AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

H A Y A T

Naylonun cazibesi

Her gün bir yenisini giyebilecek kadar bolca bulabildiğimiz çorap, yıllar önce oldukça zor alınan, hatta zor bulunan lüks bir eşyaydı. Özellikle kadınlar, kendileri için önemi büyük olan bir çift naylon çorap satın alabilmek için ne kuyruklar oluşturmuşlar zamanında yağmur altında.

Günümüzde, renk renk, model model, uzunlu kısalı ve istenilen desende bulmanın ve almanın çok kolay olduğu naylon çorap, ilk olarak 1940'ta Amerika'da piyasaya sürülmüştü. İpek çorabı fiyatının yüksekliğinden dolayı giyemeyen kadınlara bir kurtarıcı olarak icad edilmişti naylon çorap. Bazen bir soyguncunun yüzünü gizledi, bazen alçılı kırık kollarda askı olarak kullanıldı, bazen intihar aracı oldu, kendisini bir çift bacak giymediği zamanlarda, ama icadından bu yana hayatımızdan hiç çıkmadı.

İPEĞE KARŞI NAYLON ÇORAP

Çorabın yüzyıllarca değişmeyen maddesi ipekti. Tarihi 16. yüzyıla dayanan ipek çorabın ne kadar önemli olduğunu anlamak için II. Dünya Savaşı'na bakmak yeterlidir. İngiltere Ticaret Bakanlığı, dayanıklı bir kadın çorabı üretmek için komisyon kurmuş, sonuçta dışı suni ipekle dokunan 'pratik zafer çorabı' ortaya çıkmıştı. Almanya Savaş Endüstrisi Bakanı Albert Speer ise, savaşın sonuna doğru ipek çorap üretimini durdurup fabrikaları silah üretimine yönlendirmek istemiş, ama kadın kamuoyunun sessiz baskısı sonucu bunu başaramamıştı. Ancak naylonun icadı, ipeği gölgede bıraktı. 1938'de DuPont adında bir Fransız'ın, kimyasal adı poliyamid olan naylonu icad etmesiyle herşey değişti. Naylon, çorapta esnekliği, dayanıklılığı arttırdı ve fiyatları ucuzlattı. 1960'larda ise, kilotlu çorabın icadıyla çorapta bir devrim yapıldı. Aynı yıllarda çorapta bir büyük teknolojik devrim de gerçekleşti. DuPont'un firması, bu kez de likrayı icad etti. Likra, çoraplarda kullanılan korsedelastikten çok daha hafif, zarif ve esnekti.

ÇORABA HÜCUUUM...

15 Mayıs 1940'da, Amerika'da ilk naylon çorap dükkanlarda satışa çıktığında dört gün içinde toplam dört milyon çift naylon çorap satılmıştı. Kadınlar heryerde yeni mucize naylon çorabı almak için çok hevesliydiler. Fakat II. Dünya Savaşı'nın başlaması ile naylon çorapların üretimi ve satışı şanssız bir şekilde duruverdi, çünkü naylon üretimi savaş için kullanılmaya başlanmıştı. Kadınlar bu arada bacaklarını süslemek için makyaj malzemelerine başvurmaya başlamışlardı, bazıları bacaklarının arkasına göz kalemleri ile naylon çorap dikişini andıran şekiller çizmeye başlamışlardı. 1945'de II. Dünya savaşı sona erdi, ancak bu kez de çorap savaşları başladı. Barış naylon çorapları dükkanlara geri getirmişti ancak; bu tüketicinin talep ettiği hızda olamamıştı. New York'ta Macy's mağazası 50.000 çift naylon çorap stoğunun tamamını altı saat içinde sattı, mağazada çorap satın almak için sıralarda bekliyen yüzlerce mutsuz kadın kalmıştı. Bu arada, Pittsburgh'da da 40.000 kişilik bir kadın topluluğu küçücük bir çorap dükkanının önünde yağmur altında naylon çorap alabilmek için saatlerce beklemişti.

KADIN ÇORABI NERELERDE KULLANILDI

Yastık, oyuncak hayvan ve bebeklerin doldurulmasında, banyoda bere olarak, yatmayan saçların yatırılmasında, ayakkabı cilasının sürülmesinde araç olarak, arıların ilgisini çeken üzüm ve çilek gibi meyveleri sararak korunmasında, saçları uzun olanların at kuyruğu yapmasında, fotoğrafçılıkta yumuşak filtre olarak, atların kuyruklarının bağlanmasında, alçılı kırık kollarda askı olarak, otomobillerde emniyet kemeri olarak, karda ayakkabıya sarılarak düşmeyi engellemek için, intihar aracı olarak, banka soygunlarında maske olarak, eskisi ip haline getirilip örülerek paspas olarak kullanıldı.

  • ÜRÜN DİRİER İSTANBUL

  •  
    Burun kıvırdıkları role ağlıyorlar
    Antalya'da bir LENİN
    Asıl adı Anatoly İvanovich Koklenkov. Özbek asıllı ancak herkes onu "Lenin" olarak tanıyor. Tıpatıp Lenin'e benzemesi, ona bu sıfatı kendiliğinden kazandırmış. Onu görenler, şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırıyor. İlk şaşkınlığı üzerinden atanlar ise bu tarihî fırsattan yaralanarak hemen fotoğraf çektiriyor. Antalya Aksu'da kurulu Kremlin Palace Turizm Kompleksi Müdürü Süreyya Ertuğrul, "Burayı açtığımızda insanlar, 'Tamam güzel, Kremlin Sarayı'nın birebir kopyasının yapmışsınız ama Rus tarihinde önemli rol oynayan insanlar nerede?' diye sordu. Biz de Kremlin Sarayı'nda görevli, orada gelip geçen insanlarla hatıra fotoğrafı çektiren Mr. Lenin'i buraya transfer etmeye karar verdik. Yakında da Stalin ve Brejnev'i de getirteceğiz" dedi.
    Et yeme, mercimek ye!
    Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nun hazırladığı 12 maddelik öneriler, sağlıklı beslenmenin temel noktalarını içeren küçük bir rehber hazırladı. Buna göre, sağlıklı beslenmenin birinci adımı, besleyici bir diyet. Hayvansal kaynaklı besinler yerine temel olarak bitkisel kaynaklı besinlerin tercih edildiği önerilerde. "Yağlı kırmızı etler ve kırmızı et ürünleri yerine mercimek, kuru fasulye, nohut gibi kurubaklagiller ile balık, tavuk ve yağsız etleri tercih edin" uyarısı yapılıyor.
    23 Haziran 2003
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED