|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün yaptığı basın toplantısına sadece 'akredite basın' temsilcilerinin çağrılmasına tepki gösterilmesi bile bir gelişme sayılır. Biz şu hayatta bir türlü akredite olamadık. Akredite olmakla da iş bitmiyor tabii. Akredite olacaksın, toplantıya çağrılacaksın, gidip bir güzel fırça yiyeceksin ve üstüne de lanetleneceksin. Doğrusu, bu kadar yoğun bir süreç yaşamayı bünyemiz kaldırmaz. Üstelik bütün bunların başında bir de yalan haber yapmak var. Kalsın, biz almayalım. Gelişme sayılır dedik ama, yine de anlamakta zorlanıyorum. Fikir sahibi herkesin olan bitenler hakkında görüşünü bildirmesinin ülkenin ileriye gitmesi bakımından gelişme sayılması muhakkaktır elbette fakat Genelkurmay'ın kimi çağırıp kimi çağırmayacağına karar vermekteki serbestliğinin eliştirilmesi de doğru değildir nitekim. Nitekim biz burada bir toplantı yaptığımızda kimleri çağıracağımıza kendimiz karar vermiyor muyuz? Diyeceksiniz ki orası sizin babanızın çiftliği, öteki taraf değil. Eh, o kadarlık fark da bulunsun artık aramızda. Okurumuz Alperen Gallemoğlu, bir tahminde buluyor, konuyla ilgili yazdığı mektubun son kısmında: "Hatta size 'sizin her tarafınız akredite olsa ne olur' bile diyebilirler."
İŞ GÜNÜNDE KUTLAMA
Sertab Erener, Taksim'de kendisini karşılamaya gelen kalabalığı görünce hayretini gizleyemedi. "Hafta içi olmasına rağmen, bir iş gününde bu kadar çok insanın buraya gelmesi beni çok duygulandırdı" dedi. Kardeşim, iş günü miş günü dinler mi millet? Kırk yılda bir birinci olmuş... Hep erozyonda birinci olacak değiliz ya, bu sefer de örovizyonda birinci olduk, bırak tadını çıkaralım. Ayrıca iş günü olsa ne yazar? Millet işsizlikten kırılıyor, anlasana!
27 MAYIS
Bir başka okurumuz, Çin'de yöneticilik yapan Abdullah Orhan da 27 Mayıs'ın kendisinin doğum günü olduğunu belirterek, hatırlamamıza sevindiğini belirtiyor. Haydi öyle olsun bakalım. Nice yıllara Abdullah Bey, nice yıllara.
TEHLİKELİ GÜZERGAH
Kahramanmaraş'ta dolmuş şoförü, arabasına yolcu toplamaya çalışırken uğrayacağı durakları sırasıyla saymaktadır: - Boğazkesen, Kanlıdere, Hapishane, Hastane... Dolmuşun içinde Kahramanmaraş'a yeni tayin olmuş bir memur, daha bir durak bile gitmeden "inecek var" diye bağırır ve iner.
AMERİKAN ATASÖZÜ
İki ülke gelecek yerden, iki kule esirgenmez.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |