|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Gürgör Uras'ın verdiği bilgileri (Milliyet, 7 Kasım) okuduktan sonra insan hayret ediyor doğrusu... Neye mi hayret ediyor? Neye olacak, Tekel'in sigara ve içki bölümünün özelleştirilmesi için açılan ihalede açılan zarflardan çıkan tekliflerin gülünçlüğü karşısında şaşıranlara... 3 milyar dolarlık teklif beklenen Tekel'in sigara bölümü için verilen en yüksek teklif 1 milyar 150 milyon dolardan ibaret. Tekel'in içki bölümü için verilen teklif ise, hepsi hepsi 292 milyon dolarcık... Durmayın hesaplayın; kurumun dünyanın beş büyük sigara üreticisinden birisi olan, bünyesinde 20 binden fazla eleman çalıştıran "sigara bölümü" karşılığında kaç karton sigara parası teklif ediliyor... Kurumun "Avrupa'nın en büyük 30 büyük içki üreticisi" arasında yer alan "içki bölümü", alıcılar gözünde kaç şişe rakı parası ediyor... "İçki bölümü"ne 292 milyon dolarla en yüksek teklifi veren Nurol-Limak-Özaltın-TÜTSAB ortak girişim grubundan yapılan açıklama da bakın ne deniyor: "Bizce çok yüksek teklif verdik." Yani o kadar etmezdi bile... Demek memlekette tüketilen onca alkollü içkiyi üreten kuruluşun "ederi", İstanbul'un pahalı bir semtinde dikilen gökdelenlerde yer alan 200 dairenin ederinden ibaret! Bu teklifin gülünçlüğünü hesabedebilmek için insanın iktisatçı filan olmasına gerek yok; İstanbul'un merkezinde bulunan "Likör ve Kanyak Fabrikası"nın arsa değeri bile kimbilir kaç milyon dolar... Veya CHP milletvekili Kemal Anadol'un dediği gibi, İzmir'deki Tekel depolarını boşaltıp elden çıkarsan toplarsın bu parayı... Ayrıca öğreniyoruz ki, Sabancı Holding'in "içki bölümü" için (hem de "revize" edilmiş haliyle) verdiği teklif, söz konusu ortak girişim grubunun teklifinin de gerisinde kalmış.... Demek ki Sabancı Grubu'nun gönlünden geçen teklif, 292 milyon doların da altında, yani bir bakıma Tekel'in "içki bölümü"nü "ölmüş eşek parası"na kapatmayı amaçlayan bir teklifmiş! Sabancı Holding Gıda Grubu Başkanı Haluk Dinçer'in, 292 milyon dolarlık teklifin çok düşük olup olmadığına dair açıkmalası da şöyle: "İçki bölümü için açıklanan rakam satılabilecek en iyi fiyattır. Bence bu fiyata satsınlar." Satsınlar, hiç durmadan satsınlar... Yüksek alköllü içecek üretiminde ülkede gerçek anlamda "tekel" olan bir kuruluşu, hiç durmayıp 292 milyon dolara satsınlar... Güngör Uras'ın yazısını okuyunca, Tekel Genel Müdürü'nün tekliflerin gülünçlüğü karşısında "Teklifler hem Tekel'e hakarettir, hem de Türk sigara piyasasına saygısızlıktır" şeklindeki açıklamasına da hayret ettim. Hayret ettim, çünkü Uras'ın verdiği rakamlardan, Tekel'in nasıl ta ne zamandır tekel kimliğini kaybettiği o kadar güzel anlaşılıyordu ki.. Dolayısıyla, Uras'ın Tekel'ın içine düştüğü durum hakkında verdiği bilgileri Tekel Genel Müdürü'nün bilmemesi hayrete mucib değil mi? Oysa bakın, Güngör Uras, son teklif verme olayında herkesi şaşkına çeviren rakamların nereden çıktığını ne güzel açıklıyor: "Tekel'i özelleştirmede geç kaldık.... Tekel'in değerini düşürecek işler yaptık. Yabancı ve yerli yatırımcı Tekel'i neden satın alacaktı? Çünkü sigara ve alköllü içki pazarı Tekel'in elinde idi... Ama biz, özelleştirmeden önce sigara ve içki pazarını yabancı ve yerli firmalara açtık." Uras'ın bu çerçevede verdiği rakamlar da çok ilginç: "Tekel'in 'Şark (Oryantal) tütün'den ürettiği sigaralarının iç pazardaki payı kısa sürede yüzde 19 dolayına geriledi." "Şimdilerde sigara pazarında Tekel'in payı yüzde 57 dolayına kadar gerilemiş durumda. Philip Moris yüzde 32, JTI yüzde 10, BAT yüzde 1 paya sahip." "Amerikan tütünü ithalatını frenlemek için, tütün ithalatında kilo başına 5 dolar fon alınıyordu. Bu fon 2 dolara indirildi." "Gümrek anlaşmalarından yararlanan yabancı sigara üreticileri, 'kıyılmış Amerikan tütünü'nü, 'sanayi ürünü' olarak adlandırmayı başardılar. Ve gümrüksüz ithal ediyorlar." Çok yararlı bilgiler değil mi? Bu arada sanmayın ki, Uras'ın sıraladığı bütün kolaylıklar kendiliğinden ortaya çıktı... Bu kolaylıklar peş peşe gelirken, tabii ki, Sabancı Holding başta olmak üzere bazıları da bir kenarda oturup gelişmeleri elindeki cigarasını tüttürerek seyrediyorlardı... Uras, meseleye ışık tutan yazısını şu satırlarla bitirmiş: "Özetle, bugünkü Tekel, eski Tekel değil... Tekel'in cezibesi yok oldu... Yabancı sigara üreticisi Tekel'in pazarını ele geçirdi. Tekel'in etini yedi, bitirdi. Tekel'in kılçığı kaldı. Şimdi bekliyoruz ki, birileri bu kılçığa 3 milyar dolar ödesin. Görüldü ki ödemiyorlar. Ödemeyecekler." İşte böyle.... Demek ki ortada şaşıracak, hayrete düşecek bir manzara yok... Tekel'i birileri zaten çoktan yemiş bitirmiş... Dolayısıyla ortadaki "kılçığa" bakıp, çok bilmiş bir tarzda "Fazla etmez, bu fiyata hiç düşünmeden verin!" diye konuşabiliyorlar... "Sigara bölümü" zaten pratikte sizlere ömür... Şimdi sıra "İçki bölümü"nde. Hiç şüpheniz olmasın; rakı üretimi için ruhsat alan firmalar üretime geçer geçmez, 292 milyon dolar da yüksek bulunacak... Çoğu şehir merkezlerinde bulunan arsa ve binalar da, üç kuruşa kapatılacak olan "İçki bölümü"nün yanında çerez olarak servis yapılacak... "Türk Devleti" gibi "Türk Özel Sektörü" de, "özelleştirme" söz konusu olduğunda da pek nev-i şahsına münhasır bir yapı arzetmiyor mu? Hem de nasıl....
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |