Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Bu ülkede tarikat, marikat okulu yok. Cumhuriyet'in okulları var" dedi. Anadoluhisarı'ndaki Sabancı Öğretmenevi'nde basın mensupları ile "tanışma toplantısı" yapan Bakan Çelik, anne olan gazeteciler ile tüm annelerin "Anneler Günü"nü kutladı. Türkiye'de 60 bin okulda 18,5 milyon öğrenci olduğunu ve 650 bin öğretmenin görev yaptığını anlatan Çelik, eğitim sorunlarının herkesi ilgilendirdiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı'na atanmasının ardından birçok kronik meseleye el attığını ve bu meselelerin toplumda bir sinerji oluşturularak çözülebileceğini kaydeden Çelik, medyanın desteğini istedi. Çelik, konuya kesinlikle ideolojik bakmadıklarını ve milli eğitimin sorunlarının ideolojiyle değil çağdaş eğitimle çözülebileceğini vurgulayarak, "Çağdaş eğitim, okullardaki tebeşirli karatahtayı kalemli tahtaya dönüştürmek değil" dedi. Çelik, 10 bin öğretmeni hizmet içi kurslarla rehber öğretmen olarak yetiştireceklerini ve her ilköğretim okulunda çocukları yönlendirecek rehber öğretmen bulunacağını ifade ederek, 8 yıllık kesintisiz eğitimin devam edeceğini ve bu sürenin 12 yıla çıkarılmasını istediklerini bildirdi.

'Şu okul, bu okul olmaz'

Özel eğitim kurumlarının yüzde 40 kapasite ile çalıştığını da hatırlatan Çelik, sözlerini "Benim İstanbul'da binlerce dersliğe ihtiyacım var. Özel eğitim kurumlarının da yüzlerce dersliği boş. Buralardan hizmet almamızın neresi kötü. Ben Anadolu'nun zeki, çalışkan, maddi durumu çok kötü olan çocuklarını sınava tabi tutacağım. Başarılı olan 10 bin çocuğu özel okula göndereceğim" diye konuştu.

Çelik, "Tarikat okullarını destekleyecekler" şeklinde eleştiriler yapıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Bu ülkede tarikat, marikat okulu yok. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulan, işleyen, denetlenen Cumhuriyet'in okulları var. Dananın altında kimse buzağı aramasın. 'Şu okulları, bu okulları' deyip de birbirimizle cebelleşip iç düşman yaratmanın kimseye faydası yok."

Büyük hamle beklentisi

Vergi Yasası'nda yapılan değişiklikle işadamlarının okul ve yurt yapımı için harcadıkları her kuruşu gider gösterip vergiden düşebileceklerini ifade eden Çelik, bu değişiklikle de büyük bir hamle olmasını beklediklerini bildirdi. "Kadrolaşma" iddialarının da doğru olmadığını ifade eden Çelik, "Ama ben müsteşarımı da tayin edemeyeceksem, bakan olmamın anlamı yok" dedi.

Bakan Çelik, Bingöl depreminden sonra gelen tayin isteklerinin ise ancak tayin dönemi gelenlerin yapılacağını, diğerlerinin yapılmayacağını kaydetti. "YÖK Yasası"na ilişkin soru üzerine de, yasanın hazırlanmasında son noktaya gelindiğini bildiren Çelik, "Bu yasa çıkacaktır. Yatmış falan değil." dedi.

İSMAİL ZELVİ

« Geri Dön