|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SORU: Orucun kefâreti nedir? Hangi durumlarda gerekir? Orucun kefâreti, bilerek oruç bozmanın bir cezası olup, altmış gün aralıksız oruç tutmak ve tutulamayan orucun kazasını eklemek suretiyle yerine getirilir. Kur'an'da doğrudan oruç kefâreti ile ilgili bir hüküm yoktur. Kefâret hadisle sâbittir. Şöyle ki; bir adam Hz. Peygamber'e gelerek Ramazan'ın gündüzünde eşiyle cinsel ilişkide bulunduğunu söylemişti. Bunun üzerine aralarında şu konuşma geçmiştir: - Köle azat etme imkânın var mı?
Bu sırada Allah'ın elçisine bir sepet hurma getirildi. Bu hurmayı adama vererek yoksullara dağıtmasını söyledi. Adam "Bizden daha yoksul kimse mi var?" deyince, Allah'ın Rasûlü gülümseyerek "Al git, bunları ailene yedir" diyerek adamı göndermiştir. Oruçla ilgili bu kefâret hükmü, Kur'an'daki zıhar kefâreti ile aynıdır. Zıhar câhiliye döneminde; bir kocanın eşini annesine veya bir yakınına benzeterek, onu kendisine haram kıldığı bir çeşit yemindi. Hz. Peygamber; "Kim Ramazan ayında kasten orucunu bozarsa, onun üzerine zıhar yapan kimseye gereken şey (kefâret) vardır" buyurmuştur. Burada orucun bozulma şeklinden söz edilmediği için Hanefîler'e göre bilerek yeme-içme yoluyla bozulan oruç için de kefâret gerekir. Diğer yandan Hz. Aişe (r.anhâ)'nin rivâyet ettiği, "Oruç ancak yenilen içilen şeylerden bozulur, çıkandan bozulmaz" hadisi de, orucun bozulma şekli konusunda, genel anlam ifade etmektedir. Buna göre; mutat olarak yenilen -içilen bir şeyi oruçlunun bilerek yemesi ve içmesi orucu bozar hem kaza hem kefâret gerekir. Ancak bu arada hastalık, hayız ve nifas hâli, yolculuk, zorlanma, korkutma ve yanılma gibi oruç tutmamayı mübah kılan bir özür ortaya çıkarsa yalnız kaza yeterli olur, kefâret düşer. Şâfiîler'e göre oruç kefâreti zıhar kefâretine bağlandığı için, sadece cinsel birleşme yoluyla olan oruç için kefâret gerekir.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |