AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Arafat'tan yalnızlık dersleri

Bir zamanlar isminden en çok bahsedilen liderlerden biriydi. Ülkesinden sürülmüştü, devlet başkanı değildi, yurtsuz bir halk adına mücadele veren bir gerilla örgütünün lideriydi sadece. Kimine göre özgürlük savaşçısı, kimine göre Ortadoğulu bir teröristti. Çelişkili kişiliği ona karşı takınılan tavırlara da yansıyordu. Özgürlüğü uğruna savaştığı halkının içinde bile ona farklı gözle bakanlar hayli fazlaydı. Kimileri, onun samimiyetinden kuşku duysa da o tüm bu dengelerin üstünde; kurtlar sofrasında ayakta kalabilmeyi başarmıştı.

Yurtsuz, devletsiz olsa da başta Arap ülkeleri olmak üzere pekçok ülkede resmi olarak tanınıyor; BM'de Filistin halkı adına konuşma yapacak kadar meşruiyet tanınıyordu. Soğuk savaş döneminin Ortadoğu'nun en popüler ideolojisiyle yelkenlerini şişirmiş yol alıyordu. Arap milliyetçiliği tüm Arap ülkelerinde resmi ideolojiydi neredeyse. Sosyalizm hayli rağbet görüyordu. Tüm bunların üstüne Filistin mağduriyetini ekleyince Arafat'ın karşısında rakip çıkamazdı. Sosyalizm, Arap milliyetçiliği, Filistin davası, tüm bunlara sentezlenmiş, geleneksel bir Müslümanlık vurgusu... Son unsur hayli gerilerde kalsa da retoriğin önemli ayaklarından biriydi; ne de olsa Müslüman bir halkın başka bir din ve ırktan işgalcilere karşı hakkı için savaşıyordu.

BM Genel Kurulu'nda konuşma yapacak kadar diplomatik dengeleri iyi kuran, kürsüye belinde tabanca (içi boş da olsa) kılıfı ile çıkacak kadar bir kurtuluş savaşcısı figürünü çok iyi çiziyordu.

Pekçok kereler suikaste uğramasına rağmen her seferinde kurtulmayı başardı. Bu bile siyasi ve ideolojik muhaliflerinin hakkında kuşku duymaları için yeterliydi. En çok da dost bildiği Arap liderlerin ihanetine uğradı ama sanki gizli bir el onu hep zirvede tuttu.

Ürdün'den sürülen örgütü, Lübnan'da Suriye'den darbe yedi. Beyrut kuşatmasında savaşçıları İsrail güçlerine direnmek yerine anlaşarak çekilmeyi tercih etti. Tunus'taki bürosundan "kurtuluş savaşı"nı sürdürmeye çalıştı. Bir karış Filistin toprağını kurtaramamıştı ama bir devlet organizması gibi işleyen çoğu devletten daha büyük imkanlara sahip örgüt haline gelmişti.

Soğuk savaş bitmiş, Arap dünyası diplomatik olarak parçalanmış, Arafat'ın verdiği kurtuluş mücadelesi başka bir zemine kaymaya başlamıştı. Intifade ile birlikte Arafat'ın mücadele yöntemi ve dayandığı ideolojik taban da kaymaya başladı. Yeni liderlikler, yeni akımlar, yeni yöntemler devreye girmişti. Sosyalizm çökmüş, Arapçılık dibe vurmuş, "yoksunlar"ın taşlı direnişi yükselmeye başlamıştı.

Tam bu noktada bilinen Barış Süreci devreye girdi. Arafat bir bayrak, bir milli marş ve etrafındaki kadrolarla Filistin'e dönmüştü. Halk devletsiz, topraksız ama bayrağı olan bir devlet başkanıydı.

Tükendi denilen noktada Arafat yeniden doğmuş, hatta NOBEL ödülü bile almıştı. Hâlâ bir karış Filistin toprağı özgürleştirilmemişti ama Beyaz Saray'da kabul görüyordu. Bir de bol vaadler vardı cebinde.

Yaser Arafat hâlâ Filistin Devlet Başkanı. Fakat ABD Dışişleri Bakanı Powell'ın yeni yol haritasında o'nun yarı bombalanmış villası yer almıyor.

Ebu Mazen, Arafat'ın 1990'ların başında oynadığı role soyunarak, eski silah arkadaşını yarı yolda bırakıyor. Gelmiş geçmiş en kanlı İsrail Başbakanı Şaron Ebu Mazen'le barış yapmaya hazır olduğunu söylüyor.

Arafat ise, yarı yıkık villasında yalnızlığa mahkum edilmiş durumda.

Arafat'ın durumundan sadece Filistinliler için değil çoğu siyasilerin, devlet adamların ibret alması gerekir. Arafat olanca uzlaşmacılığına rağmen vaadlerin hiç birinin gerçekleşmediğini görünce, geç de olsa aldatıldığını anladığı an, dayandığı ABD tarafından devre dışı bırakıldı. Zira Arafat, halkına dönmekten başka silahının olmadığını kavradığının işaretlerini verir gibi olmuştu. Kimileri için bu, dünyadaki değişimi doğru okuyamamaktır.

Ebu Mazen, değişimi doğru okuduğunu söyledi ve öne çık/arıldı. Tıpkı Arafat'ın 10 yıl önce yaptığı gibi.

Peki Filistin halkının bir 10 yıl daha kaybetmeye tahammülü var mı?


13 Mayıs 2003
Salı
 
AKİF EMRE


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED