|
|
|
|
Daum efendi futbol oynarken bendeniz spor yazarlığından ekmek paramı kazanıyordum. O, halâ top peşinde koşarken mesleğimin diploması olsun diye O'nun memleketinde "Futbol antrenörü" lisansımı aldım. Daum Fenerbahçe adını bilmezken bendeniz o rozetin altından olanını yakama taktım. Ve, Daum geldiği, gittiği, yeniden geldiği günlerde bu sütunlarda çekinmeden fikrimi belirttim. Ama, adam öylesine şovmen ki benim meslekdaşlarımın bazılarını bile tesiri altına aldı. Daha İstanbul'a gelmeden Avusturya'da atraksiyona başlamıştı. Olan oldu ve zat-ı muhteremleri geliverdi. Derken bir kaç maç iyi gitti. Puan cetvelinin üst sıralarında gezintiler. Daum Türk insanının yapısını mükemmel ezberlemiş. Tutturdu Türk vatandaşı olmak istiyorum (gazetelerden) demeye. Ben de diyorum ki "otur oturduğun yerde." Akçabat'tan aldığın bir puan için üzülmüyorum. Onların hakkıydı. Şimdi de Rize'ye gideceksin Karadeniz deplasmanı bize yaramıyor falan deme. Senden önce Fenerbahçe'yi çalıştıran senin yurtdaşın da 6-0'lık Galatasaray galibiyetinin arkasına sığınmıştı. Senin öyle bir dalın da yok tutunacak. Daum efendi, kendini aklayarak geldin Fenerbahçe'ye. Bırak şovu, düşün golü...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |