AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Teknoloji günleri...

Bilgisayar kullananlara bir sorum var: Bilgisayarınız durduk yerde kendi kendine çalışmaya başlarsa ne yaparsınız? Bir New Yorklu, gecenin bir vakti, evinde müzik dinlerken masanın üzerinde duran dizüstü bilgisayarının birdenbire hareketlendiğini fark etmiş... Açık konuma gelmiş bilgisayar sahibi dokunmadığı halde işlem yapmaya başlamış... Ne yapacağını şaşıran New Yorklu müdahale edince aynı ânilikte kapanıvermiş bilgisayar...

Hayır, teknolojiye 'korku' ile yaklaşılan bir film sahnesi değil bu, ayniyle vâki... Şaşıran New Yorklu işadamı ne olduğu üzerinde düşününce aklına bir süre önce yüklediği bir program gelmiş... Şirketindeki olup bitenleri, hesap hareketlerini, stok durumunu uzaktan öğrenebilmesine imkân veren bir pogrammış yüklediği... Programı geliştiren firmaya başvurduğunda onlar da şaşırmışlar, ama bilgisayarı kendilerine teslim etmesini istemişler... Sonunda, firma uzmanlarının yardımıyla, New York polisi, yakın zamanların en büyük bilgisayarlı soygununu açığa çıkarmış...

Meğer, kentin belli başlı mahallelerinde internet kafesi bulunan biri, kullandırdığı bilgisayarlara, yapılan her hareketi, girilen her bilgiyi tespit eden bir 'arka-kapı' programı yüklemiş; o yolla elde ettiği bilgilerle müşterilerinin banka hesaplarından para tırtıklıyormuş... Yakalanmasına, New Yorklu işadamının bilgisayarına hâkim olmasına imkân veren 'uzaktan kumanda' programının varlığından haberdarlığı sebep olmuş...

İstanbul'daki CeBit Fuarı salonlarında dolaşırken 'CBR' firması standına uğradığımda aldığım bilgiler bana bir süre önce New York Times'ta okuduğum haberi hatırlattı. CBR firması yetkilisi, "Evet, bizim de yaptığımız benzer bir program" dedi bana ve hemen ekledi: "Soyguncunun kullandığı değil, uzaktan da kumanda edilen denetim programı..."

150'den fazla, bazen binlerce bilgisayar kullanılan işletmeler var. Kamuda, bankalarda 'on-line' durumu gerekiyor. CBR'nin programı, o bilgisayarların yaptığı işlemlerin izlenmesini, denetlenmesini sağlıyor; girilen bilgileri rapor haline getiriyor. "Sisteminizde gözümüz var" sloganıyla tanıttıkları 'Big eye' programını geliştiren ekipten Ertuğrul Akbaş, "Bu sektörde milyarlarca dolar dönüyor ve yabancılar egemen" bilgisini de verdi. Hassas alanlarda sistemin kontrolünü yabancı firmalara bırakmak hiç doğru değil...

Görevi gereği dünyanın çeşitli köşelerindeki bilişim fuarlarını gezen bir yakınım, "Almanya'daki CeBit ile karşılaştırıldığında bizimki belki 30'da 1 büyüklüğünde; ama kompleks duymaya gerek bırakmayacak kadar düzgün planlamış ve zengin bir fuar" dedi bana; "Sanki geçen yıldan biraz zayıf" tespitim üzerine... Fuarın sokaklarında dolaştıkça, ben de, gördüklerim karşısında umut tazeledim...

Sözgelimi görme özürlüler için, bilgisayara yüklenmiş veya internet sitelerinde karşılaşılan metinleri okuyan bir programa ne dersiniz? Göremeyen, ama kendileri için keşfedilmiş kabartma Braille harflerine çevrili yazıları elleriyle okuyabilenler için tam da bu işleve uygun bir program yazılmış olsa? CeBit Fuarı'nın bir köşesinde, küçücük bir mekânda, böyle bir sürprizle karşılaştım. Büyük bir şirketin araştırma bölümünde üzerinde çalışılan farklı bir programın bu amaçla kullanılabileceğine dikkat çekmiş görme özürlü bir görevli; uzmanlar biraz çabalayınca da böylesine hayırlı bir işe yarayan program elde edilmiş...

Bana bu bilgiyi veren kendisi de görme özürlü gence, "Hepinizde bilgisayar ve bu programdan vardır" diyecek oldum; "Nerde?" mukabelesinde bulundu... Beyaz Nokta gibi dernekler destek verse bile bilgisayar kullanımı ve görmeyenlerin işlerine yarayan programlar henüz yaygınlaşmamış...

Bilişim alanında yapılan yayınların, bilgisayar dergilerinin haftalık/aylık haber dergilerinden kat kat fazla sattığını bilir miydiniz? Büyük medya gruplarının yayınladığı haftalıklar arasında 10 bin satışı tutturan "Öne geçtik" diye bayram ediyor. Oysa, bilgisayar sektöründe en az satan dergi bile o rakamın üzerinde okura ulaşıyor. Öncü konumundaki derginin satış rakamı 50 bine yaklaşmış...

Eskiden yazdığım gazete bir ara bilgisayar dergisi yayınlama planları yapıyordu, o vesileyle biliyorum: Dünyanın her tarafında çıkan sektör dergileri, genellikle ABD veya İngiltere'de hazırlanan bir derginin türevleri oluyor. O derginin adını taşıyor sizinki de, onda çıkan yazıları çevirip kullanıyorsunuz. Fotoğraflar da hazır geliyor... Hem kolaylık, hem de belli bir standart veriyor bu size...

Türkiye'nin bu alandaki öncü yayınlarından 'Byte' dergisini çıkartan grubun başındaki Murat Yıldız birkaç mektep arkadaşının heyecanını yansıtan bir dergiyi, bugünlerde onlarca kâbiliyeti çalıştıran, birden fazla sektör dergisi hazırlayan bir gruba nasıl dönüştürdüklerini anlatırken mutluydu. Kurucu kadro değişik mühendislik alanlarından diplomalı; hepsi bilgisayar teknolojisini yaygınlaştırmaya gönül vermiş genç insanlar... Byte'ın verdiği ekleri hazırlayan gazeteci Hakkı Öcal yazılarıyla dönüyormuş dergiye... Sevindim.

CeBit birkaç enstantaneyle aktarılacak gibi değil. İstanbul'da yaşayan teknoloji meraklıları kendi gözleriyle de görmüşlerdir nasıl olsa... Görmedilerse yazık... Bugün son gün çünkü.


7 Eylül 2003
Pazar
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED