Bütün siyasi ve sosyal sonuçlarıyla "tarihi" bir seçim olan 3 Kasım'ın üzerinden geçen bir yıl; sandığın siyasal tıkanıklığı aşmada ne kadar önemli bir güç olduğu göstermiştir. Son seçim her açıdan uçurumun kenarına gelen Türkiye'ye yeni bir şans sunmuştur. Görünen o ki, bu şans da iyi kullanılmaktadır. Temel ekonomik göstergeler de, sosyal veriler de pozitif seyir izlemektedir.

Bugünlerde, seçimde sandıkta gerçekleşen ihtilalin meyveleri toplanıyor. Seçmenle Ak Parti arasında bir yıl önce başlayan alışverişin iki tarafı da memnun etmeye devam ettiği anlaşılıyor.

Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi (ANAR)'ın Ekim ayı Türkiye Siyasi Gündem Araştırması, bu iyi alışverişin iki tarafın kazanç hanesini artırdığını ortaya koyuyor. Rakamlar Ak Parti'nin kurulduğu günden bugüne en yüksek değere ulaştığını, yıpranmak şöyle dursun oylarına büyük kütleler ilave ettiğini gösteriyor. Seçmen, Ak Parti'yi icraatlarıyla birlikte benimsiyor, içselleştiriyor ve en önemlisi de bir kurum olarak sahipleniyor. Yani, enflasyonda, dövizde, borsada, faizde ya da öte yanda Avrupa Birliği hedefine yaklaşmaktaki olumlu görüntü doğrudan bu partinin oylarına yansıyor.

ANAR'ın 26-30 Ekim'de, 12 il merkezinde 2018 kişiyle yüzyüze görüşerek yaptığı araştırmaya göre bugün seçim olsa, "kararsız ve hiçbiri" kalemleri dağıtıldıktan sonra Ak Parti rekor bir oya ulaşıyor: Yüzde 44,4... Doğal olarak bu rakam iktidar partisini sadece merkez sağda değil, merkez solda da rakipsiz hale getiriyor. Daha da önemlisi aynı şartlarda 17,7'ye gerileyen CHP'nin temsil ettiği bu kesim neredeyse siyasal odak olma pozisyonunun yitiriyor.

"Bugün milletvekili seçimi olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusunun cevapları şöyle: Ak Parti 32.4, CHP 12.9, GP 5.3, DYP 5, MHP 5, DEHAP 4.7, SP 1.7, ANAP 1.5, Diğer 4.4, kararsız 16.5, hiçbiri 10.5 (yüzde).

"Kararsız ve hiçbiri" grubu partilere dağıtıldığında ortaya, AK Parti lehine en az 3 Kasım'da olduğu gibi "tarihi" bir tablo çıkıyor: AK Parti 44.4, CHP 17.7, GP 7.3, DYP 6.8, MHP 6.8, DEHAP 6.4, SP 2.3, ANAP 2.1, Diğer 6 (yüzde).

Seçmenin Ak Parti'ye desteği sadece bu kalemde görünmüyor. Tek tek icraat unsurlar sorulduğunda da yaygın bir desteğin varlığı ortaya çıkıyor. Mesela, hükümetin performansını başarılı bulanların oranı Temmuz'da yüzde 32.5, Ağustos'ta yüzde 38.9 iken bu rakam Ekim'de yüzde 43.5'e ulaşıyor. CHP'nin ana muhalefet görevini başarılı bulanların oranı ise yüzde 22.1'de kalıyor.

Toplum gelecekle ilgili kanaatlerinde de giderek daha cömert davranıyor. Gelecekle ilgili tahminlerde Türkiye ekonomisinin daha iyi olacağını düşünenlerin oranı, yüzde 53.4'tür. Bu rakam demokratikleşmede yüzde 48.5, temel hak ve özgürlüklerde 47.2, Türkiye'nin uluslararası gücü ve itibarında yüzde 51, çocuklarımızın geleceğinde 51.6 olarak şekilleniyor. Yani, toplumun yarıdan fazlası her alanda işlerin gelecekte daha iyi olacağına inanıyor. Araştırma, AB'ye üye olmak isteyenlerin oranının da yüzde 74.6'a ulaştığını gösteriyor.

Bunun yanında, araştırmaya katılanların yüzde 65.5'i hükümetin hazırladığı yolsuzlukla mücadele yasasını olumlu buluyor.

Tabiî, insanlar açık kredi verdikleri hükümetin icraatlarının yakın takipçisi olduğunu da hissettiriyor. Bu takip, Irak politikasında açık bir şekilde görünüyor. "Size göre, Türk askeri Irak'a gitmeli midir?" sorusunun cevabı şöyle: Kesinlikle gitmemelidir yüzde 55.1, BM kararı olursa ve yerel unsurlar talep ederse gitmelidir yüzde 16.7. Kesinlikle gitmelidir diyenlerin oranı ise yüzde 20.6'da kalıyor. Toplum, Irak konusundaki soğukkanlı ve kararlı tavrını devam ettiriyor. Ankete katılanların yüzde 41.4'ü de Türk askerinin Irak'ta istikrarı sağlayıcı bir unsur olabileceğine de inanmıyor.

Her analiz ve her araştırma Ak Parti'nin bulunmaz bir siyasal destek zemini üzerinde bulunduğunu açıkça gösteriyor. Bu zemin de iktidar partisini kendi talihini ülkenin talihine çevirme konusundaki sorumluluğunu artırıyor.

MUSTAFA KARAALİOĞLU

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu