|
|
Fransızca
Türkiye'ye gelen bir Fransız turist, Beyoğlu'nda bir kuşçudan mükemmel konuşan bir papağan satın almıştı. Seyahati bitmiş ve memleketine dönmüştü. Fransa'ya döndükleri iki hafta olduğu halde şakır şakır konuşan papağanı tek kelime bile etmemişti. Bu duruma üzülen Fransız komşusu Hasan'a gider, durumu anlatır ve ondan yardım ister. Hasan komşusuyla papağanın yanına gelir ve merakla sorar: -Yavrum iki haftadır niçin konuşmuyorsun? Bu soruya sinirlenen papağan hiddetle cevap verir: -Ne yani sen olsan Fransızca'yı iki haftada öğrenebilir miydin?
Hangisi galip? Sonradan görme bir adam maç seyretmek için stada gelir, bir bilet alır ve içeriye girer. Numaralı tribünlerdeki yerine oturur. Maçın başladığı yarım saat olmuştur. Bir müddet sonra yanındakine sorar: -Hemşerim maç kaç kaç? Adam istifini bozmadan cevaplar: -İkisi de 1-1. Aradan daha beş dakika geçmeden yine sorar: -Acaba bu takımlardan hangisi galip?
Yazar
Hasan, Yılmaz'ı babasına övüyordu: -Oğlunuzun mükemmel bir yazar olduğunu söylediler bana, yazdıklarından çok kazanıyor mu bari? Yılmaz'ın babası gururla: -Tabii! Bana yazdığı her mektubundan.
Muzip bilmeceler
Etin üzerine kar yağarsa ne olur?
Si notasının beyaz boya ile yazılanına ne denir?
On tane bal bir araya gelirse ne olur?
Camın arkasına 'i' harfi yazarsanız ne olur?
DUVAR YAZILARI Okulu çok severim. Okul olmasaydı tatil de olmazdı.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |