DGM savcılarının, TCK'nın 313. maddesinin, DGM kapsamından çıkarılması nedeniyle yolsuzluğa karşı etkili soruşturma yürütümediği bildirildi.

Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Hakan Kızılaslan, çete kurmak suçunun belirtildiği 313. maddenin yeniden 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri İle Mücadele Kanunu'na dahil edilip DGM kapsamına alınmasını ve Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun yeniden yapılandırılmasını istedi. Adalet Bakanı Cemil Çeçek'e, "Örgütlü suçlar ve DGM'ler"le ilgili görüşlerini yazılı olarak sunan Kızılaslan, DGM'lerin isminin çok yıprandığını, onun için isminin değiştirilerek, aynı işlevde ve modern imkanlarla donatılmış yeni bir teşkilatın kurulması gerektiğini belirtti.

4422 sayılı yasaya eklensin

Kızılaslan, yolsuzlukla mücadelede 4422 sayılı Yasa'nın yetersiz kaldığını savunarak, yasanın 1. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen ve daha önce kaldırılan "mensupları arasında her ne suretle olursa olsun açık veya gizli işbirliği yapmak" unsurunun yeniden yasaya dahil edilmesini önerdi. Kızılaslan, "Bu ibarenin kanundan çıkarılması nedeniyle, özellikle devletin ekonomik ve bankacılık sistemine karşı cebir ve tehdit içermeyen geniş katılımlı suçlar yeterince soruşturulamamaktadır" dedi.

Türkiye'de terör örgütleri ve çetelere karşı etkili bir şekilde mücadele yürütebilmek için, "Terör ve Örgütlü Suçlar Başsavcılığı" kurulmasını da öneren Kızılaslan, Türkiye'nin uyuşturucu ticaretinde Avrupa'ya köprü ülke olarak kullanıldığını ve bir yıllık cirosunun 100 milyor doları bulduğunu hatırlattı. Kızılaslan ayrıca, savcılara terör ve örgütlü suç sanıklarıyla pazarlık imkanı verilmesi ve pişmanlık hükümlerinin kuvvetlendirilmesi gerektiğini de vurguladı.