AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Avrupa'nın nefreti

En son haberi duydunuz mu? Avrupa Birliği'nin (AB) istatistik bürosunda yolsuzluk ortaya çıkartılmış. Beş yıl içerisinde yaklaşık 5 milyon doların üzerinde bir paranın buharlaşmasına yol açan bu yolsuzluk 100'den fazla iş bağlantısına yayılmış. Gerçi, yolsuzluğun yapıldığı yıllar 1996-2001 dönemini kapsıyor, ama yine de AB'nin istatistik bürosunun 'imajı' zedelenmiş oluyor...

Aylardır devam eden bir soruşturmanın sonuçlarının apar topar dün açıklandığını öğrenince, kuşkucu zihnime, "Acaba, AB'nin istatistik bürosu şu yakınlarda bir ayıp mı yaptı?" sorusu düştü. Düşünmem gerekmeyebilirdi, bu kadar kuşkuculuğa her konuda yer olmayabilir, ama düşündüm işte...

Yolsuzluk iddiasının ortalığa dökülmesiyle bir ilgisi olup olmadığını bilmiyorum, ama son günlerde parmağı ağızda bırakan bir araştırmanın sonucu AB tarafından açıklanmış bulunuyor... AB sınırları içerisinde yaşayan 15 ülkeden 7500 kişiyle yapılan Eurobarometer kamuoyu yoklamasına göre, Avrupalıların yüzde 59'u, "Dünya için en büyük tehdit İsrail" kanaatini seslendirmişler... Aralarında Kuzey Kore, İran, Suriye ve Libya'nın da bulunduğu ülkeler arasından İsrail'i birinci sıraya yerleştirmiş Avrupalılar... İngiltere'de bu oran yüzde 60, Almanya'da yüzde 65, Avusturya'da 69 ve Hollanda'da ise 74...

İsrail İsrail'dir, özellikle şu sıralarda seveninin fazla olması beklenemez; tamam ama, bu oranlar ortada sevgisizlikten öte bir duygusal durum olduğunu açığa vuruyor. Yoklamaya, "Bu da başka tür anti-Semitizm" diyen de çıktı, "Korkunç" tepkisini veren de da...

Oturduğunuz koltuğa sımsıkı sarılmanızı getirecek AB tarafından açıklanan araştırmanın sonucundan yeni bir gerçek: "Amerika dünya barışı için tehdit mi?" sorusuna, İngilizlerin yüzde 55'i, Fransızların yüzde 52'si, Almanların da yüzde 45'i "Evet" cevabını vermiş... Amerika'nın Irak Savaşı'ndaki en yakın müttefiği İngiltere halkının yarıdan fazlasının ABD'yi 'tehdit' görmesi sizce de ilginç değil mi? Yunanistan'da bu oran yüzde 88'e vuruyor. Yunanlıların yüzde 96'sının Irak Savaşı'nı 'adaletsiz' bulduğu sonucuna da ulaşmış aynı araştırma. Bütün Avrupa'da savaşı hâlâ destekleyen tek ülke Danimarka...

İsrail'in kamuoyu araştırması sonuçlarına isyanını anlayabiliyorum. Gerçekten de, İsrail, başvursa Türkiye'den önce üyeliğe kabul edilebilecek bir ülke muamelesi görüyor AB'den... İsrailli politikacılar kendilerini birer 'Avrupalı' kabul ediyorlar... Avrupa'daki en etkin Musevi örgütü Weisenthal Center'ın başındaki Haham Marvin Hier, "Eğer araştırma doğruysa, bu, Avrupa toplumunun 2. Dünya Savaşı'ndan buyana anti-Semitizm yolunda en keskin hale geldiğine işaret eder" demiş... Bakan Natan Sharansky'in tepkisi de anlaşılabiliyor: "Avrupa ahlâkî pusulasını şaşırmış..." Haham Hier de, bakan Sharansky de, "Bu durumda, AB, Arap-İsrail barış sürecinde rol almamalı" görüşünü seslendirmişler...

AB'nin başkenti Brüksel'deki İsrail Büyükelçiliği, sonuçtan medyayı suçluyor: "Sadece üzülmedik, öfkelendik de; Avrupalı vatandaşlara değil kamuoyunu yoğuran sorumlulara..." Dünya Musevi Kongresi: "Avrupalı seçkinler ateşle oynuyor, bazen de İsrail'e Ortadoğu'nun kopuğu muamelesi yapıyorlar..." Olaya değinen bir haberde, Avrupa Merkez Bankası'nın ayrılan başkanının eşi Gretta Duisenberg'in, "İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da sürdürdüğü işgal Hollanda'daki Nazi idaresinden daha fena" dediği ayrıntısına da yer verilmiş...

En değişik yorum İsrail dışişleri bakanı Sivan Shalom'a ait. Shalom, "Büyütmeyece değecek bir durum yok" demiş ve eklemiş: "Fransa, kendisini ABD'nin karşısında konuşlandırarak bir politika izliyor ya, bu da onun dışa vurumu..." Oysa, Fransa, İsrail'i 'en büyük tehdit' gören ülkeler arasında beşinci sırada... Esas vahim olan, İsrail gibi ABD'nin 'stratejik müttefiği' olan İngiltere'nin tehdit değerlendirmesi...

Avrupalılarla ilgili araştırma üzerine olduğu kuşkusuna kapıldığım bir uygulama başlattı İsrail: Yabancı gazetecilere akreditasyon... Bizde de çok kullanılan 'akreditasyon' sözcüğü kulağınızı kabartmanıza sebep olmuştur, biliyorum. Bazınız da, "Yabancı gazetecilere tabii akreditasyon uygulanacak" tepkisini vermiştir...

Yabancı gazetecilere akreditasyon uygulanır, ama aralarında ayırımcılık yapılmadan, muhabir ve yazarları istihbarat örgütlerinin soruşturmasına fırsat vermeden... Oysa, İsrail, önümüzdeki günlerde, ülkesinde görev yapan bütün yabancı gazetecilere akreditasyon vermek için güvenlik soruşturmasını şart koşmaya başlayacak... 1700 yabancı gazeteci, istihbarat örgütü Shin Beth'ten temiz kâğıdı alabilirse, İsrail'de görev yapabilecek... Daha önce yalnızca Filistinli gazetecilerden istediği bu şartı şimdi Avrupalı gazetecilere de yayıyor İsrail...

İsrail'i 'dünya için en büyük tehlike' olarak gören Avrupalıların oranı yüzde 59'u buluyorsa, İsrail'deki Avrupalı gazeteci de o yüzde 59 içine giriyor olabilir pekâlâ... Dahası, İsrail'e göre, Avrupa'daki İsrail imajından medya sorumlu... 'Düşman' gördüğüne 'akreditasyon' uygulaması anlaşılabilir bir şey...

Bence gönüllerini ferah tutsunlar; AB'nin istatistik bürosu yolsuzluğa bulaşmış nasıl olsa...


5 Kasım 2003
Çarşamba
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED