Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB konusunda üzerine düşen her şeyi yapacağını, ancak Türkiye'ye yine de ters davranılması halinde bunu ne Türkiye'nin ne de Avrupa'nın kaldırabileceğini söyledi.

İtalya'nın Napoli kentinde düzenlenen AB Hükümetlerarası Konferans'a katılan Gül, yaptığı basın toplantısında, Avrupalı meslektaşlarından, İstanbul'daki terör saldırıları sonrasındaki taziye ve dayanışma mesajlarını icraatlara da yansıtmalarını istediğini belirtti. Gül, şunları kaydetti: "İkili görüşmelerde, tüm meslektaşlarıma destek mesajlarının eylemde de görülmesi gerektiğini, zira bu dayanışmanın icraatta maalesef görülemediğini söyledim. Özellikle, UEFA kararıyla Türkiye'deki maçların tarafsız sahaya alınmasıyla, teröre büyük taviz verildiğini tüm bakanlara söyledim."

AB ülkelerine uyarı

Gül, aralık ayında Brüksel'de yapılacak AB Zirvesi'ne de atıfta bulunarak, orada Türkiye'ye değinilecek paragrafın en iyi biçimde kaleme alınması için Avrupalı meslektaşlarından destek istediğini söyledi. Gül, şöyle devam etti: "Ben, hepsine açıkça şunu söyledim: AB konusunda biz üstümüze düşen her şeyi yaparız. 2004 sonuna kadar tüm değişikliklerimizi tamamlayacağız. Siyasi kriterlerin tümü Türkiye'de gerçekleşecektir. Başka adaylar ne yaptıysa hepsini biz de yapacağız. Ama tüm bunlar olduktan sonra, şayet Türkiye'ye karşı ters davranılırsa bu asla kabul edilemeyecek bir şey olur. Bize yine de ters davranılırsa bunu ne Türkiye kaldırabilir ne de Avrupa. Aralık 2004'te ters bir şey çıkarsa zamana yayma gibi bir şey çıkarsa bunun çok büyük bir dönüm noktası olabileceğini ifade ettim. Bu hususu kendilerine tafsilatlı bir şekilde izah ettim."

İrlanda bize sıcak

İtalya'dan AB dönem başkanlığını devralacak olan İrlanda'nın Dışişleri Bakanı Brian Cowen ile yaptığı görüşmeyi de değerlendiren Gül, Türkiye'nin AB süreciyle ilgili en kritik kararların İrlanda'nın dönem başkanlığı sırasında alınacağını hatırlattı. Gül, "Kendilerinden büyük bir anlayış gördüm. İrlandalılar, Türkiye'ye stratejik bir açıdan bakıyorlar. Medeniyetlerin uzlaşması ve armonizasyonu, Türkiye'nin Müslüman bir ülke kimliği gibi konuları ben değil, bizzat İrlandalı bakan açtı. Bu konuları geniş biçimde konuştuk" dedi.

AB Anayasası laik olmalı-AB Anayasası'nın tartışıldığı Hükümetlerarası Konferans'ta bir tür "din tartışması" yaşandığını da belirten Gül, "Bazı ülkeler, AB anayasasının girişinde Hıristiyanlık'a atıfta bulunulmasını istiyorlar. Yunanistan, Fransa ve Belçika ise buna karşı. Ben de, anayasanın giriş bölümünde belirli bir dinden bahsetmenin yanlış olacağını belirttim ve illa Hıristiyanlık'tan bahsedilecekse Yahudilik ve İslamiyet'ten de bahsedilmesi gerektiğini söyledim" dedi.