AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

R A M A Z A N
Sufi müzik Avrupa'yı cezbediyor

Ramazan ayı sayesinde ilahiler televizyon ekranlarında yer bulabiliyor. Çok yönlü genç bir sanatçı olan Ender Doğan, tasavvuf müziğine yurtdışında ilginin çok daha fazla olduğunu söyledi.

  • ŞAMİL KUCUR
    Ramazan ayının manevi atmosferini yaşadığımız şu günlerde, televizyon kanallarında ve radyolarda dinlediğimiz tasavvuf müziği eserleri, yurtdışında da oldukça ilgi görüyor. Türkiye'de sınırlı bir çevrede icra edilen ve dinlenebilen Türk tasavvuf müziği son yıllarda özellikle Amerika ve Avrupa ülkelerinde çeşitli kesimlerden insan tarafından ilgi dinleniliyor. Müzik ile ilgili başlayan bu ilgi o ülkenin folklorik ve inanç değerlerinin merkezlerine araştırma ve incelemeye dayalı bir yol alınıyor.

    İnsanlığın sufi müziğe ihtiyacı var

    Köklü bir geçmişe sahip olan Türk tasavvuf müziği, ülkemizde kısıtlı bir çevre tarafından icra edilen ve dinlenebilen bir müzik olmaktan çıkartarak geniş kitlelere nasıl ulaştırabiliriz, bu nasıl ve ne şekilde yapılmalı? Bu sorular ülkemizde yıllardır konuşulan ve tartışılan bir konu. Aslında ilginç olan ortak bir tespit var ki; o da Türk tasavvuf müziğine ilginin, yurtdışında bizim insanlarımızdan çok o ülkenin insanlarından gelmesi.

    Bazı sanatçılar ülkemizde ve yurtdışında tanıtılması ve dinlenilmesini sağlayabilmek için bir takım arayışlara girdikleri gibi, müziğin orjinal hali ile yaşatılması gerektiğini savunanan müzik çevreleri de mevcut.

    İlginç olan, yurtdışında tasavvuf müziği orjinal sazlar ile icra edildiği şekli ile kabul ve takdir görüyor. Ülkemizde ise tam tersine toplumun geneline yaygınlaştırılması amacı gerekçesi ile çeşitli modernize-çağdaş form arayışlar peşinde koşuluyor.

    Ahmet Özhan, Kani Karaca gibi birçok klasik - tasavvuf müziği sanatçısı ve topluluğu da çok sayıda ülkede büyük ilgi gören konserler vermişlerdi. Doğan'a göre, müzik türlerini topluma adil olarak sunmak ile insanların eşit şekilde bilgilenme şansları olabilecekti. Fakat ülkemizde geçmişten günümüze, müzik, kültür ve sanat yayınları adil olarak yapılmıyordu. Bu eksikliği gidermek, tasavvuf müziğini ülkemizde daha geniş kitlelere ulaştırabilmek amacıyla, çeşitli arayışlar da mevcut. Ender Doğan'ın solisti olduğu Yolcular projesi kapsamında çıkan 'Seçkin ilahiler 2' albümünde de bu amaçla yenilikler ve modernizasyon denemeleri yapılmıştı. Doğan da, yurdumuzda yeterli derecede ilgi görmeyen tasavvuf müziğini sevdirebilmek için, bir takım açılımlara gerek duyulması için adeta mecbur bırakılmıştı.

    Ülkemizde bu tür tartışmalı çalışmalar süredursun, yurtdışında tasavvuf müziği ve sema törenleri otantik hali ile sunulması nedeni ile ilgi görüyor. Biz de ise ilgi uyandırabilmek için otantik hal terk edilme yoluna gidiliyor.


    Karakolda İFTAR VAR

    Yalova Emniyet Müdürlüğü tarafından vatandaşlara iftar verildi. Polis ve vatandaşı kaynaştırmak için Yalı Caddesi'nde bulunan merkez karakolunda verilen iftara muhtarlar, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.Vatandaşın polis ve karakollardan çekindiğini belirten İl Emniyet Müdürü Ali Yön, "Biz, vatandaşın polisten korkmasını değil, polise saygı duymasını ve yardımcı olmasını bekliyoruz. Bu iftar yemeği sayesinde insanlarımızla daha çok yakınlaşmak istedik." dedi.

    İftar yemeğine katılan Rüstempaşa Mahallesi sakinlerinden Ramazan Korkmaz ise "Daha önce karakola gelirken korkardık. Bugün yemek masalarını ve bize servis yapan polisleri görünce doğrusu şaşırdık. Kendimizi evimizde gibi hissettik" diye konuştu.

    BİR AYET BİR HADİS
    Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz? Maide,91 Oruç ve Kur'an kıyamet günü kula şefaat eder. Müsned-Müstedrek el-Hakim

  •  
    FIKIH KÖŞESİ
    Hamdi Döndüren Alacaklar ve zekat

    Ramazan Seyahatleri
    Ağacın kökü toprak, insanın kökü ekmektir

    KISSADAN HİSSE
    Verdiği bir ekmek ahiretini kurtardı
    Nişabur'da Ebu Amr isminde bir kimse ilk zamanlarında çok fakir imiş. Anne ve babasının haklarına çok iyi riayet edip, onlara son derece hizmet ettiği için anne ve babası oğullarının zengin olması için dua etmişler ve o da zengin olmuş. Zengin olduktan sonra da fakirlere bol bol sadaka vermiş. Malı o derece çoğalmış ki, kendisinden sonra bütün nesline bile kafi gelmiş. Evlatları da kendisi gibi sadaka vermeyi ihmal etmemişler. Çok karlı ve soğuk bir günde, Ebu Amr'ın kapısına bir dilenci gelir. Ebu Amr, hemen bir ekmek alır, yalın ayak kar üzerinde yürüyerek götürüp o dilenciye verir.
    Nihayet Ebu Amr vefat ettikten sonra, salih bir kimse O'nu rüyasında görür ve kendesine, "Ya Ebu Amr! Rabbin sana nasıl muamele etti?" diye sorar. O da:
    "Rabbim bana ikram ve rahmet edip, makbul kullarından eyledi" diye cevap verir.
    O zat tekrar: "Çok tasadduk ederdin, onun için mi?" deyince, Ebu Amr:
    "Hayır o sadakalar sebebiyle değil. Ancak bir karlı günde yalın ayak, kar üzerinde yürüyerek bir fakire vermiş olduğum ekmek sebebiyle mağfiret olundum" diye cevap vermiştir.

    Hz. Hüseyin anıldı
    Üsküdar Belediyesi İftar Çadırı "Gönül Erlerini Anma" sohbetlerinin üçüncüsünde önceki akşam Hz. Hüseyin anıldı.
    11 Kasım 2003
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu

    İMSAKİYE

    Bir Kumanya da sen Bağışla
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED