Sırbistan-Karadağ ile düne kadar son bir ayda 3 hazırlık maçı yaptık.

Sanki çeyrek final öncesi, bu önemli maçta 4. kez karşı karşıya geleceğimizi tahmin etmiştik. Tabi Sırplar da aynı şeyleri düşünebilir.

Sonuçta birbirini zaaflarıyla ve güçleri ile çok iyi tanıyan iki takımız.

Sırplar'ın 3 uzunu Drobnjak, Koturoviç ve Ostojik'in, Mehmet Okur ile baş edemeyeceği biliniyordu. Yukarıdaki ilk iki oyuncuyu Türkiye'den de tanıyoruz. Takımda olmayan Divac veya Tomasevic'in alternatifleri olamazlardı.

Kader maçımızda yapılması gereken, Mehmet'e çember altına top geçirip, Sırp uzunlarını içerden faullerle çökertmek olabilirdi. İyi kullanılan Mehmet, Sırp uzunlarını üzerine çekip, oradan dışarıya çabuk asistlerle bir evvelki maçta yükselen grafikle oynayan İbo ve Hidayet'i topla buluşturması, bizi mutlu sonuca ulaştıracak düşüncelerdi.

Buna karşın yardımlaşmalı savunmada Sırplar'a potayı göstermeyecek kadar etkili olmalıydık.

Kimi teknik adamın görüşü, Bodiroga olmasa da, Jaric'in dengeleri bozabileceği yönündeydi. Hatta bu maç için; "Keşke deneyimsiz (Karasev) hariç Ruslar'a karşı oynasaydık" şeklindeydi.

Bana sorarsanız, ben de bu görüşe katılanlardandım.

Maç kağıt üzerinde olduğu gibi, eşit güçlerin eşit mücadelesi şeklinde başladı.

Süperstar Stojakovic'in ilk çeyreğin sonlarında sakatlanması bizim için büyük avantajdı. Mehmet'in çember altından Kaya'ya asistleri düşünüldüğü gibi oluşuyordu. Gergin geçen ilk çeyrek 19-15 lehimize bitti.

Sırplar ikinci çeyreğin ortalarında oyunu aldılar ve etkili olmaya başladılar.

Takımımız ilk devrenin sonlarına doğru Ender ve Kerem değişiklikleriyle hücum disiplininden kopmaya başladık. Devre aynı farkla 38-34 lehimize kapandı.

3. çeyrekte de maçı bir türlü koparamadık. Biz Mehmet'le çember altından Sırplar dış şutlarla dengeyi koruyordu. Dış şut bekledeğimiz bizim atıcılar ise görünürde yoktu. 3. çeyrekte Sırplar 53-52 öne geçmesini bildi.

Her iki taraf maçın kırılma noktasını son çeyreğe bırakmış görünüyordu. Sırplar son çeyrekte sakat Stojakovic'i Bench'de tuttular. Son 5 dakikada yorgun Mehmet'in tüm Sırp uzunlarına 4 ve 5. faullerini yaptırırken, kendisinin de 4. faulünü alması işimizi zora soktu. Son 4. dakikada 64-64 eşitlik vardı. Ve Aydın Örs'ün molası geldi. Yeni bir strateji ile maçın lehimize değişmesini bekliyorduk. Fakat moladan sonra eski alışkanlıkla son 2 dakikada 5 sayı geri düştük. Ve arka arkaya top kayıpları ve o ana kadar iyi oynayan Ender'in haklı görülecek deneyimsizliği ile maçı maalesef yine son saniyelerde 80-76 hediye ettik.

Bizlere büyük mücadelelerle gurur dolu maçlar izleten oyuncularımızı gururla ve gönülden kutlarız...

MAHMUT KULEİN

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu