Haftayı teknik direktör safsatalarıyla geçiren ve çoktan düşmüş Kocaelispor'u yenebildiği için neşeli idmanlar yapan "aziziye tabyası" dün yürümeye bile üşendi. Sistemi, taktiği, şablonu, kenarı, ortası, kalesi ve kulübesiyle birlikte iflas etmiş bu tabya karşısında, tuzu kuru bir İstanbulspor vardı. Ligin "ne kokar ne de bulaşır" takımlarından biri olarak İstanbulspor nedense maçı daha çok isteyen taraftı. Aziziye tabyası ise, UEFA yolunda en ufak bir "kıpraşma" gösteremediler.

Şu takımı daha doğrusu şu "vurdum duymaz" takımı, Daum bile seyretse korkar ve sözleşmeden vazgeçer. Çünkü Daum dedikodusuyla bir hayli yıpranmış olan Sarı-Lacivertli "vurdum duymaz aziziye tabyası", bildiğimiz Fenerbahçe olamaz ve bir sezon da bu denli uzayamaz.

Bitemedi şu kara sezon!...

Hala "eski futbolcular para karşılığı futbolcu ayarlarken yazı yazsınlar mı?" dedikodusundan bir adım öteye geçemediler ki, İstanbulspor'u sorun etsinler. Bu arkadaşların UEFA takıntıları bile kalmamış. Kemal ve Tuncay gibi iki pırıltılı yıldızı, sonunda sıra topçusuna çevirmeyi başardılar ya, sırf bunun için yönetim madalyayı hakediyor.

Ama göğüslerine değil, sırtlarına!...

Oyunun teknik değerlendirmesine hiç girmedim, dikkat ederseniz. Çünkü o konuyu kurcalasam yazıda sadece İstanbulspor ve Aykut geçerdi, ama Fenerbahçe'den asla bahsedemezdim!....

ÜMİT AKTAN

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu