AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
AKP'nin ilk yıl karnesinde bütçe performansı

Daha önce bu sütunlarda Maliye Bakanı Kemal Unatıkan'ın tabiriyle "ayakkabı" gibi bağlı 2004 bütçe planını değerlendirmiştik. Esasında Ak Parti iktidarının kamu maliyesi konusundaki performansını ölçecek olan da bu 2004 bütçesidir. Zira 3 Kasım seçimleri sebebiyle 2003 bütçesi Millet Meclisinden ancak Mart ayında geçebilmiş ve yürürlülüğe de Nisanda girmiştir. Üç aylık bir geçici bütçe uygulamasının sıkı bir disiplin içinde tesis edilmesini beklemek doğru olmayacaktır. 2003 bütçe uygulamasını bu sebeple sadece yedi ay için test edebilmiş olduk. Bununla birlikte, hemen her kesimden eleştiri alan ve IMF bütçesi olarak bilinen 2003 bütçesi etrafında şekillenen kamu maliyesi performansının 2004'e ışık tutacağı açıktır.

2003 yılının ilk dokuz ayında devletin konsolide bütçe gelirleri 72 katrilyona yakın bir seviyede gerçekleşmiş, buna karşılık faizler dahil toplam harcamaları 101 katrilyonu geçmiştir. Tabii olarak bütçe açığı da 30 katrilyon sınırına yaklaşmıştır. Kamu harcamalarının 46,5 katrilyonu faiz ödemelerine aktarılmış. Buna göre ilk dokuz ayda faiz dışı bütçe fazlası da 16,5 katrilyon civarında gerçekleşmiş. AKP iktidarının IMF ile Nisanda imzaladığı ilk niyet mektubuna göre faiz dışı bütçe fazlasının asgari 20 katrilyon TL, bütçe açığının ise azami 25 katrilyon civarında olması isteniyordu. Ancak IMF'in kriter olarak tanımladığı bu değerler, bildiğimiz bütçe büyüklüklerini yeniden tanımlayarak ve bazı bütçe dışı fonları da hesaplamaya katarak elde edilecek rakamlarla karşılaştırılacaktı. Bu ek hesaplamaların etkisi genellikle % 5 civarında açıkları kapatıcı yönde. Dahası 6. Gözden Geçirmeyi müteakip söz konusu kriterler bir miktar gevşetildi. Tüm bunlara rağmen, her iki kriterin de tutturulamadığı gözlemlenmektedir. IMF'in son gözden geçirme çalışmalarında bu gidişatın üzerine çok gitmemiş olması, konjonktürel bir etkiden olsa gerekir.

Ocak – Eylül döneminde konsolide bütçe gelirleri 2002'nin aynı dönemine nispetle yaklaşık % 30 artarak 72 katrilyona merdiven dayamış. Gelirler içinde en ciddi artışı, dönemsel karşılaştırmada % 43 büyümüş olan vergi gelirleri göstermiş. Özellikle kurumlar vergisindeki % 58'lik artışa rağmen gelirden alınan vergiler ancak % 33 civarında büyümüş, buna karşın servetten alınan vergiler, motorlu taşıtlara getirilen, ancak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla mükellefe geri dağıtılmak durumunda kalınan ek yükler sebebiyle, % 157 artmış. Mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergilerde ise, ilk defa dahilde alınan KDV miktarı bir başka dolaylı vergi türünce geçilmiş. Artık akaryakıt vergilerini de kapsayan Özel Tüketim Vergisi'nin ilk 9 aylık performansı 16 katrilyona ulaşmış.

Vergi tahsilatıyla ilgili başlıca mesele, son yıllarda artık ciddi bir dengesizliği göstermeye başlayan dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı olsa gerekir. 1992'den beridir payını % 50'nin üzerine çıkarmış olan dolayı vergiler, 1998 – 99 dönemindeki kısmi iyileşmeye rağmen, 1995'ten beridir devamlı büyümektedir. 2002 sonu itibariyle toplam vergi gelirleri içindeki payı % 66'nın üzerine çıkan dolaylı vergilerin bu tahakkümü, maalesef 2003 yılında da sürdürülmüştür. 2004 bütçesi bu yönde bir iyileşme sağlamamakta, bilakis meseleyi daha da büyütmektedir.

Harcamalar kanadında ise ilk dokuz aylık performansın en ciddi etkisini % 12,5'tan fazla kısılan yatırım harcamalarında görmekteyiz. Faiz harcamaların dönemsel karşılaştırmada % 18,5 büyüdüğü bir dönemde personel harcamalarının % 34,7 arttığı gözlemlenmektedir. Dahası mevcut hükümet başta sosyal güvenlik transferleri ve vergi iadeleri sayesinde düşük gelirli kesimlere de ciddi sayılabilecek bir fon ayırmış gözükmektedir.

Bundan sonraki aylar için Maliye Bakanlığı'nın tahmini, bütçenin öngörülenden daha küçük bir bütçe açığıyla (başlangıç ödeneğinden yaklaşık 5 katrilyon az bir miktar olan 41 katrilyon) kapanacağı şeklinde. Açıktaki bu azalmaya rağmen yukarıda bahsi geçen transfer harcamalarındaki artış sebebiyle, faiz dışı dengede de hükümete göre 2 katrilyonluk bir sapma olacak.

Özetle, AKP iktidarı normalden üç ay sonra, üstelik IMF baskısıyla hazırlanmış ve tabiri caizse kendine ait olmayan bir bütçeyi, vergi barışı, ÖTV gibi vergi imkanlarını arttırarak genişletebilmiş, faiz ve döviz kurlarındaki düşüşün sağladığı ortamda faiz harcamalarını dizginleyebilmiş, ancak özellikle Irak krizinin sağladığı uluslararası konjonktürü de lehine kullanarak kopardığı tavizleri ekonominin alt geçim düzeyindeki insanlara transfer edebilmiştir.

Şartların da yaver gittiği böyle bir ortamın 2004'te tekrarlanmayacağını varsayarsak, hükümetin gelecek yılda daha kaliteli bir kamu finansman performansı göstermesini beklememiz gerekecek.


5 Kasım 2003
Çarşamba
 
MELİKŞAH UTKU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED