|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TÜRSAK üyesi-yönetmen Muzaffer Hiçdurmaz, bilet fiyatlarını yüksek bulduğu İstanbul Film Festivali'nin az sayıdaki 'burjuva' için düzenlendiğini iddia ediyor.
ÖMER ÇAKKAL
Festivale kim gitti? İKSV'nin düzenlediği İstanbul Film Festivali'nin son yıllarda Beyoğlu'nun dışına çıkmadığını savunan Hiçdurmaz, fiyatların pahalı olmasının, yaşamını dahi zor sürdüren orta kesimi sanattan iyice soğuttuğunu söyledi. Hiçdurmaz şöyle dedi: "Bu yıl Nisan ayında 5 sinemada gerçekleştirilen İstanbul Film Festivali yalnızca parası çok olanlara ulaşabildi. Önemli olan sinemayı geliri yeterli olmayan kesimlere, sayıları bugün iyice artan sinema-televizyon öğrencilerine ve şehrin varoşlarına ulaştırmaktı. Ama gerek Beyoğlu'nun dışına çıkılmaması, gerekse fiyatların yüksek olması, festivalin yalnızca vakıf çevresine hitap etmesine neden oldu." Hiçdurmaz, İKSV yönetiminin dile getirdiği "Venedik, Cannes ve Benlin'deki festivaller 8-10 dolara oynuyor. Biz filmleri halka daha ucuza ulaştırıyoruz" şeklindeki savunmaya şöyle cevap verdi: "Bu yıl festivalde bilet fiyatları 9 milyondu. Şimdi şöyle düşünelim. Ortalama bir Alman sanayi işçisi yılda 55 milyar kazanıyor. Türk işçisi ise yalnızca 5 milyar. 10 kat daha az kazanan bir Türk işçisini ve ailesini festivale çekmek istiyorsan biletleri 1-2 milyon liradan tutman gerekir. Tabiî eğer amacın festivali 100 bin burjuvadan başkalarına da ulaştırmaksa.." Halkın ödediği halka dönmeli Festival yönetiminin öğrenciler için belirlediği 6 milyon liranın yüksek bir rakam olduğunun altını çizen Film Yön-Der Genel Sekreteri Hiçdurmaz, festivalde 80 filmden 40'ını izlemek isteyen öğrencilerin sırf filmler için 240 milyon lirayı gözden çıkarması gerektiğini, bunu da az sayıda ailenin karşılayabileceğini belirtti. Hiçdurmaz şöyle devem etti: "Festival filmleri halkla buluşmalı. Kültür Bakanlığı'nın festivale yaptığı 100 milyarlık yardım, halktan çıktığı gibi halka dönmeli. İstanbul Film Festivali'nin izleyicisinin de ne kadar halk olduğu beni kuşkuya düşürüyor. Festivaller halka, onun bütçesi ve imkanlarını dikkate alarak ulaşmalı. TÜRSAK bunun için koşturuyor. Kendi sinema salonunu açıyor, yerli ve yabancı kültür merkezlerden faydalanıyor. İKSV bunu neden yapmıyor? Çünkü oralar bedava. Çünkü bunu yaparsa filmleri bedava oynatmak zorunda kalacak!" Tartışalım, orta yolu bulalım
Muzaffer Hiçdurmaz, eleştirilerin ardından bir de öneride bulundu: "İstanbul Film Festivali saygınlığı giderek artan bir festival. O nedenle halka nasıl daha kolay ulaşabilirliği konusunda mutlaka bir tartışma başlatılmalı. Vakıf artık, kalıp savunmadan vazgeçip sinema yazarları, gazeteci ve sinemacılarla fikir alışverişinde bulunmalı. Yeniden ve en kısa sürede kimlerin kimlere, neden festival yaptığının altının iyi çizilmesi lâzım."
|
|
|
|
|
|
|
|