|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Çok satan gazetelerden birinin çok okunan yazarlarından biri "keşfetti" onu ilk önce. Köşesinde ısrarla ondan; dansından, şovundan bahsetti. Bu çok ünlü yazarın kaleminin peşine takılanlar da oldu elbette ve kolektif çabanın sonucunda "gösteri dünyamız" yepyeni bir "star" kazandı: Nez. Gerçek adını (Nezihe ya da Nezire, her ne ise) şov dünyasına "ağır" geldiği için kısaltan bu türedi "star"a gösterilen ilgi ne yazık ki, ne gazetelerin magazin sayfaları, ne de televizyonların ilgili programlarıyla sınırlı kaldı. Kendi içinde son derece statik ve muhafazakar bir çizgi tutturan ama toplumu değiştirme/dönüştürme konusunda akıl almaz bir sabırsızlık ve sınır tanımazlık gösteren, bu gibi konularda ise doymak bilmez bir iştaha sahip olan medya, televizyonların ana haber bültenleri ve gazetelerin birinci sayfaları da dahil olmak üzere magazin dünyasının bu nev zuhur ismine bigane kal-a-madı. Türkiye toplumu istese de istemese de Nez'le bir şekilde, -hadi sakınmadan söyleyelim- "zorla" tanıştırıldı. "Ne var şimdi bunda, medya bunu hep yapıyor" diyebilirsiniz. Haklısınız. Nez örneğini vermemin bir nedeni var. Dikkatinizi çekti mi bilmem, bir kaç gün önce gazetelerde yayınlanan bir haber vardı. Babası tarafından dövülüp ellerinden ve boynundan bahçe merdivenlerine demirlenmiş ve üç gün boyunca orada öylece tutulmuş 12-13 yaşlarında bir kız çocuğundan bahsediliyordu haberde. Öz babası tarafından böylesine zalimane bir cezaya çarptırılarak iki sütuna verilen kısa haberden birine konu olan çocuğun "suç"una dair bilgi de vardı elbette haberin içinde: Çocuk, günün her saatinde televizyonlarda reklamları dönüp duran 900'lü hatlardan birinden Nez'i aramıştı! "Bunda da bir şey yok, gazetelerin üçüncü sayfaları bu tür haberlerle dolu" dediğinizi duyar gibiyim. Bunda da haklısınız. Bu tür olaylar hemen hemen her toplumda yaşanabilir ve haber değeri taşıdığı için de, medyada sık sık yer alır. Ama sadece, -birbiriyle dolaylı da olsa görünür bir ilişkisi olan- bu iki olay özelinden çıkarak bile -medya eliyle- toplumun içine düşürüldüğü dipsiz kuyuya ilişkin ortak bir okuma yapılamaz mı? Bumerangın fırlatıldığı yere geri dönüşündeki hasar tespit edilemez mi? Türkiye toplumunun yirminci yüzyıl içinde silsileler halinde yaşadığı kültürel kırılmalar bir yana, son onyıllarda görülen "değer yitimi" ile iyice sersemlediği ve çocuklarına neyi nasıl vereceği, onları gelenekle gelecek arasında nasıl bir çizgi üzerinde yetiştireceği konusunda şaşkınlık geçirdiği ortada. Bizim gibi ülkelerde kitleler, toplumsal değişimlerde en belirleyici rolü üstlenen medyaya karşı o kadar savunmasız, o kadar uyuşturulmuş bir pozisyonda bulunuyor ki; geniş kesimlerin tavır ve tepkilerini ortaya koyup, bunun medya tarafından dikkate alınmasını beklemeleri ve bunda da sonuç elde etmeleri hayli zor görünüyor. Bu yüzden işte, düğümün atıldığı yerden, yani medyadan çözülmesi gerekiyor. Ahlakçılık yapmak ya da yasakçılığı yüceltmek değil amacım. Tersine bir ilişki ile üremekte ve medya aracılığıyla toplumun her katmanından insana aynı kap içinde sunulmakta olan magazin mahreçli popüler kültürün artık sorumluluk süzgecinden iyice bir geçirilmesi lazım geliyor. Medyanın topluma sunduğu her cinsten "model" için bir kez daha düşünmesi, biçtiği "ruhsal fistan"ların bu topluma ne kadar uyduğunu gözden geçirmesi icab ediyor. Gösteri dünyasının şişirilip yaldızlanmış, varoluşunu ya sahnelerde şakıyarak, ya da podyumlarda sallanarak sağlamış isimlerinin "başarılı" isimler olarak öne çıkarılması, başka alanlarda var olma ve var kalma becerisini göstermiş, gerçekten başarılı insanlarını gölgede bırakarak az sayıda da olsa var bulunan bu "olumlu model"lerin örnekliğini zayıflatıyor. Varolmanın görünür olmaktan, görünür olmanın ise medyanın prizmasından geçmek olduğu bugünkü işleyişin sağlıksız bir işleyiş olduğunun artık görülmesi ve gösterenin üzerine düşeni yapıp özellikle kadın modeller konusunda gösteri dünyasına sabitlediği bakışının açısını adam akıllı genişletmesi gerekiyor.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |