|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
'Neşter'ci doktorlar nasıl rüşvet alıyorlar? Yeminli mukapların hazırladığı raporda, medikal firmalar tarafından SSK'da görevli doktor ve bürokratların, dolaylı ve doğrudan büyük maddi menfaatler sağladığı ortaya çıkarıldı.
Neşter Operasyonu'na adı karışan birçok doktorun, günlük hayatları ile ilgili her türlü giderlerinin medikal firmalarca karşılandığı bildirildi. Bankalar Yeminli Murakıpları Alper Karaçoban ve Murat Terker tarafından hazırlanan raporda, medikal firmalar tarafından SSK'da görevli doktor ve bürokratlara dolaylı ve doğrudan çok büyük maddi menfaatler sağlandığı belirtildi. Gözaltına alınan ve bir kısmı tutuklanan doktorların medikal firmalar ile olan para ilişkileri ve banka hesapları ile ilgili ayrıntılı bilgilere yer verilen raporda, firmalar ve firma yetkileri tarafından bu kişilere para akışının beş değişik şekilde gerçekleştirildiği hatırlatıldı. İşte haraç almanın 5 yolu! Raporda, bu beş yöntem şöyle anlatıldı: "Bunlardan ilki, suç konusu paranın mali sisteme sokulmadan elden teslimidir. Bu işlemin tespiti son derece güç, kimi zaman da olanaksız olduğundan, ancak sanık ifadeleri ya da işyerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen defter, ajanda, not gibi evrak ile konu aydınlatılabilmektedir. Firmalardan doktor ve bürokratlara, menfaat sağlama sırasında başvurulan bir diğer yöntem, banka hesapları arasında virman, havale ya da elektronik fon transferlerinden birinin kullanılmasıdır. Tümüyle mali sistem içinde cereyan eden bu transferler, tespiti en kolay olanıdır. Ancak, sanıklar mali sisteme giren bu para hareketlerinin tespitini zorlaştırmak amacıyla, araya birden fazla hesap ya da üçüncü şahısları koymaktadır. Bunun için genelde tercih edilen, firma çalışanları ya da şahısların eş, çocuk, anne, baba, kardeş ya da akrabalarının bizzat kendilerinin ya da hesaplarının kullanılmasıdır. Bu da denetimi, dolayısıyla suçun tespiti güçlendirmektedir." Raporda, bir diğer yöntemin de doktorlara ve yakınlarına lüks konut ve villa alınması olduğu kaydedilerek, gayrimenkulleri inşa edip pazarlayan inşaat şirketi veya kooperatiflere ödenmesi gereken taksitlerin, firmalarca yatırılmak suretiyle büyük bir servet transferi yapıldığı belirtildi. Sporu da bedavaya getirmişler... "Neşter Operasyonu"na isimleri karışan doktor ve bürokratlara doğrudan ya da dolaylı olarak sağlanan rüşvetin en önemli bir bölümünün, bu kişilere kredi kartı ya da ek kart verilmesi yöntemiyle gerçekleştirildiği vurgulanan raporda, bunun yanısıra, başta kredi kartı borçları olmak üzere ev ve iş telefonu, cep telefonu, elektrik ve su faturaları, bakım, sigorta ve akaryakıt giderleri, özel okul ücretleri ve süreli yayın bedelerinin firmalara ödettirildiği ifade edildi. Raporda, medikal firmaların doktor ve bürokratların, yüzme ve tenis gibi spor merkezlerinin abonelik ücretlerinin medikal firmalarca sağlandığı, bilgisayar gibi pahalı hediyeler alındığı ileri sürüldü. Doktor ve bürokratların, aylık gelirleri ile izah edilemeyecek tutarda harcama ve masraflarının bulunduğuna dikkat çekilen raporda, ayrıca sanıkların mal varlığı ile yıllık gelir rakamları ile çelişen vergi beyanlarının bulunduğu hatırlatıldı. OKUYAN: BUNLAR SAYGIN ÇETELER Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, "Neşter Operasyonu" içinde bazı bürokratlar, ünlü şahıslar, doktor ve profesörler ile bazı çok saygın firmalar olduğunu ifade ederek, "Bunlar, modern çeteler, saygın çeteler'' dedi. Belediye-İş Sendikası'nın Ümraniye'de düzenlenen 7. Olağan Genel Kurulu'na katılan Okuyan, burada yaptığı konuşmada, SSK'da 1 yılı aşkın süredir yürütülen "Neşter Operasyonu"nun, kendi bakanlığı döneminde yolsuzlukların üstüne gitmeleriyle başladığını söyledi. Yapılan soruşturmada "işin boyutlarının kendilerini aştığını" fark etmeleri üzerine DGM'ye ihbarda bulunduklarını anlatan Okuyan, DGM'nin hala operasyonun 1. aşaması olan SSK ayağını tamamlamaya çalıştığını bildirdi. Siyasilerin de adı karışacak Okuyan, Yalova'da yaptığı konuşmada ise Neşter Operasyonu genişledikçe bazı siyasilerin adının da olaya karışacağını belirterek, bu düzene çomak soktuğu için hakkında karalama kampanyası başlatıldığını ve bazı gazetecilerin buna alet olduğunu söyledi. BAKANDAN KELEPÇE TEŞEKKÜRÜ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Neşter Operasyonu'nda insan haklarına uygun davranarak, sanıklara kelepçe takmadıkları için DGM Savcısı Ömer Süha Aldan ile polisler nezdinde yargıya ve emniyete teşekkür etti. Başesgioğlu, operasyonla ilgili olarak emniyet ve yargıya her türlü desteği sağladıklarını kaydetti. Bu operasyonda insan haklarına azami derecede riayet edildiğini vurgulayan Başesgioğlu, "Geçmişte alışageldiğimiz bir operasyon olmamıştır. Kimse kelepçe veya görüntü görmemiştir. İnsan haklarına, hukukun genel kaidelerine uygun, sanıkların veya gözaltına alınanların haklarını en iyi şekilde koruyan operasyon yürütülmüştür. Yargıya ve güvenlik güçlerine çok teşekkür ederim'' dedi. 'Yolsuzluğun takipçisiyiz' Başesgiğolu, şu anda sadece stent ve kalp piliyle ilgili olarak yürütülen operasyonun, son yıllarda yapılanlara bakıldığında parasal ve kapsam bakımından en büyük operasyon olduğunu hatırlattı. Bakan Başesgioğlu, şunları söyledi: "SSK'da yolsuzluğa, hukuksuzluğa, haksızlığa müsaade etmek mümkün değildir. Bu konuda yargıya her türlü yardımı yapıyoruz. Sonuna kadar takipçisiyiz. Hükümet olarak, tutuklananların bir an önce aklanmasını, ama hukuksuzluğa bulaşmış olanların da en ağır şekilde cezalandırılmasını, bunu yapanların yanlarına kâr kalmamasını istiyoruz" EVİN GÖKTAŞ, ANKARA
|
|
|
|
|
|
|