AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Kıllar ve pasaportlar

"Olur böyle vak'alar, Türk polisi yakalar..." Sinagog eyleminden sonraki gelişmeler bu sözü doğruluyor...

Önceki gün, bir tv programına girerken, kıdemli bir muhabir, "Duydunuz mu?" diye merakımı ayaklandırdıktan sonra duymam gerekeni kulağıma fısıldadı: "Eyleme katılan iki kişi kesinleşmiş... Eylem yerinde bulunan biri Türk diğeri Pakistan pasaportundan hareketle yapılmış kimlik tespiti... Türk imişler..." Bir an durup, "Ama Vahhabi türü" diye ekledi meslektaş...

Herhalde şu soruyu sorduğumu tahmin edersiniz: "İyi de, ölümle sonuçlanacak bir eyleme giderken yanlarına neden pasaport alsınlar?" Programdan çıkarken, aynı meslektaş yeni haberi ulaştırdı: "Siz içerdeyken kaynağımla konuştum. Yolda durdurulduklarında kimlik yerine geçsin diye pasaportlarını yanlarına almış olabileceklerini söyledi..."

Güldüm.

Ertesi gün, gazetelerde pasaport ayrıntısı vardı. Hürriyet: "Şişli'deki Beth İsrael Sinagogu'na düzenlenen saldırıdan sonra olay yerinde Mesut Çabuk'a ait Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nden alınmış 'TR-L 656805' seri numaralı pasaport bulundu" diyordu. Radikal, Mesut Çabuk yanında Azad Ekinci'nin de pasaportundan "Ekinci'nin pasaport incelemesi sonucunda 6 kez İran'a giriş çıkış yaptığı anlaşıldı" diye söz ediyor. Milliyet olay yerinde iki pasaport bulunduğu, bunlardan birinin Pakistan pasaportu olduğu bilgisini veriyor: "Enkaz incelemeleri sırasında iki pasaporta ait parçalar bulundu. Pakistan vatandaşlarının kullandığı 'VA 765279' seri numaralı pasaportun parçalarından sahibi tespit edilemedi." Vatan gazetesi de iki pasaporttan söz ediyor.

Olay yerinde pasaport bulunmasıyla neden bu kadar ilgilendiğimi şimdi anlayacaksınız: New York'taki 11 Eylül saldırıları hemen sonrasında öğrenilen ayrıntılardan biri, eylemi gerçekleştirenlerin Arap olduklarının Dünya Ticaret Merkezi yıkıntıları arasında bulunan bir pasaport ile anlaşıldığıydı. Olmayacak bir şey olmuş ve kulelere çarpan iki uçağın dört karakutusu dev binaları yıkan yangında yararlanılamayacak hale geldiği halde, enkaz altından pırıl pırıl bir pasaport çıkmıştı.

İster inanın ister inanmayın, 11 Eylül eylemi ile eylemi gerçekleştirenlerin Arap olduğu arasında kurulan en ciddi irtibat o pasaporttu. Karakutular bulunamayınca, güvenlik kameraları da dişe dokunur ipuçları sunamayınca, çelik konstrüksiyon binalardan daha dayanıklı olduğu anlaşılan pasaport aranan ilintiyi kurmaya yaramıştı.

Cumartesi günkü saldırı eylemlerinin iki Bingöllü genç tarafından gerçekleştirildiğine dair en sağlam 'kanıt', Beth İsrael Sinagogu önünde bulunan bir (veya iki, artık hangi gazeteye inanırsanız) pasaport olacağa benziyor...

(İsterseniz, pasaportla ilgili bilginin neden bazı gazetelere bir adet, bazılarına iki adet verildiği ile ilgili tahminimi buraya kaydedeyim: Hani en başta, bir tv programına girerken pasaport konusu kulağıma fısıldandığında kuşku dillendirdiğimi ve çıkarken cevabını aldığımı söyledim ya, bana sorarsanız, haber kaynağına iletilen itirazımın bu karışıklıkta rolü büyük. Radikal, içişleri bakanının, "Pakistan pasaportu bulunmadı" dediğini de yazıyor.)

Bu işlerden anladığı iddiasındaki, istihbarat konularında cilt cilt kitapları bulunan bir yazar, ilk gün, eylemcilerle ilgili teşhisi, gazetesine, "Bombacılar Arap" manşeti ile taşımıştı. Otopsi raporunu elde etmiş ve şu bulgulara ulaşmış yazar: "Olayda kullanılan bomba yüklü araçları kullananlar iki Arap terörist. Her ikisi de patlamalarda öldü. 30 yaşlarında, birbirlerine çok benzeyen iki erkek terörist saldırıları yapanlar. Otopside yüz hatları belirgin olarak bir araya getirildi. Her ikisinin de kısa dudak hizasında biten Arap kesme bıyıkları var. Kıvırcık vücut kılları var, boyları 1.70 cm civarında."

Ertesi gün kendisini şöyle düzeltti istihbarat konularından anladığı iddiasındaki yazar: "Dün otopsi raporuna göre Arap olduklarını öğrendiğim iki teröristin, Türk olma ihtimalleri var. DNA testlerinin sonucunda bu kesinleşecek. Çünkü otopside Arap kökenli olma ihtimallerini güçlendiren bulgular vardı."

Yazıdaki 'DNA testleri' ifadesi dikkatinizi çekmiş olmalı. Hürriyet, "3 DNA testi yapıldı, sonuçları henüz çıkmadı" diyor. Sabah gazetesine göre DNA testlerinin sonuçları alınmış olmalı ki, bir yetkilinin ağzından, "Yapılan ilk incelemede DNA bulguları kamyonetteki şahıslarla uyuşmuyor" bilgisi sunulmakta. Arkadaşımız Ferhat Ünlü'nün polisten naklettiği bilgi ise Sabah'tan öğrendiğimizin tam tersi; Yeni Şafak muhabiri, "Kimliksiz 2 cesetten birinden alınan DNA örneklerini Mesut Çabuk'un akrabalarından alınan DNA örnekleriyle karşılaştıran adli tıp uzmanları, cesedin, Çabuk'a ait olduğunu tespit etti" diye yazdı...

Bu işlerden anladığı iddialı yazar "Bombacılar Arap" derken bazı bulgulara dayandığını söylüyordu ya, bunun sebebini Sabah'ın haberini okurken anladım. Bir yetkili şu bilgiyi vermiş Sabah'a: "Türk ve batılı insanların kılları vücuda düz ve yataydır. Arap ve Afgan asıllı olanların kılları ise oval, yukarı doğru kıvrık veya dikeydir. Bulunan cesetlerin kılları da oval ve yukarı doğru dikey. Bu kişiler Arap veya Afgan asıllı olabilir."

Bir bakın bakalım, sizin de kıllarınız ırkçı mı?


19 Kasım 2003
Çarşamba
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED