|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İstikbal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Boydak, Irak savaşının kısa sürmesiyle piyasalarda canlanma sinyalleri görüldüğünü belirtti. Döviz kurlarındaki düşüşün endişe verici olmadığını kaydeden Boydak, "Hem, ihracatçının maliyetleri, Türkiye'nin ve kurumların dış borçları da düşüyor" dedi.
RÖPORTAJ: YILMAZ YILDIZ
Ekonomide, iç piyasada hareketlenme görüyor musunuz? İç piyasadaki canlanmayı dolara olan talebin azalmasından da görebiliriz. Türkiye'ye borç verenlerin beklentilerinin pozitife yönlenmesi ve hükümetin bu dönemde, akıllı politikalarla vergi barışı gibi birtakım projeleri uygulamaya koyması da piyasalar tarafından olumlu karşılandı. İtibarımız arttı Geçtiğimiz hafta Sayın Dışişleri Bakanımız ile birlikte Suriye gezisine katıldık. Oralardaki ülkemezin eski yıllara göre kazandığı itibarı gözlerimizle gördük. Bırakın başbakanı, tüm bakanlar kurulu üyeleri, bizim Dışişleri Bakanımız'ı devlet başkanı ciddiyetle karşılıyor ve önem veriyorlar. Türkiye'nin çok büyük bir üretim potansiyeli var. 40 milyar dolarlık bir ihracat hedefleniyor ama esasında 100 milyar dolarlık bir potansiyelimiz var. Hükümetin kaynak bulma çalışmalarını da dikkate alarak Türk ekonomisinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? - Makinalarımız parkımız, fabrikalarımız buna çok müsait ama biraz daha yatırımcının önünün açılması lazım. Türkiye'nin orman niteliğini kaybetmiş arazilerinden kaynak elde edilmesi halinde Türkiye'nin geleceği çok daha parlak olacak. Stratejik önemimizi devam ettirebilirsek, istikrarlı bir şekilde ülkeyi yönetip, milletle birlikte hareket edebilirsek, dünyanın süper güçlerinden biri olabiliriz. 'Dolarla birlikte maliyetler de düşüyor!' Dolardaki düşüşten ihracatçılar memnun değil. Siz ne düşünüyorsunuz, bu konuda? - Arz-talep meselesi. Piyasada oluşan fiyatlar bunlar. Doğrusu endişelenmeye hiç gerek yok. İhracat açısından düşünürseniz, döviz fiyatının düşmesiyle, akaryakıt fiyatlarının düşmesiyle maliyetler düşecektir. Bir yandan da avantajı var. Bugün yüzde 10-12 kadar daha yukarıda olması belki avantaj getirebilir ama Türkiye'deki kurumların borçları açısından da bir avantaj! Türkiye 35 milyar ihracat yapıyor ama 200-250 milyar dolar da bir borçla çevriliyor. Tek taraflı düşünmemek lazım. Irak pazarında olacağız Irak, ihracatınız açısından önemli bir ülkeydi. Savaş sizi nasıl etkiledi? Irak'a ihracatımız Aralık ayına kadar devam etti. Hatta mobilya grubundaki ihracatımız Şubat sonuna kadar sürdü. Savaş nedeniyle Habur sınır kapısının kapanmasıyla birlikte ihracatımız da durdu. Hes Kablo, Irak pazarında 1983 yılından beri var. Grup olarak 20 yıldır Irak pazarındayız. Irak'ın altyapısında önemli görevler aldık. Son 2 yılda da bu üstlendiğimiz görev zirveye ulaştı. 2000, 2001 ve 2002 yıllarında toplam 45 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu dönemde yine yapacağız. Irak'taki yeniden yapılandırma çalışmalarında Türkiye olarak her halükârda yer alacağız. Boydak Grubu olarak da yer almak durumundayız. Bunun için gerekli olan bağlantılara sahibiz. Lojistik olarak, rekabet gücü olarak, yakınlık olarak çok büyük avantajlarımız var. Ben Kayseri'den bir TIR'ı yüklediğim zaman 1.5 gün sonra Bağdat'ta. Fabrikalarımız, makinalarımız, ürünlerimiz dünya standartlarında olduğu için bizim bu konuda bir endişemiz yok. Şimdilik ortalığı dinliyoruz.
'Yabancı sermayesiz olmaz' Doğrudan yabancı sermaye konusunda ülkemiz sınıfta kaldı. Türkiye gibi bir ülkeye yıllık 700 milyon dolar, 1 milyar dolar gibi rakamlar yakışmıyor. Yabancı sermaye konusunun devlet politikası haline gelmesi lazım. Bizim de grubumuz içerisinde HCS Kablolama Sistemleri isimli şirketimizde yabancı ortağımız var. Fazla değil 1 milyon dolarlık bir sermayesi var ama neticede bir yabancı sermaye girişi ülkemize. Oradan biliyoruz yaşanan sorunları. Dünyada bırakın ülkeleri, yabancı sermayeyi teşvik edecek şehirler ortaya çıkmaya başladı. Şehirler ülkeler değil. Önümüzde Çin, Polanya, Macaristan, Bulgaristan vs. örnekler var. 5 yıl içerisinde beklediğimiz fonları Türkiye'ye çekemezsek, çok zor gelişiriz. AB'ye üyelik kriterlerine ulaşma konusunda büyük sıkıntılar yaşar.
'Ecevit hükümetine teşekkür etmek lazım' Ekonomik gelişme için tek partili iktidarı yeterli mi? -Türkiye'de 3 Kasım'dan sonra istikrarlı bir iktidar göreve geldi. Bir partinin tek başına iktidara gelmesi, ülke sorunlarının çözümüyle ilgili kararların hızlı alınabilmesi açısından son derece önemli.
Teşekkür etmek lazım ki; geçtiğimiz dönemde hükümette bulunanlar, bu durumu gördüler ve ülkeyi erken seçime götürdüler. Seçim sonucu da Kasım-Aralık aylarında yaşanan bahar havasıyla görüldü. Irak savaşı nedeniyle sekteye uğradı fakat şu kesin ki bu süreçte bile tek parti iktidarının avantajını yaşadık. Savaşın kısa sürmesinden sonra tekrar turizm, ihracat ivme kazandı. Savaş sürecinde bile döviz kurlarında ciddi boyutta bir dalgalanma olmadı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |