AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Yiğitliğin altın kuralı

Yedinci güne girilmiş olsa da savaşla ilgili hüküm vermek için henüz erken... Ancak, işlerin, ABD-İngiltere açısından planlandığı gibi gittiğini söylemek zor. Toprağın özelliği sebebiyle çölde hiçbir mukavemet görmüyor kara kuvvetleri; Bağdat'ın, Basra'nın üzerine gönderilen bombalar da hedefleri vuruyor... Ancak, medyaya da yansıdığı gibi, Pentagon'un hesaplarında aksayan yönler var...

Bunun bir sebebi, savaş tarihinin anlaşılmaz bir biçimde erkene alınmasıdır. İngiltere başbakanı Tony Blair, Saddam Hüseyin'e verilen 48 saatlik mühletin bitimine az kala George W. Bush'u aramasa, bombalamanın iki saat içerisinde başlayacağını o bile öğrenemeyecekti. Takvim öne çekilince, Pentagon'un 'şok ve dehşet' beklentisi, Irak'ta yansımasını bulamadı.

İkinci sebep, Türkiye'nin savaş planlarını bozmasıdır. Washington'un "Yeni tezkere istemem" tafrası kimseyi aldatmasın; istediği her şeyi her ülkeden almaya alışmış ABD, Irak'a savaş planlarını, Türkiye'den en geniş yardımı elde edeceği umudu üzerine kurmuştu. Savaşın üzerinden geçen bir haftada iyice anlaşıldığı üzere, Washington'un kuzey cephesini ikâme edebilecek bir 'B Planı' bulunmuyordu. Orijinal planda, ağır bomba yağmurunu, kuzeyden (Türkiye) ve güneyden (Kuveyt) girecek kara kuvvetleri izleyecekti. Washington ve Londra, sorunsuz bir biçimde ve bir hafta içerisinde Bağdat'a ulaşılabileceği hesabındaydılar...

Kuzey cephesinin açılamaması ve savaş takviminin erkene alınması durumlarında dahi hesapların tutabileceğine inanç başka hatalı değerlendirmeler yüzünden... O hataların bazılarına sebep olanlar da, söylenildiği gibi 'işbirlikçi Iraklılar' değil, onların verdikleri bilgileri yorumlayan uzmanlardır...

Bu da, bizi, özellikle ABD'nin Ortadoğu uzmanlarının odak teşkil ettiği, 'bilgi ve değerlendirme yanlışlığı' diye özetlenebilecek üçüncü sebebe götürüyor. ABD üniversitelerinde yuvalanmış, Ortadoğu'yu, İslâm'ı ve Müslümanları iyi tanıdığı varsayılan -bazısı bu bölgenin insanı- uzmanların bilgilendirdiği Pentagon, Amerikan askerlerinin, Irak halkı tarafından alkışlarla karşılanacağını sandı. Güneyde Şiiler, Sünni olan Saddam Hüseyin rejimine karşı askerî harekâtı destekleyecek, kentte yaşayanlar ise 'daha iyi bir hayat' beklentisiyle Baas yönetim yapısını alaşağı edeceklerdi. Operasyonun adının "Irak'ı özgürleştirme" konması bu yüzdendi... Bu yaklaşımın yanlışlığı daha ilk günden karşılaşılan direnişle anlaşıldı.

Amerika-İngiltere ortak cephesi, en vahim yanlışlardan birini de, Irak'a saldırının Irak halkı tarafından nasıl algılanacağına dair hesaplarında yaptı. Amerikalılar, İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda, Avrupa kıtasında "Kurtarıcılar" diye bağırlara basılmışlardı; aynı muameleyi Irak halkından da görmeyi bekledikleri çok açık. Oysa, Irak halkı, topraklarına çıkan 'ittifak güçleri'ni 'işgal orduları' olarak algıladı... Müttefikler, 1945'te, Avrupa'da, "Kurtarıcı" olarak karşılanmışlardı, çünkü öyleydiler; sözgelimi, Fransa, 'kurtuluş günü'ne kadar Alman işgali altındaydı... Il Duçe'nin İtalya'sı ile Saddam Hüseyin'in Irak'ı arasında benzerlik kurulması ise saçmadır...

İlk haftası dolduğunda, Pentagon'daki hesaplara tam uymayan bir savaş görüntüsü iyice belirginleşti. Bu, elbette, Amerika ile öteki güçlerin savaşı kaybedecekleri anlamına gelmiyor; ancak, Irak halkının kolay teslim olmayacağına ve bu yüzden savaşın daha da kanlı ve çirkin hale gelebileceğine işaret ediyor. Direnişi kırmak için daha fazla kan akıtmak ise, savaşın bilinen amaçları göz önünde tutulduğunda, ABD'nin başarısızlığı demek...

Jacques Chirac'ın George W. Bush'u uyarmak için çırpınması belki de bundandı; Irak'a savaşın, ülkesinin uzun yıllar önce Cezayir'de yaşadığı aşağılanmanın tekrarına yol açabileceğini öngörmüş olabilir Fransa cumhurbaşkanı...

Şimdi soru şu: Washington, sonuç alması imkânsız zorlamalara başvurmak yerine, yiğitliğin altın kuralını uygulayıp, daha fazla ölüme ve aşağılanmaya yol açmayacak bir çıkış yolu bulabilecek mi?


26 Mart 2003
Çarşamba
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED