|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kriz sürecinde bundan sonra atılacak adımların hızını ve yönünü koalisyon kuvvetlerinin Irak topraklarınde ne kadar zamanda, ne kadar yol kat'edebilecekleri belirleyecek. Amerika, Güney'den yürümekte zorlanırsa Ankara'nın gündemi de ağırlaşacak veya işgal hesapları planlandığı gibi gelişmezse, burada dosyalar yeniden açılacak. Amerikan yönetiminin, Türkiye'nin Kuzey Irak'a asker sokmasını Başkan Bush düzeyinde reddetmesi ve her sözcünün mutlaka bu konuda bir uyarı yapma ihtiyacı hissetmesi de, temsilci Zalmay Halilzad'ın aslında üzerinde üç aşağı-beş yukarı mutabakat sağlanan konuları yeniden eşelemek için Ankara'ya gelmesi de bu yüzdendir. Washington, geçen hafta attığı köprüleri yeniden kurma fikrine yaklaşırken, Ankara da Kuzey Irak sorunu bağlamında yeniden tezkere stresine giriyor. Halilzad'ın anlaşmaya varılamamasını tekrarlayıp durmasının ardında, ABD'nin eski taleplerini yeniden masaya sürme opsiyonu yabana atılamaz. ABD Kongresi'ne gönderilen savaş paketinden Türkiye'ye 1 milyar dolar hibe veya 8.5 milyar dolar kredi ayrılması da bu doğrultuda ağıza çalınan bir parmak bal sayılmalıdır. Özetle, Ankara kendisini yeni duruma adapte etmeye çalışırken bir yandan da "eski hal" konuşulur hale geliyor.
Ankara'nın özeti
Bu gelişme ihtimallerine ve bazı kesimlerdeki "treni kaçırdık" feryadlarının aksine Ankara'da, yani hükümette hiç de panik havası bulunmuyor. Hükümetin gelinen noktaya bakışı şöyle özetlenebilir: 1-) Türkiye savaşa dahil olmayıp sadece hava sahasını diğer NATO ülkeleri gibi ABD'ye açarak optimumu yakaladı. Şu anda da diplomatik ve siyasi olarak optimumda bulunulmaktadır. Optimumda olmak, yeni bir tezkereye, yani asker konuşlanmasına ve üs kullanımına açık olmamak anlamına da geliyor. Ayrıca.... Savaş ilerledikçe ve Iraklılar'ın bütün dünyayı etkileyen ölüm, yıkım ve yaralanma görüntüleri arttıkça Türkiye'nin ABD'ye yeni bir destek vermesinin daha da imkansız hale geleceği belirtiliyor. 2-) Amerika ile aramızda adına "gerginlik" denemeyecek bir mesafe var ama bu durum, iki ülke arasında daha sağlıklı ilişkiler kurabilmek için bir zemin sağlayabilir. Bu noktada, Ankara'nın yıllardır Türkiye aleyhine bozulan bir dengede gelişen ilişkileri stratejik müttefik konseptinde eşitleme niyeti gözleniyor. İlişkilerin dengeye oturması için şimdilik bir adım atılamasa da fikir jimnastiği niyeti gözleniyor. 3-) Türkiye, kriz sürecindeki tutumuyla uluslararası trendden kopmadı ve bundan daha önemlisi yüzyıllarca birlikte yaşayacağı komşuları ve yakın bölgesiyle arasında düşmanlık yaratmadı. 4-) AB ülkeleri hem İran, Irak ve Suriye ile iyi ilişkileri nedeniyle hem de birliğe aday bir ülkenin sınırötesi girişimlerine sıcak bakmadıkları için Türkiye'nin Irak'ta güç bulundurmasına karşı çıkıyorlar ama bu sorun aşılacaktır. Javier Solana'nın dün yaptığı "Türkiye'nin bölgede bir sorun yaratacağını sanmıyorum" açıklaması da bunun habercisidir. 5-) Savaş ilerledikçe, sergilenen tavır daha iyi anlaşılacak ve Türkiye'nin diplomatik değeri artacaktır.
Güç projeksiyonu
Peki, Irak'ın savaş sonrası haritasına yönelik tahminler nelerdir ve Türkiye'nin Kuzey Irak'a müdahalesi sorunu nasıl gelişiyor? Ankara, Amerika'nın çeşitli planları olmakla birlikte Irak'ta ne yapacağını tam olarak bilmediğini düşünüyor. Rotayı, savaşın seyrinin belirleyeceği tahmin ediliyor. "Şu anda, Irak'ın savaş sonrası statüsü için bir kesinlik bulunmuyor." Dolayısıyla, Kuzey Irak'taki Kürt devleti yapılanmasının hangi esasa dayanacağı bilinmiyor. Bilinmeyen bir şey daha var: Amerika'nın Kürtler'e gerçekte ne söz verdiği.... İşte bu yüzden TSK'nın Kuzey Irak'a girmesi zaruri görülüyor. Türkiye, Kuzey Irak'taki varlığını da "güç projeksiyonu" olarak tanımlıyor. Yani amaç, bölgede oluşabilecek "de facto girişimler, terör faaliyetleri ile etnik çatışmaları engellemek ve muhtemel göçü kontrol etmek"le sınırlanıyor. Ankara'nın planlarında "daha ileriye sarkmak" adımı bulunmuyor. Tabiî, sonucu sadece Türkiye'nin niyet ve yaklaşımı belirlemeyecek. Kuzey Irak'a asker gönderme sorunu çözüldüğü anda büyük ihtimalle, Amerika'nın Ankara'dan yeni bir şey isteyip istemediği sorusu da cevap bulmuş olacaktır.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |