|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Büyükler puan kaybetti. Tabii ki dünyanın sonu değil. Ayrıca daha iyi oynayıp puan alabilenleri takdir etmek, asli görevlerimizdendir. Helal olsun, ders verdiler... Anadolu takımları başarılarını bir de şampiyonlukla süsleyebilse siz asıl o zaman görün daralmayı, krizleri, kongreleri...
Yarış renklenmeye başladı. Aslında, galiba böyle daha güzel. Yoksa şampiyonluk yarışı yapan 3 takım ayrılıp gidecek, ortalarda 3-5 takım UEFA hesabı yapacak, sonlarda da düşecek 3 takıma her rakip "averaj yaparız" niyetiyle çıkacaksa, biz o zaman sinemaya gidelim daha iyi. Bir haftada bile nelerin değiştiğine şahit olabiliyoruz, görüyor musunuz?. 3 puanlık ligin esprisi bu işte. Er meydanında çığırtkanın dediği gibi "pehlivaaan pehlivaaan.. Üste çıktım diye övünmeee... Alta düştüm diye yerinmeee..." BEŞİKTAŞ'A HAKSIZLIK Lucescu maçtan sonra Konya'da kaybedilen 2 puanın nedenini 3 kelimeyle özetledi, "Aklımız başka yerlerdeydi." Bu kısa ve itiraf içeren ifadede en net açıklama, Beşiktaş'ın iyi oynamadığı gerçeğiydi. Beşiktaş'ı, Lucescu beğenmediyse, biz nasıl beğenelim?. Rumen Hoca Konyaspor'un hakkını da verdi. "Ligin en iyi futbol oynayan 5 ekibinden biri" diyerek. Aslında maç, tempo ve pozisyon zenginliği açısından oldukça keyifliydi. Goller ve direklerden dönen toplar, karşılaşmaya heyecan kattı. Ama kimse bu tarafını görmek istemiyor. Dün eleştirilere baktım da otoritelerimizin bir kez daha Lucescu'dan daha iyi teknik adam olduklarını gördüm!.. Bol keseden atmışlar yine, sevgili dostlarım. Şampiyonlar ligindeki cehennem ateşinde nasıl olsa kendileri yanmayacak.. Diledikleri gibi kadro yapıp sürüyorlar sahaya. KİMSENİN GARANTİSİ YOK!
Guruptan kim çıkacak belli değil. En iyi durumda Chelsea'nin bile garantisi yok. Ben size kalan maçları ve puan cetvelini vereyim hesabı siz yapın.
CİMBOM'A REVİZYON Ne yapsa olmuyor Terim. Hangisini oynatsa oynamıyor, hangisini oynatmasa suç oluyor. Sonunda O da revizyon yapılacağına karar verdi. Yeni Şafak okurları hatırlayacaktır. Milli Takım'ın Letonya ile oynadığı ilk maçın ardından değişmesi gereken en az 8 oyuncunun ismini yazmıştım. Galatasaray'dan alınanların tümünün adı vardı. İnanın öğünmek için yazmıyorum. Bu iş dinamizm işi. Bu iş futbol oynamayı arzulayanların işi. Bir zamanlar "G.Saray 11'ine Milli formayı giydirelim" diyenler, şimdi "bu takımın tümünün değişmesi lazım" diye çıkıyorlar karşımıza. O zaman haklıydılar. Şimdi de bu görüşe hak vermeliler. Fatih Terim belki transfer yapacak, belki oyuncuların yerlereni değiştirecektir. Ama bütçesi ne kadarına yeterse... FENER'İN HALİ YAMAN Karadeniz'den 9 puan çıkarmayı hedefleyen Fenerbahçe, tutulduğu fırtınada çatırdamaya başladı. Önceki gün Sarı-Lacivertli geminin Samsun'da su almaya başladığı gerçeği çıktı ortaya. Battı batacak, kimsenin kılı kıpırdamıyor. Kimi getirseler çare olamıyor. Son örneği Daum. Kötü başlayıp grafiği olumlu yönde yükseltmeye başlamıştı, sonra o da saçmaladı. Sorunun nerede olduğunu o da bilemezse biz nereden bilelim. Sahaya çıkan takıma bakıyor, karar veriyoruz sonuçta. Ama hoca öyle değil ki. Sabah akşam beraberler. Kim sakat, kim hasta, kim tembel, kim kaytarır o bilir. Çıkıp açık açık söylese, daha doğrusu söyleyebilse vallahi herkes yardımcı olacak. BÜYÜK TRANSFERLER! Şunu anlamak mümkün değil.. Bu takıma transferle gelen her oyuncunun bir futbol geçmişi vardı. Eskiden oynadıkları takımlarda da birçoğu yıldız ve kurtarıcı rolü üstlenmişti. Zaten o yüzden çuvalla para verilip alınmışlardı. Yani bizim bu futbolcuların futbol bilgisinden kuşku duymamamız gerekiyor öyle değil mi? BİLDİKLERİNİ DE UNUTUYORLAR... Sorarsan bunlar büyük futbolcu da, oynamaya gelince hikaye. Hele birarada oynamaları için futbola Ali okulundan başlatacaksın. (Askerde okuma yazma bilmeyenlerin okulu) Anlaşılır gibi değil. Fenerbahçe'ye geldikten sonra futbolunun üstüne birşeyler koyacaklarına, bunlar bildiklerini de unutuyorlar. Tuncay diye bir genç, dinamik, vurdu mu topu patlatacak kadar güçlü oyuncu. Ama 5 metre yanındaki adama pas veremiyor. Rakibe atıyor topu. Biliyorum, o da çok üzülüyor ama bunu bir eksiklik olarak görmüyor kendinde. Oysa çalışarak düzeltilebilir. Her futbolcu için bu örnekleri çoğaltabilirim. Tuncay'ın gerçekten kazandırılmasını istediğim için örnek gösteriyorum. SORUN DAUM DEĞİL Sorumlu Daum, ama Fenerbahçe'deki sorun o değil. Elindeki kadro ile yetinmek zorunda bırakılmış. Bu futbolcular Daum gelmeden önce de böyle oynuyorlardı. Yönetim Kurulu'nun kesinlikle şapkasını önüne koyup bir kez daha düşünmesi lazım. Bu takımı tek başına Ortega da kurtarmaz. Ya takıma bir arada oynamasını öğreteceksiniz, ya da tam teşekküllü bir hastanede düztaban muayenesi yaptıracaksınız. Ramazan bayramınızı en içten duygularımla kutluyor, huzur ve sağlık diliyorum.
|
|
|
|
|
|
|