AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Eylem kimin işine yarıyor!

Sinagoglara yönelik saldırı Türkiye gibi yıllardır terörle mücadele eden bir ülkenin bile hazırlıksızlığını ve şaşkınlığını ortaya koydu. Sadece emniyet unsurları değil, toplum da bu çapta bir saldırı karşısında psikolojik olarak hazırlıksızdır. Tel Aviv'de, Kabil'de veya Bağdat'ta yaşanan bir eylem biçimi İstanbul'a da uğramıştır. Türkiye, benzerlerini ancak televizyonların haber bültenlerinde izlediği çapta ağır bir saldırıyı İstanbul'un ortasında yaşamaktan dolayı ürkmüştür.

En çok da böyle bir eylemin devamının gelebileceği kuşkusu tedirginlik yaratmaktadır. Ekonomik krizden beri zaten her açıdan kırılgan olan Türkiye için bu çapta bir terör eyleminin sonuçları elbette ağır olacaktır.

Terör analizlerinin çıkmazı

Eylemi koyanlar Amerika ve İsrail politikalarına karşı mesaj vermek istiyor olabilir ama, zararın büyüğü Türkiye'nin hanesine yazılacaktır. Patlayan her bomba, istikrar ve güvenlik zaafı olarak yansıyacaktır.

11 Eylül'den itibaren, terör üzerine analizlerin gelip tıkandığı bir nokta, İstanbul saldırısında da belirgin hale gelmiştir. Artık terörün tek bir adresi yoktur; daha doğrusu bir örgüt ya da ülkenin terör odağı olarak gösterilmesi dönemi bitmiştir. Başta Ortadoğu olmak üzere dünyaya yayılan ve Amerika'nın ürettiği genel politik adaletsizlik ve buna karşı her geçen gün acımasızlaşan ve profesyonelleşen saldırı hattı bulunmaktadır. Bu hattın adının El Kaide, Hizbullah ya da bir başka isim olması önemli değildir. Nitekim, İstanbul'daki saldırıların da şimdi, başta iddia edildiği gibi El Kaide tarafından yapılmadığı anlaşılıyor. Yani, tanımlama Amerika'nın 11 Eylül'ün hemen ardından şekillendirdiği iyi-kötü tasnifine oturmuyor. Mücadele, iyiyle kötü arasında geçmiyor.

Faili meçhul değil

Yine bu dönemin analizlerinin ortada bıraktığı büyük bir soru işareti bir eylemden kimin çıkarı olduğu noktasından hareketle fail arama yöntemidir. Son olayda da böyle olmuştur. Malzemeleri sıralayalım..

1-) Eylem büyük bir örgüt işidir. Ancak, bu doğrudan bombanın böyle bir örgüt tarafından patlatıldığı anlamına gelmemektedir. Bu örgüt, bilinen bir isim olabileceği gibi hiç duyulmamış, belki bu eylemden sonra tanınacak ya da asla örgütleşmeyecek bir küçük grup olabilir. Nitekim, Irak'ın çeşitli bölgelerinde birbirinden farklı unsurlar Amerika'ya karşı savaşmaktadır ve birçoğunun adı sanı bilinmemektedir. Yani, bu çapta bir eylem için illa da ünlü bir örgütün elini taşın altına koyması gerekmememektedir.

2-) Saldırı İsrail'i ve dolayısıyla ABD'yi hedef aldığına göre, bu ülkelerle hesaplaşan bir örgütün ya da uzantılarının işi olmalıdır. En mantıklı seçenek budur. Yani, "sonuçları kime yarıyor?" noktasından bakıp bombalama sonucunda Türkiye'nin İsrail'e yakınlaşmak zorunda kalacağı varsayımı çok anlamlı değildir. Bu mantıkla bakılırsa, dünyada gelmiş geçmiş bütün eylemlerin böyle bir yönü olduğu, her eylemin muhatabını siyaseten mağdur ettiği unutulmamalıdır.

3-) İşin arkasında El Kaide veya benzeri büyük bir örgütün bulunmaması normaldir. Çünkü, bugün artık bireysel terör eylemlerinin bile kolaylıkla gerçekleştirilebildiği bir dönemdeyiz. Sadece, Irak gibi ABD ordusunun alarmda olduğu bir ülkedeki eylemlerin sıklığı ve çapı dikkate alınırsa; İstanbul gibi teröre karşı aylardır uyuyan bir şehirde, sinagog gibi açık hedeflere saldırı düzenlemenin kolaylığı anlaşılacaktır. Eylemi yapanlar uluslararası çapta bir örgütten destek almışlardır ve bu ağa bir şekilde dahil olmuşlardır.

4-) Eylemin faili meçhul değildir. Bu, bütün sorumluların açığa çıkartılacağı anlamına gelmiyor. Tam tersine polis, 4 kişilik intihar bombacılarının kimliklerini bularak ilk adımda büyük bir başarı kazanmakla beraber, sonraki adımlarda aynı hızla ilerleyemeyecektir. Çünkü, zaten eylemi planlayanlar için bu noktaya kadar olanlar sürpriz olmayacaktır. Eylemin faili, 11 Eylül sonrası küresel güç çatışmasıyla örtüşmesi yönüyle meçhul değildir. Kimse daha derin kriminal detayların ortaya çıkmasını beklememelidir. Ayrıca, bu detayların ortaya çıkacağı yer büyük ihtimalle Türkiye olmayacaktır. Çünkü, sıcak çatışmanın adresi Türkiye değildir.


19 Kasım 2003
Çarşamba
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED