AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Canlı yayında tavla

Besim Tibuk, canlı yayında Zeynep Fadıllıoğlu ile tavla oynayacak dediler, yakışır dedim.

Barlas'la Emre Aköz de kapışacakmış.

Ne âlâ!

Tavla şans oyunu mu değil mi tartışmasından bu noktaya gelindi.

İster misiniz, tavla nasıl doğmuş, bu arada biz de ona bakalım?..

*

Pers imparatorunun baş veziri Büzur Mehir tarafından 1400 yıl önce tasarlanan tavla oyunu; Dünya'nın en popüler oyunlarından biridir. Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici.

Senenin birliği olarak tavla bir tanedir.

Tavlanın içindeki karşılıklı 6'şar hane 12 ayı temsil eder.

15 açık ve 15 koyu renkli pul, Ayın 15 gece ve 15 gündüzünü simgeler.

Karşılıklı 12'şer hane günün 24 saatidir.

Eski zamanlarda Hint İmparatoru, "satranç" oyununu Pers İmparatoruna, yanında bir mektupla birlikte hediye olarak göndermiştir. Mektubunda oyunla ilgili hiç bir açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır:

Pers İmparatoruna;

Kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır.
İşte hayat budur...

*

Pers İmparatoru dönemin en alim veziri olan Büzur Mehir ile bu mesajı paylaşarak, ondan oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint İmparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister.

Vezir haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taş hareketini ve oyunu çözer daha sonra da on günde tavlayı icad eder ve imparatora sunar.

Hint İmparatoruna tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır.

*

Hint İmparatoruna;

Evet,
Kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır.
Ama biraz da şanstır.
İşte hayat budur...
(Derler)

KAPALI ÇARŞI'DA İFTAR

Kapalı Çarşı, kapalı kutu... İlk defa giren birinin sokaklarında tek başına dolaşması sakıncalıdır kanaatimce. Yolunu kaybetme ihtimali yüksektir de ondan.

Şayet bir gün Kapalı Çarşı'nın birbirine benzeyen sokaklarında kaybolursanız, hiç dert etmeyin, nasılsa bir şekilde yolunuzu bulursunuz.

Hem, içeride yürüyen o kadar yerli yabancı insan arasında sizinle aynı durumda olanların sayısı hiç de az değildir.

Başka kaybolanlar da vardır.
Ama belli etmezler.
Siz niye edesiniz?

Geçen gün kırk yıldan beri Kapalı Çarşı'da esnaflık yapan bir arkadaşımın dükkanına iftara gittim.

Arkadaşıma burada hiç kaybolup kaybolmadığını sordum.

"Dünyada şaşırmadığım tek yer burasıdır" dedi. "Gittiğim her yerde yolumu şaşırırım, nereye gitsem en az bir defa kaybolurum; Kapalı Çarşı'da ise her yeri çok iyi bilir, gözüm kapalı yolumu bulurum."

Çarşıda iftar çok keyifliydi.
Biraz ekmek, biraz peynir, bolca çay.

YERİNDEN YÖNETİM

- Şu uzaktan kumandayı versene!

- Kamu yönetiminde devrim yapılıyor, artık yerinden yönetim uygulanacak; sen hâlâ uzaktan kumandayı istiyorsun! Kalk, yerinde değiştir kanalı. Kıpırda biraz!..

- Uzatma hanım! Ben yerimde duruyorum işte gördüğün gibi. Yerinden yönetimden benim anladığım budur.

HÂLÂ ANLAMAMIŞ

ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Bayan Albırayt: "Irak savaşının neden çıktığını anlamıyorum."

Desene ki güzelim sen hiç yaşamamışsın!

GERİCİLER

Bunlar gerici!.. Daha ne beklenir?
Enflasyonu bile 28 yıl geriye götürdüler!
Üç yıl beş yıl değil, 28 yıl.
Fırsatını bulsalar, kırk yıl geriye de götürürler!


5 Kasım 2003
Çarşamba
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED