|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AB'nin 2003 Türkiye İlerleme Raporu'nda, reformlar ve ekonomi övüldü; ancak reformların uygulamaya yansımadığı ve "askerin siyasi alanda görüş bildirmeye devam ettiği" kaydedildi.
AB Komisyonu, 2003 Türkiye İlerleme Raporu'nu dün onayladı. Türkiye'nin büyük reformlar gerçekleştirdiği belirtilen raporda, uygulamada eksikliklerin yaşandığına dikkat çekildi. AB Komisyonu, Kıbrıs'la ilgili "şartı" ise, Genişleme Strateji Belgesi'ne koydu. Ancak bu "şart"ın yer aldığı cümle, Türkiye ile AB arasında yaşanan yoğun diplomatik temaslar sonucu yumuşatıldı. Strateji Belgesi'nde yer alan "Kıbrıs, Türkiye'nin üyeliğine engel teşkil edecektir" ifadesi, "Çözümsüzlük Türkiye'nin AB üyeliğine engel teşkil edebilir" olarak değiştirildi. 140 sayfayı aşan raporda, Türkiye'de son bir yılda yapılan reformlar "önemli göstergeler" olarak nitelendirildi. Reformların pratik hayatta uygulanmasının önemine değinilen raporda, Ankara hükümetinin "Reform İzleme Komitesi" kurması ve işkenceye karşı "sıfır hoşgörü" politikası açıklamasının önemi üzerinde durudu. Olağanüstü hal uygulamasının kaldırıldığı hatırlatılan raporda, Türk-Yunan ilişkilerinde olumlu gelişmelerin devam ettiği belirtiliyor. Asker siyasi görüş bildiriyor Raporda, sivil ve askeri otoriteler arasındaki ayırımda AB standartlarına ulaşmak amacıyla, Milli Güvenlik Kurulu yapısında önemli değişiklikler yapıldığı da belirtiliyor; ancak, "askerlerin siyasi alanda görüş bildirmeyi sürdürdükleri"ne dikkat çekiliyor. Uygulama sınırlı ve yavaş AB Komisyonu raporunda, reformların etkisinin sınırlı kaldığı, uygulamanın yavaş ve düzensiz olduğu ileri sürülerek, özellikle Türkçe dışında radyo televizyon yayınları ile azınlık vakıflarının mal edinme hakları ile ilgili yönetmeliklerin ve ailelerin çocuklarına isim koymasını düzenleyen genelgelerin uygulamada getirdiği kısıtlamalara atıfta bulunuluyor. Raporda, RTÜK ve YÖK içinde askeri temsilcilerin yer alması, savunma bütçesinin denetiminde kısıtlamalar olması, ifade özgürlüğü alanında Türk Ceza Kanununun hükümleri arasında tutarsızlıklar bulunması, yolsuzlukla mücadele alanında kurumsal yapının oluşturulmasında gecikmeler olması, sivil ve siyasi haklar ile azınlık hakları alanında BM ve Avrupa Konseyi anlaşmalarının imzalanmasında eksikler görülmesi eleştiriliyor. AİHM hükümlerine uygunluk Raporda ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hükümlerinin uygulanması ile ilgili gecikmelerin olması, adil yargılama ve savunma hakkı ile ilgili hükümlere uyumda eksiklikler görülmesi, ayrımcılıkla mücadele alanında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AB müktesebatı ile uyumsuzluk olması, işkence alanında eksiklikler görülmesi, tutuklu hakları ihlalleri, şiddet içermeyen düşüncelerin ifadesi ile ilgili yasaların uygulanmasında yorum ve uygulama farkları bulunduğu kaydediliyor. Kıbrıs, Türkiye'ye maledildi Raporun Kıbrıs'la ilgili bölümünde, Türkiye ile KKTC arasında gümrük birliği öngören çerçeve anlaşmanın onaylanmayacağının duyurulduğu ifade ediliyor. Bu bölümde AB kanadının görüş ve beklentileri yer almıyor; ancak, AB Komisyonu'nun onayladığı AB Genişleme Strateji Belgesi'nde, Kıbrıs'ın birleşmiş bir şekilde, 1 Mayıs 2004'te AB'ye katılması konusunda "güçlü bir tercih ve istek'' ifade edilirken, "Kıbrıs sorununda çözümsüzlüğün, Türkiye'nin AB'ye katılım iradesi önünde ciddi bir engel oluşturabileceği'' vurgulanıyor. Ekonomi umut verici Raporda, Türkiye'de serbest piyasaların işlediği, kurumsal yapının güçlendiği belirtilirken, bunun yeterli olmadığı vurgulandı. Enflasyon ve reel faiz oranlarındaki düşüşe dikkat çekilen raporda, devletin borcunun yüksekliğinin, olumsuz etkilerinin hala sürdüğü vurgulanıyor. Mali şeffaflık konusunda; Mali Yönetim ve Mali Denetim Yasası'nın önemli bir adım olduğu belirtilen raporda, elektrikte fiyatlandırma, özelleştirme, girişimcinin ve yatırımın önündeki bürokrasinin azaltılması övüldü. Raporda, fikir mülkiyeti haklarını gözeten yasaların uygulamasında ciddi eksiklikler olduğu; elektrik ağları ve demiryollarının bakımsız ve çağdışı kaldığı vurgulanıyor.
|
|
|
|
|
|
|