AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Geleceğe dönüş

ABD'nin Irak'ı işgalinde bu ülkenin zengin petrol yataklarına sahip oluşu önemli bir rol oynuyor; hiç değilse yaygın kabul böyle. Afganistan'daki askerî operasyonun bir sebebinin bu ülkenin geleneksel enerji kaynaklarının geçiş bölgesinde bulunması olduğunu söyleyenler de az değil. Üç ay öncesine kadar Tony Blair hükümetinde bakanlık yapmış Michael Meacher, önceki gün, bu iki tezi biraz daha geliştirerek tekrarladı. ABD'nin 'Geniş Ortadoğu' bölgesiyle ilgisi yalnızca 'terörle mücadele' amaçlı değil; "Ortadoğu" demek ile "Enerji" demek arasında fazla bir fark yok...

Bir an için 'enerji' tanımlamasının birdenbire değiştiğini düşünelim... Masrafsız hidrojen enerjisi otolarda kullanılabilsin veya petrol ve kömür gibi geleneksel yakıtlara ihtiyaç duymayan, sürekli kendini yenileyen dev jeneratörler devreye girsin... Bu gelişmenin hemen her alanda meydana getireceği 'devrim' niteliğindeki değişimi bir düşünün...

Bu kısa özetin dile getirdiği 'öngörü' fazla uzak olmayan bir gelecekte gerçekleşebilir. Dünyanın en parlak beyinleri 'soğuk füzyon ve sıfır nokta enerji' üzerinde çalışıyorlar. Teorinin uygulamaya yansımasına az kaldı. Bir milimetrenin binde birinden daha küçük makinaların kullanıma girmesine izin verecek 'nanoteknoloji' ise üretim biçimini bütünüyle altüst edebilecek. Çevre sorunlarının çoğunu ortadan kaldıracak bir gelişme bu. Kullanılan enerji ile üretim biçimi değiştiğinde dünyayı tanımak bayağı güç olacak. Dahası, yerleşik yapı üzerine kurulu kalkınmışlık skalası da alaşağı olabilecek; bugünün 'enerji zengini' ülkeleri, ya da sanayide önde olanlar, yeni düzende konumlarını kaybedebilecekler...

İleriye dönük kestirimlerin hepsi yüz güldüren cinsten değil; 'kara senaryolar' da dikkate alınmak zorunda. Bu yaz Avrupa'da kitlesel ölümlere sebep olan sıcaklar iklimdeki köklü değişimlerin sonucu. Buram buram terleten havaların yerini birdenbire serin hava almadı mı bizde de? Bir günde 15 derece düştü sıcaklık. Geçen yıl mart ayında çekilen uzay fotoğrafları, Antartika'da buz kütlelerinin eriyerek okyanusa katıldıklarını tespit etti. Dünya denizlerinin seviyesini 30 cm yükseltecek bir olaya dönüşebilir bu gelişme; dünyadaki bütün canlıların hayatını korkunç etkileyecek, bazısını tüketecek iklim değişiklikleri kapıda.

ABD ve Çin başta olmak üzere bazı ülkelerde uç veren kuraklık ise, dünyanın her tarafında gıda sıkıntısı yaşanabileceğine işaret ediyor. İklim değişikliği gıda sıkıntısını, bu da kitlesel açlık ve hastalıkları tetikleyebilir. Bunun meydana getireceği global siyasî dalgalanmayı bir düşünün... Böyle bir gelişmenin sarstığı dünya sistemi bugünün tartışma konularını bütünüyle anlamsız hale sokacaktır...

İki iyi, iki kötü senaryo... Senaryoların 'iyi' ve 'kötü' oluşları bile ülkeden ülkeye değişiyor ve bu da dünyanın fazla uzak olmayan bir gelecekte karşılaşabileceği belirsizliği ve bu belirsizliğe bağlı siyasî, ekonomik, sosyal istikrarsızlığı daha da artırıyor. Bugünden bildiğimiz yalnızca şu: Yarının dünyası elimizdekinden muazzam farklı olacak...

Dünyanın belli başlı ülkelerinde geleceği öngörmeye çalışan kurumların yürüttüğü çalışmalara dayalı bilimsel tahminlerden yalnızca dördünü size sundum. Aslında, kimi etekler zil çalarak kimi alarm zilleri çalınarak duyurulan beklentiler bunlardan ibaret değil. Zamanda ve mekânda seyahat üzerinde de çalışılıyor sözgelimi; zamanda geçmişe ve geleceğe seyahatin başlaması ihtimali hiç de az değil. Bunun ortaya çıkartacağı sorunların büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz?

Türkiye kendisini çok fazla güncele teslim etmiş görünüyor; oysa önümüzde bambaşka bir dünya ve o dünyanın dayatacağı yeni ölçüler var. Biz görmesek bile çocuklarımızın, hiç değilse onların çocuklarının önüne çıkacak fırsatlar ve sıkıntılar... Birilerinin bunları da hesaplarına katması ve bugünü ilgilendiren kararları onları da düşünerek alması gerekiyor. Sizce, Türkiyede'de geleceğe dönük hesaplar yapan ve karar alıcıları zamanında uyaran bir bilimsel ortam var mı?

Amerika'nın 'Geniş Ortadoğu' denilen bölgeye askerleriyle gelişini hep 'varolan' ölçülere bağlı yorumlarla okudunuz bugüne kadar; yukarıda bazılarını birkaç fırça darbesiyle çiziverdiğim 'muhtemel' gelişmelerle bir ilgisi olmasın o gelişin?

Bilişim Zirvesi'ne bilim ve fikir adamlarını bu soru üzerinde düşündürürüm beklentisiyle gittim; '2023 Vizyonu' başlıklı toplantıda güncel siyaset konuştuk...


7 Eylül 2003
Pazar
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED