AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Kamu yönetimi reformu tartışılıyor...

Hükümet tarafından Meclise sevkedilen Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı, toplumun tartışma gündeminin en baş sırasına yerleşmiş bulunuyor. Bu arada Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bir duruşmada başörtülü sanığın ifadesini almayı, mahkemenin kamusal alan olduğu gerekçesiyle reddetmesi ve mahkeme salonundan dışarı çıkarması, yıllardır tartışılan ve özünden koparılarak iktidar mücadelesinde keskin bir silah haline getirilen başörtüsü sorununa yeni bir boyut kattı. Tam da Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısının gündemde olduğu sırada yeniden alevlenen başörtüsü sorunu ve kamusal alan tartışması tasarıyı ikinci sıraya düşürmüşse de konunun daha uzun dönem tartışılacağı, lehte ve aleyhte pek çok görüş ve tezin ileri sürüleceği açıktır.

Geçen hafta Kamu Yönetimi Reformunun Türkiye'nin asırlık bir rüyası olduğunu belirtmiş ve bunun Türk siyasi ve idari tarihi için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu yazmıştık.

Türkiye'nin son iki asırlık tarihi reform ve yenilik çabaları ve tartışmaları tarihidir. Sorun çözemeyen sistemi sorun çözer hale getirmek için devlet elitlerinin giriştikleri pek çok yenilik (ıslahat) devreye sokulmuş ve devamlı idarenin modernleştirilmesine çalışılmıştır. Osmanlı dönemini bir yana bırakalım Cumhuriyet döneminde de, özellikle de 1950'lerden itibaren çeşitli idari reform çabaları gündeme gelmiştir. Bunların en kapsamlı ve en ciddi olanının şu anda önümüzde duran Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı olduğu söylenebilir.

Ancak bu tasarının eleştirilmeyeceği, hatasız olduğu elbette söylenemez. Önemli olan böylesine kapsamlı bir reformun hazırlanarak Meclisin gündemine gelmesi, tartışılıyor olmasıdır. Bu çabanın başlı başına önemli bir sembolik anlamı vardır. Düşünce ve eylemlerimize toplumca vurulan parangaları gevşeterek toplumsal düzeni rasyonelleştirme ve çağdaşlaştırma konusunda adımlar atabilirsek kendimize güven kazanır ve sorunlarımızı kendi çabalarımızla çözebileceğimizi kanıtlamış oluruz.

Geçen yazıma pek çok kesimden lehte ve aleyhte tepkiler aldım. Kimisi kanaatimi paylaşırken kimisi farklı düzey ve kaygılarla eleştiri getiriyordu. Bu eleştirilerde özellikle bürokrasinin belli pozisyonlarında bulunan kişi ve grupların öne çıkmaları, eleştirilerde kullanılan kavram ve değerlerin siyasal hassasiyet zemininde her zaman karşı karşıya bulunduğumuz türde kavramların olması dikkat çekicidir. Bunların hepsine yer vermem imkansız. Ama özellikle meslektaşım Dr. Hazma Al'dan gelen değerlendirme konunun uzmanı birisinin yerinde soru ve kaygılarını içermektedir. Bunu hiçbir değerlendirmeye tabi tutmadan aynen aşağıya alıyorum.

"(...) Ak Parti sadece bu reformu gerçekleştirse Türk tarihine altın harflerle yazılır. Fakat reformun yöntemiyle ilgili benim bir takım endişelerim var.

Yapılan reform devrim niteliğindedir. Fakat demokratik ortamlarda bu tür büyük değişimler zordur. Her alanda büyük değişim beraberinde yeni sorunlar getirecektir. Ayrıca yerinden oynayan taşları yerine yerleştirmek uzun sürebilir ve bunun siyasi maliyeti ağır olabilir.

Yöntemle İlgili Endişelerim:

- Bana göre, reforma bazı bakanlıkların taşra teşkilatlarının kaldırılmasına yönelik bir düzenleme ile başlanması oldukça sakıncalıdır. (Bunun zamana yayılacağı ifade edilse de). Bunun ne getirip ne götüreceği belli değildir. Oldukça büyük bir risktir; diğer idari reformları da gölgeleyebilir endişesi taşımaktayım. Bakanlıkların taşra teşkilatlarının kaldırılmasına yönelik bir çaba en son olmalıydı. Bu düzenlemede başarısız olunursa korkarım bürokrasiden ve başka yerlerden gelen tepkiler bu reform çabalarını aksatabilir.

Öneri

- Yeni kamu yönetimi anlayışı farklı bir yönetim kültürü ve sistemi getirmektedir. Bu değerlerin benimsenmesi ve uygulamaya konması için tedrici bir yöntem izlenmelidir.

- Yönetimde açıklığı sağlayacak olan bilgi edinme yasaları ve günışığı yasaları yürürlüğe konmaya çalışılmaktadır. Yine personel yönetimi ve kamu mali yönetimi ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Bu yasalar kendiliğinden uygulanabilecek yasalar değildir. Bu yasaları tam olarak uygulamak için yönetim kültürünün değişmesi gerekmektedir; bu da uzun bir zaman alacaktır. Bu tür düzenlemelere devam edilebilir.

- Çok basit düzenlemelerle ve idari kararlarla, kamu hizmetlerinin daha hızlı ve daha ucuz yapılabilmesi mümkündür. Öncelik bu tür çalışmalara verilmelidir.

- Mevzuatı basitleştirme çalışmaları yapılmalıdır. Önce bürokratik işlemler azaltılmalıdır.

Hükümet zor olandan başladı. Bu bir tercih fakat daha kolaydan zor olana doğru gidebilirdi. Sanırım uzun süre valileri seçelim mi atayalım mı tartışması yapacağız. (...) Belki de abartıyorumdur."


11 Kasım 2003
Salı
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED