Ortada bir dolu olay varken, bu da nereden çıktı, diyebilirsiniz. Anlatayım efendim; Taraftarın takımına küsmesine biraz farklı yaklaşıyorum. Takımına olan bağlılığına karşılık, sadece başarı bekleyen taraftar, bunu bulamadığında ihanet olarak algılıyor. Küsmesi bundandır. Yoksa kimse kolay kolay taraftarlığını bırakmaz. "Bırakıcam bu takımı" diyenlerin umutsuzluğa düştüğü gerçeğini de gözardı edemeyiz. Çünkü Milli maç haftasına girdik. Olumsuzluklar önemli ölçüde Ay-yıldızlı formaya yansıyor. Malum, Milli takımı oluşturan futbolcuların yüzde 90'ı ligin üst sıralarını oluşturan ve yurt dışında oynayan oyunculardan oluşuyor. Bu nedenle dikkati çekmek istedim. Son haftalarda oynanan maçlarda dibe vurmuş takımların, büyük takımlara kafa tutan futbolları skorlara da yansımaya başladı. Demek istediğim o ki, Milli Takım sorumlularının bundan böyle seçeceği oyunculara daha geniş bir pencereden bakması gerekir. Güvenilirliklerini yitiren oyuncuların Ay-yıldızlı formaya da zarar vereceği inancını taşıyorum. Akçaabat Sebat veya Rizespor'da oynayan oyuncunun Fenerbahçe veya Galatasaray'da oynayan oyuncudan neyi eksik?...

ALİ AYDIN ADAMDIR

Evet, önce adamdır Ali Aydın. İyi hakem olmasının gerçek nedeni de ilk titridir. Yani adamlığı. Adam da, kadın da olsa, her insan hata yapar. Hatasız kullar Allah katında. Sezon başından beri, futbola ilgi duyan herkes Ali Aydın'ın iyi hakem olduğu konusunda parmak kaldırdı. Kanımca bu hata O'nun adamlığına asla gölge düşürmeyecektir. İşin içindeki herkes bundan ders almasını bilmelidir. Maçların sağlıklı yönetilmesi için hakemlerin sayıları artırılmıştır. İki yan ve 4. hakem de aynı hatayı paylaşmalıdır. Ayrıca bu son olmayacaktır. Önemli olan bu olaydan dersler çıkarabilmektir. Ali Aydın da bu hata nedeniyle harcanmamalıdır. Ayrıca dürüst ifadesi nedeniyle bir kez daha ödüllendirilmelidir.

KİM BU KORAY?

Dikkatimi çekti, bir Koray Rizespor'da, bir Koray da Niğdespor'da. Pozisyonları ve kaderleri aynı yazılmış. Fenerbahçe-Rize maçında Ali Aydın, Niğdespor-D.Ç.Divriğispor maçında da hakem Şemsettin Özcan Koray'a ikinci sarı kartı gösteriyor, ama oyundan atmıyor. Divriğisporlu yöneticiler de itirazlarını yapıp maçın tekrarını istemişler. Ancak iki KORAY ve iki hakem arasında adamlık farkı var. Rizesporlu Koray "sarı kartı ben gördüm" demişti, öteki hakem Şemsettin Özcan ise "sarı kartı Koray'a değil Kemal'e gösterdim" diyerek sıyrılmaya çalıştı. Şimdi bunun devamı gözlemciyi de bağlıyor.

EĞİTİM YETERSİZ

Her kulüp hakemlerden dert yanıyor. Hemen hepsi haklarının yendiğini söylüyor. Haksız çıkarılan sarı ve kırmızı kartlar, her akına kalkan ofsayt bayrakları ve sırf bu nedenle görsel ve yazılı basında yapılan tartışma programları. Peki bu hataların giderilmesi konusunda kim ne yapıyor?.. Hakemlerin hafta içi yaptıkları kondisyon çalışmaları yeterli mi? Ya da kulüplerin futbolcularına verdiği eğitim hangi düzeyde? Bence her iki taraf içinde yeterlilik göstermiyor. Çünkü her geçen hafta bir önceki haftadan daha çok hata yapılıyor. Bu hataların yarı hakemlere aitse diğer yarısı da kulüplerindir.

BİR ÖNERİM VAR

Fenerbahçe Akçaabat Sebatspor maçında tam 12 kez ofsayt'a düştü. G.Saray-A.Gücü maçında ofsayt bayrağı toplam 10 kez kalktı. 7'si konuk takımın. Beşiktaş-Gençlerbirliği maçında ise 8 ofsayt olmuş. Buradan çıkardığım şu; Demek ki, milyon dolarlar kazanan futbolcular ofsaytı bilmiyor. O halde öneriyorum. Her takım hafta içi yaptığı çift kale idman maçlarına lisanslı 3 hakem alsın. Bu sayede hem hakemler kendilerine uygulamalı bir çalışma ortamı bulmuş olur, hem de futbolcular düştükleri her ofsayttan sonra boşu boşuna hakeme itiraz etmemiş olurlar. Dışarıdan çok çirkin görünüyor da. Takımlarına küsenlerin mutluluğu Milli Takımla yakalayacağına inanıyorum.. Sağlıkla kalın...

BAL GİBİ PENALTIYDI

Galatasaray-Ankaragücü maçının en ilginç enstantanelerinden biri de Hasan'ın cezaaalını içinde fotoğrafta görüldüğü gibi indirilmesiydi. Ancak hakem Kuddusi Müftüoğlu pozisyona 'oyna' dedi.

Haftanın Yorumu - Salih Sezer

« Geri Dön