|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ekmeğin en çok tüketildiği ülkelerden biri Türkiye. Ülkemizde yıllık tahıl tüketimi kişi başına 230 kilogram. Bu rakam Almanya'da ise ancak 74 kilograma ulaşıyor.
Soframızın direği, olmazsa olmazıdır ekmek. Kimi, kıtır kıtır olanını sever, kimi ağızda dağılanını, kimi esmerini, kimi de beyazını. Birçok deyim ve atasözümüzün de temeli ekmeğe dayanır. Derdimiz ekmek parası, işyerimiz ekmek teknemizdir; ekmeğimizi alnımızın teriyle kazanırız ama ekmek aslanın ağzındadır. Ekmek üzerine yemin ederiz; yere düşürünce öptüğümüz tek yiyecek yine ekmektir. Ekmek yalnız bizim kültürümüzde değil, dünyanın diğer ülkelerinde de en değer verilen besin maddelerinden biridir. Tarihi ise 12 bin yıl öncesine kadar dayanır. Enerjimizin % 45'i ekmekten Ortadoğu, Asya ve Afrika'nın birçok bölgesinde hâlâ, geçmişi oldukça eskilere dayanan mayalanmış yassı ekmek, Hindistan'da Hint darısı, Orta ve Güney Amerika'da tortilla denen yassı, küçük ekmekler üretiliyor. Brezilya'da acıağaçtan yapılan ekmekler sofralara lezzet katarken, Almanya, Rusya ve Kuzey Avrupa'da, çavdardan yapılma kara ekmekler yeniliyor. Ekmeğin en çok tüketildiği ülkelerden biri Türkiye. Ülkemizde yıllık tahıl tüketimi kişi başına 230 kilograma geliyor. Bu sayı Almanya'da ise ancak 74 kilograma ulaşıyor. Araştırmalara göre günümüzde ülke genelinde kişi başına tüketilen enerji miktarının yaklaşık yüzde 45'i, protein miktarının da yüzde 47'si ekmekten sağlanıyor. Ekmeğin ilk kez 12 bin yıl önce yapıldığı ve kabaca ezilen tahılın suyla yoğurularak hamurunun sıcak taşlar üzerinde külle pişirildiği biliniyor. Mayalı ekmek ise bir tesadüf sonucu bulunuyor. Milattan önce 2600 yıllarında eski Mısırlılar, buğday unu ve su karışımından elde edilen hamura maya kattıklarında ekmeğin daha yumuşak, daha kabarık olduğunun farkına varırlar. Bundan sonra mayalı beyaz ekmek çeşitli sınıflardan oluşan Mısır'da, soyluların ve sarayın simgesi haline gelir. Zenginlerin ve soyluların rağbet ettiği bu mayalı ekmekler o kadar değer kazanır ki, Mısır'da bu ekmekler para yerine bile kullanılmaya başlanır. KALP HASTALIKLARINA KARŞI EKMEK Tam buğday unundan yapılan ekmeğin vitamin ve minarel içeriği, beyaz undan yapılan ekmeğe göre daha yüksek, posası da daha fazla. Posa, bağırsaklardaki hareketi sağlayarak, besin ve vücut salgılarından oluşan artık maddelerin, zararlı maddeye dönüşmeden atılmasını sağlıyor. Posa değeri yüksek kepekli ekmeğin, şeker hastalığının denetiminde de fayda sağladığı biliniyor. Özellikle buğday kepeği posasının, kan lipitlerinin yükselmesini önleyerek, koroner kalp hastalıklarının önüne geçtiği de araştırmalar ile kanıtlanmış.
|
|
|
|
|
|
|