|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Müslümanların birbirlerini ziyaret ettikleri, hediyeleştikleri, çocukların, fakirlerin ve kimsesizlerin sadaka verilerek sevindirildiği kardeşliğin toplumun her kesiminde yaşandığı günlerden birini bayramı idrak ediyoruz.
Nefsin terbiye edildiği, ibadetlerle geçirilen manevi dünyamızın zenginleştiği Ramazan ayının tesiriyle sevginin, dostluğun ve kaynaşmanın en doruğa çıktığı Ramazan Bayramı'ndayız. Bir yandan bayrama girmenin sevincini yaşayan müslümanlar diğer taraftan geride bıraktıkları mübarek Ramazan ayından ayrılmanın bir burukluğu, mahzunluğunu taşıyorlar. Ramazan bayramı sabahı erken kalkıp bayramın canlılığını hissetmek, diğer günlerden farklı bir gün olduğunu görmek, temiz ve yeni elbiseler giymek, güzel kokular sürünmek, bayramın artık geleneksel adablarındandır. İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mahmut Kaya bayramların barış ve kardeşliğe açılan bir kapı olduğunu söyleyerek bayram kavramının insanlık için önemli bir olgu olduğunu söyledi. Her milletin tarihine dini ve milli bayramlar olduğunu söyleyen Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: "Bayramlar barış, milli birlik ve beraberlik sevgi ve saygının doruk noktasına ulaştığı günlerdir. Bu özel günlerde önemli olan beşeriyetten gelen birtakım bayağı duyguları, dargınlık, kırgınlıkları bir tarafa bırakmalı ve milletçe gönül gönüle bayramı idrak etmeliyiz". Her zaman ziyaret bekliyorlar Yurt, yuva, gençlik merkezleri ve huzurevleri bayramlarda adeta ziyaretçi akınına uğrarken, bayram sonrasında yaşanan sessizlik özellikle çocukları etkiliyor. İstanbul İl Sosyal Hizmetler Müdürü Kahraman Eroğlu, çocukların bayramlarda binlerce kişi tarafından ziyaret edildiğini belirten Eroğlu, "Ama bayram sonrası bu rakam, onlara düşüyor. Bayram sonrasında ilgi kesilince çocuklar zor duruma düşüyor. 'Niye gelmiyorlar' diye soruyorlar. Onlara bunu uygun şekilde izah ediyoruz" dedi. 'ÖZEL SORULAR SORARAK RENCİDE ETMEYİN'
İl Sosyal Hizmetler Müdürü Kahraman Eroğlu, bayram süresince kurumları ziyaret edeceklere, çocuklar ve yaşlılarla konuşmalarında dikkatli olmaları konusunda da uyarıda bulunarak, "Çocuklara özel, aileleriyle ilgili 'annen, baban, kardeşlerin var mı?' gibi sorular sormayın. Yaşlılara da 'geçmiş olsun' demeyin. Onlar hasta değil. 'Oğlun, kızın var mı?' diye de sormayın. Bu tür sorular, onların hatıralarını canlandırıp üzülmelerine neden olabilir" dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |