|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İlk görünenler taçlılar oldu. Hollanda Kraliçesi Beatrix, İspanya Kralı Juan-Carlos ile Kraliçe Sofia... Ardından Finlandiya'nın eski başbakanı Paavo Lipponen, Henry Kissinger ve Richard Perle... Versailles Sarayı'na bitişik Trianon Park Otel'e giden yolu teleobjektifle izleyenler, Perle'ü görünce, "Tamam, Bilderberg başlıyor" demişlerdir... Bu yıl, Türkiye'de, 'Bilderberg tabusu' Ertuğrul Özkök ve Sedat Ergin sayesinde yıkıldı. Devlet bakanı Ali Babacan'ın Bilderberg'e katılmasını sürmanşet yapmakla, Hürriyet önemli bir 'devrim' gerçekleştirdi. Anlayın diye kaydediyorum: Bugüne kadar yapılan hemen her Bilderberg toplantısına Rupert Murdock ve Conrad Black gibi büyük medya patronları katılır, Washington Post ve New York Times gazetelerinin yönetici ve yazarları da bulunur; ancak gazetelerde örgütün adı bugüne kadar hiç anılmadı. Bilderberg tarihinde önemli yeri olan İngiliz Economist dergisi 'sessizlik' kuralını 1987 yılında bozdu; o günden bugüne 'Bilderbergçi medya' bir daha kural çiğnemedi... Benim umudum, hazır merak ayaktayken, Hürriyet'in, Portekiz'de yapılan toplantıya (1999) katıldığı bilinen Ankara temsilcisine, bir 'Bilderberg yazısı' yazdırması... Ali Babacan için ne güzel bir sürpriz ve konuşması için de teşvik unsuru olurdu... Bazıları, Ali Babacan'ın iz şaşırtmak için Münih üzerinden Paris'e gitmesini bakanın Ak Partili oluşuyla ilgili sanıyor. Oysa, Bilderberg'in 'gizlilik' kuralı toplantıya katılmak için ülkenizden ayrıldığınız andan itibaren işlemeye başlıyor. Sizden beklenen, hiç kimseye ama hiç kimseye, gitmeden önce ve katıldıktan sonra, toplantıyla ilgili bilgi vermemeniz... Aileniz tamam, ama mesâi arkadaşlarınızdan bile nerede olduğunuzu saklamanız gerekiyor... Bu yılki toplantıya katılacağı Hürriyet tarafından açıklanan Paul Wolfowitz'in şu sıralarda nerede olduğuna dair Amerikan basınında çıkan yazıyı beraberce okuyalım: "Wolfowitz Balkanlar'da. Savunma bakan yardımcısı Paul Wolfowitz, ABD barışgücünü ziyaret edeceği dört günlük Balkan gezisine bugün başlıyor. Wolfowitz Romanya ve Fransa'ya uğramadan önce, Bosna, Kosova ve Makedonya'yı ziyaret edecek." Haberin esas önemi şurada: Wolfowitz, bu gezisinde ilk dört ülkeye aynı gün uğrayacağı halde, haber içerisine öylesine yerleştirilmiş beşinci ülke olan Fransa'da üç gün kalacak... Belli ki, Wolfowitz, 'gizlilik' kuralına uyabilmek için icat etmiş Balkan gezisini... Patronu Donald Rumsfeld de Bilderbergçi, onun da yolunu Fransa'ya düşürmesi bekleniyordu. Colin Powell'ın ise toplantıya katılacağı biliniyor... Hürriyet, ilk gün verdiği habere, kimin aklına nereden geldiyse, Bilderberg'in 'Siyonist zirvesi' olduğuna inanıldığı ayrıntısını eklemiş... Akılları sıra, Bilderberg konusunu, o bildik 'komplo teorisi' kategorisinde gösterecekler... O ayrıntıyı okuyunca ne kadar güldüğümü bilemezsiniz... Dudaklarınızda hafif bir tebessüme sebep olma umuduyla, Ertuğrul Özkök'ün 'Siyonist zirvesi' sandığı Bilderberg'e devamlı katılan birinin portresi size: Otto Wolff von Amerongen Bilderberg'in kurucu kadrosundan. Von Amerongen ülkesi Almanya ile Sovyet bloğu arasındaki ekonomik bağları kuran kişi. Moscow Times, "50 yıldan beri" diyor von Amerongen için, "Demirperde'nin iki tarafındaki iktidar ve nüfuz koridorlarında dolaşıp durdu." Almanya'nın Rusya nezdindeki resmî olmayan temsilcisi gibiydi von Amerongen... Esso (şimdi Exxon-Mobil) yönetimine alınan ilk Almandı; 26 büyük uluslararası şirketin yönetim kurulunda görev üstlendi. Bu bilgileri sunan yayın organının kendisine 'Siyonist' denildiğinde itiraz etmeyeceğini sandığım yazarı, "Von Amerongen'in adını duymadınız mı yoksa?" diye sorup devam ediyor: "Özgeçmişini fazla ortalarda dolaştırmayan biri o; iyi de yapıyor. 84 yaşındaki 'işadamı'nın geçmişi, kendisini, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın Yahudilerin servetini yağmalaması olayıyla irtibatlıyor çünkü..." Bilderberg'i ilk başlatan Prens Bernhard (kendisi Kraliçe Beatrix'in babası oluyor) da Nazi işbirlikçisi idi. 'Siyonist Zirvesi' ha! Ne kadar zekice, değil mi? Otele ilk gelenlerden birinin Henry Kissinger olduğunu girişte okudunuz. Kissinger'ın yüreğinin korkudan 'pıt, pıt' attığına eminim. Toplantı öncesinde Fransız adalet bakanlığı ile bir anlaşma yapılıp teminat alınmamışsa, Kissinger'ı Paris'te tutuklanma tehlikesi bekliyor çünkü... Şaşırdığınızı biliyorum. Kissinger, güçlü döneminde verdiği tâlimatlar yüzünden ölümlere sebep olduğu için tâkibat altında. Şili'de Gen. Pinochet'nin iktidara tırmanması sırasında (1973) uğursuz bir rol oynamıştı Henry Kissinger. Gen. Pinochet'in ölümünden sorumlu oldukları arasında beş de Fransız vatandaşı var. Bu sebeple, Roger Le Loire adlı yargıç, hem Pinochet hem de Kissinger hakkında tâkibat başlattı. 2001 yılında Paris'e uğradığında, yargıç Loire'ın yönlendirmesiyle, polis, Kissinger'ın kaldığı Ritz Otel'e gitti. 'İhzar' belgesinden haberdar olur olmaz valizlerini toplayıp ilk uçakla Fransa'yı terk ediverdi Kissinger. Bakalım, yargıç Loire, Bilderbergçi Kissinger'ın peşini bırakacak mı? Hürriyet Bilderberg muhabbetini terk etti, ama benim öyle bir niyetim yok.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |