|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Neve Şalom ve Beth İsrael Sinagogları'na saldırı düzenleyenlerin yurtdışı bağlantıları ortaya çıkıyor. Saldırıda rol alan kişilerin, Batılı istihbarat servisleri tarafından kullanılan Mısırlı et-Tekfir ve'l Hicre grubuyla bağlantılı olduğu öğrenildi.
İstanbul Beyoğlu-Kuledibi'ndeki Neve Şalom ve Şişli-Pangaltı'daki Beth İsrael Sinagogları'na yönelik saldırılarda, bomba yüklü araçları sinagoglara ulaştırdıkları anlaşılan Türkiyeli eylemcilerin yurtdışı bağlantıları ortaya çıkıyor. Yeni Şafak da dahil, tüm gazetelerde adları yer alan eylemcilerin Pakistan'da bulundukları yıllarda, başta CIA ve MOSSAD olmak üzere, Batılı istihbarat servisleri tarafından taşeron olarak kullanılan "et-Tekfir ve'l Hicre" grubuyla bağlantı kurduğu öğrenildi. Saldırıları gerçekleştirdikleri belirtilen Mesut Çabuk ve Gökhan Elaltıntaş'ın bu grupla olan bağlantısı araştırılıyor. Mısır merkezli olan ve başka bazı ülkelerde de faaliyet gösteren bu grup, Usame Bin Ladin'in liderliğindeki El-Kaide örgütünün gerçekleştirdiği sanılan bazı eylemlerin ardındaki asıl grup. Suudi Arabistan'da bir siteye İstanbul'daki saldırıda olduğu gibi yine araçlarla düzenlenen bombalı saldırının ardında et-Tekfir ve'l Hicre grubunun olduğu ortaya çıkmıştı. Grubun lideri Şeyh bin Hızır el- Hızır, El-Kaide'ye maledilen saldırıyı kendilerinin gerçekleştirdiğini açıklamıştı. Saldırılardaki benzerlik Et-Tekfir ve'l Hicre grubu, Batılı gizli servisler tarafından özellikle destabilizasyon yaratmaya yönelik intihar saldırılarında kullanılıyor. Grubu kullanan servislerin başında ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA, İngiliz Gizli Servisi MI6 ve İsrail Casusluk Örgütü Mossad geliyor. Grup ayrıca Rus, Alman, Mısır ve Ürdün istihbaratıyla da ilişkili. Taşeron 'Tekfirciler'in bazı üyeleri ABD'nin yeşil pasaportunu taşıyor ve kendilerin dışındaki İslami grupları, 'Gayri-İslami olarak' değerlendiriyor. Grup, El Kaide'yi de tekfir ediyor. Karalama için kullanıyorlar Örgütün Mısır, Cezayir, Tunus, Fas ve Ürdün'de diğer İslami cemaatleri karalamak için bu ülkelerin istihbaratları tarafından birçok kez kullanıldığı biliniyor. Tekfir Grubu, özellikle bazı İslam ülkelerinin katı tutumlarından dolayı ortaya çıktı. Ancak grup Müslüman ülkelerdeki baskıcı otoritelerin yanısıra kendilerinden olmayan tüm İslami grupları da tekfir etti. Örgütün, Afgan Savaşı döneminde ortalığı karıştırmak için Mısır İstihbaratı tarafından kullanıldığı da biliniyor. CIA'nin Mısır istihbaratının aracılığıyla hâlâ bunları terörizme karşı savaşlarını meşrulaştır- mak için kullandıkları belirtiliyor. Belochistanpost'taki bir haberde İsrail'in Filistinliler'i karalamak için Tekfirciler'i kullanarak bazı özel intihar komandoları kurduğunu ve Hamas, İslami Cihad gibi örgütleri karalamak için intihar eylemleri düzenlettiği belirtiliyor. El Kaide ile ihtilaflılar Et-Tekfir ve'l Hicre grubunun eylem stratejisi El-Kaide gibi bütünüyle yurtdışındaki hedeflere odaklanmış değil. Örgüt, sözde değişimin Mısır'dan (örgütün ortaya çıktığı ülkeden) başlaması gerektiğini söylüyor ve eylem konseptini buna göre belirliyor. Bununla birlikte grup -tıpkı Türkiye'de sinagog saldırılarını organize eden Türkiyeli teröristler gibi- başka ülkelerde belirli bir örgüte dahil olmayan isimlerle irtibat kurup onlara da eylem yaptırabiliyor. Bu grubun konsepti, ABD ve İsrail'in on yıl önce İslam'ı karalamak için ortak intihar komando tugaylarının göreviyle de örtüşüyor. Latin Amerikalı, Fijili ve Avustralyalı yerli fakirlerden oluşturulan komanda tugaylarının hedefi İslam ülkelerinde intihar saldırılarını teşvik etmek. Müslü- man olduklarını iddia eden bu kişiler Müslüman ülkelerde Tekfir Grubu ile bağlantılı olan kişileri tesbit edip bunları ülkelerine karşı kışkır- tıyorlar. Amerika'nın oluşturduğu bu gru- bun Mısır istihbaratı ile birlikte Tekfir grubunu yönlendir- dikleri vurgulanıyor. Yeni Şafak yazmıştı
Yeni Şafak, sinagog saldırılarının gerçekleştirildiği günden beri saldırıların yurtdışında El-Kaide ile temasta olan ama ondan ayrı faaliyet gösteren grupların koordinatörlüğünde, Türkiye'de örgüt bağlantısı eskilerde kalmış kişilerce gerçekleştirildiğini yazıyor. Üst düzey bir Emniyet yetkilisi Yeni Şafak'a, "Eylem yurtdışındaki bir grubun desteğiyle buradaki isimler tarafından gerçekleştirildi" demişti. Bir başka Emniyet yetkilisi, sinagog saldırılarından sonra henüz tanımını belirleyemedikleri (tanımadıkları) bir örgütle karşı karşıya olduklarını belirtti. Yetkili, olayda rol alan kişilerin geçmişleri aydınlandıkça grupla ilgili gerçeklerin de belirginleşeceğini söyledi.
|
|
|
|
|
|
|