AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A
Türk medyasında sağduyu standardı

Medya kuruluşlarının yöneticileri, terör olaylarıyla ilgili yayınlarında, terör olayları ve teröristleri herhangi bir din, dil ve ırk ile ilişkilendirilmesine neden olacak ifadeleri kullanmama kararı aldılar.

Medya kuruluşlarının yöneticileri, terör olaylarıyla ilgili yayınlarında, terör olayları ve teröristleri herhangi bir din, dil ve ırk ile ilişkilendirilmesine neden olacak ifadeleri kullanmama kararı aldılar. Böylece Türk basınında, belli bir dine ya da milliyete izafe ediliyormuş izlenimi uyandıran tanımlamalar kullanılmayacak; bunun yerine konuyla ilgili haberlerde sadece ilgili terör örgütü veya teröristlerin isimleri kullanılacak.

Ekşi: Sorumluluğumuzun gereği

Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin davetiyle bir araya gelen medya kuruluşlarının yöneticileri, Ataköy'deki Crown Plaza otelinde yaptıkları toplantıda, bir dizi önemli kararlara imza attılar. Yaklaşık 2,5 saat süren toplantının ardından açıklama yapan Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, toplantıda, "kamuoyuna dönük sorumluluğumuzun gereğini nasıl yerine getiririz?" sorusuna yanıt aradıklarını söyledi. Ekşi, şöyle konuştu: "Biz, dış bir iradenin bizi yönlendirmesine razı değiliz. Basın olarak, medya olarak kendi özgür irademizle kendi uygulamalarımızı irdeleme, 'yaptığımızın daha iyisini nasıl yapabiliriz?' sorusuna yanıt arama hakkına, yetisine, olgunluğuna sahip olduğumuzu ortaya koyuyoruz. Bizi biraraya getiren sebep, 'ülkemizi de hedef alan kitlesel terör olayları ve onların kaçınılmaz olarak yol açtığı yayınların acaba daha iyi bir hizmet şekline dönüşmesi nasıl olur?' sorusuna yanıt aramak."

Yayınladıkları ortak deklarasyonun önemine dikkati çeken Ekşi, deklarasyona imza atan yayın kuruluşlarının, uygulamada bunları dikkate alacaklarını ifade ederek, alınmaması durumunda Basın Konseyi'nin bunu ele alacağını bildirdi.

Medya nelere söz verdi?

"Son günlerde ülkemizi hedef alan ve 50'yi aşkın insanın yaşamını kaybetmesine ve en az 700 kişinin de yaralanmasına neden olan kitlesel boyutlu terör olayları karşısında, 'özgürlüğümüzden ödün vermeyen, terör odaklarının amaçlarına hizmet etmeyen, kamuoyunu gerçeklere bağlı ve tam olarak bilgilendiren bir yayıncılık anlayışını nasıl sürdürebiliriz?' sorusuna yanıt arayan biz gazeteciler ve Konsey Yüksek Kurulu üyeleri şu konularda görüş birliğine vardık'' diye başlayan deklarasyonun, "azami duyarlılık ve çaba göstermeyi kabul ettikleri konular" şöyle vurgulandı: "Terör örgütlerinin yaptıkları eyleme ilişkin propaganda niteliği taşıyacak açıklamalarını veya amaçlarına hizmet edecek görüşlerini yayınlamamak, teröristleri ve terör örgütlerini toplumun belli kesimlerine bağlayıcı ve suçlayıcı sıfatlar kullanmaktan kaçınmak, biliniyorsa örgütün adını vermek, daha sonra da o örgütün amacı, niteliği, tarihçesi hakkında gerekli asgari boyutta bilgiyi kullanmak, teröristler hakkında 'gerilla, militan' gibi aklayıcı ve yüceltici sıfatlar kullanmaktan kaçınmak, özellikle toplumsal boyutları önem taşıyan olaylarda can kaybı ve benzeri konularda haberin kaynağı konusunda kamuoyuna mümkün olduğunca açık bilgi vermek, kamuoyunda travmatik etki yaratabilecek, kamu vicdanını ve şiddet kurbanları, kurban yakınlarınınkiler de dahil kişilik haklarını rencide edecek görüntü, fotoğraf ya da haber yayınlamaktan kaçınmak, şiddet unsurları barındıran ya da şiddetin sonucunu gösteren, ancak haber değeri taşıdığı için yayınlanması öngörülen görüntüler söz konusuysa, televizyonlarda yayın akışının fırsat verdiği ilk anda izleyiciyi özellikle çocuk ve ergenler düşünülerek uyarmak, toplumsal boyutları önem taşıyan olayları deneyimli muhabir, kameraman ve foto muhabirleriyle izlemeye özen göstermek.''

Yetkililer sık sık açıklama yapmalı

Kamu kuruluşları ve yetkililerinden taleplerin de yer aldığı deklarasyonda, hızlı, düzenli ve sürekli bilgi akışının sağlanması, yetkililerin belli aralıklarla habercilerin karşısına çıkmasına özen gösterilmesi, kriz anlarında medya mensuplarına düzenli çalışma olanağı veren ortamların sağlanması, medya kuruluşları aracılığıyla kamuoyunu aydınlatmaya yönelik bu sistemlerin bilgileri saklamak için değil kamuoyunu geniş şekilde bilgilendirmek amacıyla işletilmesi istendi.

"Yayın yasaklarının yasaklanması" da istenen deklarasyonda, "medya kuruluşları arasında kurumsal işbirliği" konusu üzerinde de durularak, ''bu ve benzeri olaylarda Basın Konseyi'nin hukuki konulardaki birikiminden yararlanmak, Konsey öncülüğünde biraraya gelerek ortak tavır oluşturmak konusunda görüş birliğine varıldığı" da belirtildi.



30 Kasım 2003
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED