Ne kadar çok oruç tutan var! İftar vakti yaklaştığında bir lokanta aramaya kalksanız, üç kişilik yer bulana kadar göbeğiniz çatlar. Dersiniz, şeksiz şüphesiz herkes oruçlu.

Teravih kılmaya niyetlenseniz, camilerin dolup taştığını görür, yine hayrete düşersiniz.

Camilerde rezervasyon yaptırmak mümkün olmadığından, namazdan önce telefon edip, "beşinci safın sağ cenahından" yer ayırtamazsınız.

Vakitlice gidecek, bulduğunuz yere sığışacak, efendi efendi namazınızı kılacak ve halinize şükredeceksiniz; başka yolu yok.

Birkaç arkadaşınızla birlikte çay içmek için bir kahvehaneye gitmek isteseniz, hepsinin tıklım tıklım olduğunu farkedersiniz.

Kimse evine gitmiyor, herkes kahvelere doluşmuş sanırsınız.

Sahura kadar al papazı, ver kızı...

Bu tespitlerin hiçbiri tamamen yanlış da değildir, doğru da...

Nereden bakarsanız, öyle görürsünüz.

"Kırkıma doğru nasip oldu, bir araba aldım. Sandım ki herkesin arabası var." diye durumu özetleyivermişti geçenlerde bir arkadaşımız. Ve şöyle tamamlamıştı:

"Hanım hamileyken, dolaşmaya çıkardık. Etrafa baktığımızda adım başı hamile birilerine rastlardık."

Öyle ya, yolunuz hastaneye düşse, herkesi hasta sanmak işten bile değildir.

Keza, "kalıbı dinlendirmek için" tatile çıktığınızda, herkesi tatilde sanırsınız.

Hayatında bir defa, o da doğduğu gün yıkanmış birisini nasıl olmuşsa evlenmeye razı etmişler.

Düğün günü arkadaşları tutup hamama götürmüşler yaka paça.

Hamamdaki kalabalığı görünce, şaşırmış kirli...

"Yahu bugün de ne çok evlenen varmış!.."

Sanmak, işte böyle bir şey.

Fazla "sanmamak" lazım.

Peygamber Efendimizin tavsiyesine uyarak, "zan"dan uzak kalmak lazım...

Orucun bir hikmeti de "tok acın halini ne bilsin?" sözüne en münasip cevabı buldurmasıdır.

Yoksa birileri ilelebet tok, birileri ililebet aç yaşamaya devam edip gidecekti.

Şükür açlığı öğretene, tokluğu gösterene!

ENSEYE MUKAYYET OLUN

Türkü der ki: "Gelene geçene yoldaş olaydım, Bacısı gözele gardaş olaydım..."

Eyvallah...

Maksat aşağı yukarı anlaşılmıştır.

Yalnız bir mesele var; bacısı güzele gardaş olunca, bacıyla da gardaş oluyorsun.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

AZİZ MAHMUT HÜDAYİ

Bu akşam Üsküdar Ramazan çadırında Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri anılıyor.

20.30'da sinevizyon gösterisi ile başlayacak programda Prof. H. Kamil Yılmaz, M. Ali Eşmeli, Hüdayi Korosu, Mehmet Kemiksiz Tasavvuf Konseri yer alacak.

IRAK'TAN GELEN MERMİ

Irak'a asker gitmeden ilk şehidimizi verdik. İskenderun Demir Çelik Fabrikası ve özel haddehanelerde değerlendirilmek üzere Irak'tan getirilen savaş hurdaları arasında bulunan havan mermisinin patlaması sonucu bir işçi öldü, iki işçi yaralandı.

Ölen işçimize rahmet, yaralananlara şifa diliyoruz.

ASGARİ ÜCRET

Başbakan Erdoğan, asgari ücretin çay-simit parası olmaktan kurtarılması yönünde talimat vermiş. Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına buna göre ayar çekmiş.

Kim istemez çay-simit yanında bir dilim de peynir veya iki zeytin olmasın?!..

DARBE TÜRÜ

Tarık Akan, artık Türkiye'de 12 Eylül benzeri bir darbe olmayacağını söylüyor.

Hangi tür olur peki?

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu