- Hukuk eğitimi almış birinin, mahkemeye başörtüsüyle gelmesi kabul edilemez!

- Emin misiniz? Eğer, veterinerlik eğitimi almış olsaydı başörtüsüyle gelebilir miydi mahkemeye?

- Hukuka herkes saygı duymalıdır!

- O halde siz de hukuku elinizde oyuncak haline getirmeyin!

- Mahkeme "bir" numaralı kamusal alandır!

- Emin misiniz? "İki" numaralı kamusal alan neresi? Ya "üç" numara? Türkiye Büyük Millet Meclisi kaç numaralı kamusal alandır? Ya sokakların kaçtır numarası?

- Başörtüsü yasaktır!

- Değildir. Öyle bir yasak getiren kanun yoktur!

- Herkes hukukun üstünlüğünü kabul etmelidir!

- Emin misiniz? Kastettiğiniz, kendiniz gibi düşünen hukukçuların üstünlüğü olmasın?

İşte böyle garip diyalogların yaşandığı bir memleketteyiz.

Biri başını örtünce, öteki kıyamet kopacak sanıyor.

Yargıtay başkanı bile başörtüsüyle mahkemeye gelinmemesi gerektiğini savunurken, karşı uçtan bir örnek verdiğini zannedip "mayolu" birinden bahsederek, komik duruma düşüyor.

Böyle olunca hukuk mu, guguk mu sorusu ciddi bir soru haline geliyor.

Başörtüsünün bir simge olduğunu söyleyenler, başı örtülü olanların bir siyasi görüşte olduğunu iddia ediyorlar.

Oysa her siyasi görüşte başı açık olan da var, kapalı olan da.

İnsan başını hangi sebeple örterse örter.

Öyle münasip görmüştür.
İnancı gereği örter...
Alışkanlık olduğu için örter...
Canı öyle istediği için örter...
Gelenek görenek bellediği için örter...
Simge kabul ederek örter...
Ailesinin isteğiyle örter...
Başörtüsüyle kendisini daha güzel bulduğu için örter...

Niçin örterse örter.

Sana ne?

Örtmeyene hangi sebeple örtmediği soruluyor mu ki kalkmış simgeydi değildi kurcalıyorsun.

Evet, simge olduğu için derse kına mı yakacaksın?

Hür ve demokratik bir ülkede insanın hangi kıyafeti giyeceğine kendisinin karar vermesi normal değil mi?

Öteki de çıkmış, yanlışın eleştirisini "yargıya müdahale" olarak algılıyor.

Hadi oradan canımın içi!

BANA HER ŞEY SENİ HATIRLATIYOR

Belgesellerde ne kadar değerli bilgiler sunuluyor. Okyanusların dibinden karlı dağların tepelerine kadar her yere ulaşarak meşakkatli çalışmalarla elde edilen görüntüler, televizyon aracılığıyla ulaştırılıyor insanlara. Ekvatordan kutuplara varıncaya tabiatın sırları bütün ayrıntısıyla anlatılıyor.

Kutup ayısından çalı kuşuna, deniz yıldızından örümceğe, antiloplardan loplara kadar. Yerin dibi ayrı bir âlem, uzayın derinlikleri ayrı.

Veya hiçbiri ayrı değil, hepsi aynı bütünün bir parçası. Bütün bunlar, şüphesiz yaratılış mucizesinin örneği.

Her biri ayrı birer harika.

Hele insan vücudu!..

İşte burada itiraz edecek birini bulmak neredeyse imkansızdır.

Yüce Yaratıcı, yarattığı her şeyi ibret olarak sunmuş bize. Esasen o kadar fazla örnek bulunmasına rağmen, inanmak için adam olana bir kum tanesi bile yeter. Veya bir yaprak...

Veya bir yağmur damlası, bir kar tanesi... Tek başına bir karınca.

GEBELİK TESTİ

Zonguldak'ta bir erkek hastaya gebelik testi yapılmış.

İsminin açıklanmasını istemeyen hastanın bu iddiası üzerine Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Rektör Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz tarafından soruşturma başlatılmış.

Açıklama soruşturma tamamlandığında yapılacak.

İnsan neyi merak ediyor bu arada biliyor musunuz?

Testin sonucu ne çıktı acaba?

ÜSKÜDAR ÇADIRINDA BU AKŞAM

Üsküdar Ramazan çadırında bu akşam gönül erlerinden Mehmet Zaid Kotku Hazretleri anılacak. Hayatı ile ilgili sinevizyon gösterisinin ardından Prof. Cevat Akşit, Prof. Sebahattin Zaim, Prof. Nazif Gürdoğan, Prof. İrfan Gündüz, Prof. Raşit Küçük ve Ali Rıza Temel konuşacak. Program, Bilal Kavçakar'ın tasavvuf konseri ile sona erecek.

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu