|
|
|
Kadınlar,
çiçekler
ve
elbiseler
Burada kadınlar çiçekleri çok seviyorlar.
Çok seviyorlar onları sulamayı. Çünkü terkedilmeye çok alışmışlar. Eşleri, çocukları, akrabaları, dostları... Hepsi bir bir çekildiğinde çiçeklerin hiç gitmediğini görüveriyorlar. Farkediveriyorlar demek; sevgiyle
büyütülen çiçeklerin, sevgiyle büyütülen
her şeyden daha vefalı olabildiğini.
NAZ FERNİBA MOLDOVA
Hep birilerine takılı kalıyor bakışlarım. Sonra düşüncelerimde yeniden canlanıyor gördüklerim uzun bir süre. Durduğu yerde birikiyorlar öylece, dev bir yapı inşa eder gibi. Kümeleşen yüz hatları, kümeleşen tebessümler, kümeleşen saç biçimleri... Bir oyuna başlamadan önce 'ebe kim olacak?' sorusunun yanıtını bulmaya çalışıyorlar. Wandel Philips, 'ihtilaller yapılmaz, gelirler' diyor. Küçücük bir söz, bir davranış ya da... hangisinin yıllar yılı beslenip görünmez bir güç halini aldığını kim en başından görebilir? Peygamber çiçeklerinin açma zamanı geldi belki de, mavi mavi. Bu da benim ihtilalim olsun diye. Hayatın bütün çiçeklerini çağırırım da yanıma, dünyayı donatırız çarşaf gibi. 'Burada kadınlar çiçekleri çok seviyorlar. Çok seviyorlar onları sulamayı. Çünkü terkedilmeye çok alışmışlar. Eşleri, çocukları, akrabaları, dostları... hepsi bir bir çekildiğinde çiçeklerin hiç gitmediğini görüveriyorlar. Onlara bakıyorlar sürekli. Onlara anlatıyorlar tüm yaşanmışların ardında ellerinde kalan bir yalnızlığı. Farkediveriyorlar demek; sevgiyle büyütülen çiçeklerin, sevgiyle büyütülen her şeyden daha vefalı olabildiğini.'
ELBİSELERİYLE
YENİLENEN KADINLAR
Sokaklarda hep bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar,
üzerlerinde şık elbiseler. Ben pencereden bakıp renkli kostümlerin dalgalanışını seyrediyorum: Pembe fırfırlı gömlekler, bol paça pantolonlar, sivri burunlu terlikler, kısa saplı çantalar... O gömleklerin fırfırında uçmaya çalışan bir kuşu görüyorum. Ulu bir çam ağacı bulmak için fırfırın ucundan bakınıyor ürkekçe. Bulsa hemen kanatlanıp kurtulacak pembe fırfırdan. Yuva yapacak kendisine belki. Belki bozacak sessizliğini.
'Burada kadınlar giyinmeyi çok seviyorlar. Çok seviyorlar yepyeni görünmeyi. Kendilerini de yenilediklerini düşünüyorlar her yeniyle. Eşleri, çocukları, akrabaları, dostları... Hepsi bir bir çekildiğinde elbiselerin de yalnızlığa çare olmadığını görüveriyorlar. Onları çıkarıp dolaplardan, kaldırım kenarlarına diziyorlar, satmak için. Farkediveriyorlar demek;
yıllarca saklansa da, bir sürü şeyin bir süre sonra eskidiğini.'
|
|
Parayla saadet OLUR MU?
Ev kirasını ödeyememişiz, ev sahibi gelmiş kapıya dayanmış. Faturalar ödenmemiş telefon, elektrik kapalı...
EMZİRME
kanseri önlüyor
YAPILAN çalışmalar emzirmenin meme kanseri riskini azalttığını ortaya koyuyor. En az 24 ay emzirenlerde bu azalmanın yüzde 25 olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, bebekliklerinde anne sütü ile beslenenlerin mama ile beslenenlere göre zeka düzeylerinin daha yüksek olduğu ve okulda daha çok başarı gösterdikleri belirlendi.
Küçük değişiklikler zaman kazandırır
HEM çalışıyor, hem de iyi bir anne olmak istiyorsanız, öncelikle eşinizin yardımına ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Belki en yoğun dakikalarınızda eşiniz bebeği emziremez ama akşam yemeğini hazırlamada size yardımcı olabilir. Ayrıca evde yükünüzün arttığını hissettiğiniz bazı alışkanlıklarınızı gözden geçirebilir ve temizlik saatleri, misafir kabul sıklığı gibi işlerde değişiklikler yapabilirsiniz.
|
|
|
|