|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yargıtay Başkanlar Kurulu, 4. Ceza Dairesi Başkanı'na yönelik eleştirileri cevaplama makamında "Hukuk bir gün herkese lazım olabilir" şeklinde açıklama yapıyor. Haklı, hukuk bir gün herkese lazım olabilir, hatta hakimlere bile... İnsan, Yargıtay Başkanlar Kurulu'ndan kabile mantığı içerisinde bir üyesini savunmayı değil, hukuktan yana çıkıp, kendi üyesini uyarmasını bekliyor. Çünkü hukukun üstünlüğünün hükümferma olduğu bir ülkede beklenen budur. Ve çünkü, Dördüncü Ceza Dairesi Başkanı'nın uygulaması en temel hukuk kurallarının çiğnenmesi anlamına geliyor. Bir hakim düşünün ki, yargılanmak üzere karşısına gelen sanığın başörtüsüne karşı... Hem de, onu mahkeme salonundan ihraç edecek kadar... Bu hakim, bu sanığı yargılayabilir mi? Bu, hukukun en temel ilkesi olan "ihsas-ı reyde bulunmama" kapsamına giren bir davranış değil midir? Sanık başını açıp gelse bile, hakim, onun başörtülü halini kafasından silip, adil bir yargılamada bulunabilecek midir? Sadece bu olay bile, Türkiye'de başörtüsü konusunun nasıl bir kavram kargaşası içinde tartışıldığının göstergesi olabilir. Alın bakalım hemen her köşede kolayca tüketilen "başörtülü kamu görevlisi olmaz" yargısını... Bu olayda başörtülü bir sanık ve başörtüsüz bir hakim söz konusu... Biri yargılayan, diğeri yargılanan... Yargılayanın yargılanana göre daha etkin, daha belirleyici konumda olduğu tartışma götürmez. Şimdi soralım: Başörtülü olmayan, üstelik erkek bir hakim, kolayca ideolojik-siyasal bir tavır içerisine girebiliyor. Başörtülü bir hakimi biz, "başındaki örtü siyasal mesaj verir" düşüncesiyle kabul etmiyoruz. Peki başörtüsüz bir (erkek) hakimin başörtülüye karşı siyasal duruşunu nasıl izale edeceğiz? Karşı olduğumuz görüntüyü yok ederek mi? Yargıtay 8. Dairesi'nden emekli olan Naci Ünver gitti, CHP'ye kaydoldu. "Acaba Naci Ünver 8. Daire'de iken verdiği kararlarda siyasal eğiliminden ne kadar soyutlanabilmişti?" sorusu anlamsız mı? Ya da 4. Daire Başkanı Fadıl İnan, yarın gidip CHP'ye kaydolursa o davranışı ile bugünkü eylemi arasında bir bağ kurmak anlamsız mı olur? Ne garip durum değil mi? Başörtülü iken hakim de (yani yargılayan da) olamıyorsunuz, sanık da (yani yargılanan da)... Yargılanırken bile sizi yargılayanın öfkesini çekme suçu işliyorsunuz, ne garip!!! Bunlar Türkiye'nin hukuk devleti görüntüsünü yaralayan davranışlar... Cumhurbaşkanı Sezer'in Anayasa Mahkemesi'ne atamak istediği Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, daha önce CHP'den aday olduğu ortaya çıkıp tepki görünce, bu göreve gelmekten vazgeçmek zorunda kalmıştı. Demek ki CHP'li olmak, Anayasa Mahkemesi üyeliği için bir tarafsızlık sorunu ortaya çıkarıyordu. Peki yarın CHP'li olacakların Yargıtay'da siyasal tercih konusu olan davalarda görev almaları, yasal açıdan sorunsuz olsa bile "hukuk etiği"ne uygun mudur? Yargıtay Başkanlar Kurulu kalkıyor, siyasal iktidarla polemiğe giriyor. Siz, sistemi oturmuş bir çağdaş ülkede, ikide bir yüksek yargı kurumlarının meydana çıkıp siyasal polemikler içine girdiğine tanık oldunuz mu? Her gün "yargının siyasallaşması" tartışması yapılır mı? Daha bir sakin güç değil midir yargı? Bizde her şey olur... YÖK başkanı diye birisi kalkar, siyasal iktidarla kıran kırana savaşa tutuşur... Hatta bir üniversite rektörü emekli genelkurmay başkanlarıyla elele verip, dünyaya özel Türkiye imajları sunar... Aslında başörtüsü etrafında özel olarak beslenen şu andaki gerilim, daha çok iktidarın iktidar alanını daraltma amacına yöneliktir. "Başörtüsü siyasal simge" söylemini seslendirenler, başörtüsünün ifade ettiği siyasal mesajın AKP iktidarı ile yakınlığını bilmiyor olamazlar. Yani öyle bir durum ki, sizin "siyasal simge" diye okullara sokmadığınız, kamuda hayat hakkı tanımadığınız bir çizgiyi, halkın oyu, siyasal iktidar yapmış... ve siz şöyle veya böyle de olsa işleyen bir demokrasi gereği buna engel olamamışsınız. Bu durumda verilen mesaj şu: "Kızım seni dövüyorum, gelinim sen anla!" Kuvvetler ayrılığı ilkesinin böyle, ideolojik kamplaşmalar şekline dönüşmesi de bize özgü bir durum olmalı... Halk iradesini bir kuşku ve korku alanı haline getirip, o alanı tanzim için sık sık açık veya örtülü müdahalelere başvurmak da...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |