Geçen hafta sonu üç gün süren "Üsküdar Sempozyumu", toplumun bütün kesimleri tarafından büyük bir ilgi ve dikkatle izlendi. Değişik üniversite ve kurumlardan gelen akademisyen ve araştırmacıların sunduğu bildirilerle Üsküdar'ın Anadolu'nun İstanbul'u olduğu ortaya çıktı. Üsküdar Roma'dan daha çok Osmanlı'dan iz taşır. Kız Kulesi'yle Roma biter, Mekke başlar. Mekke müslümanların kurduğu bütün şehirlerin ana modelidir.

Tahsin Özcan'ın yönetimindeki "Çamlıca Eğitim Merkezi", Üsküdar'ın ekonomik, sosyal ve kültürel bütün boyutlarıyla ele alındığı toplantılara ev sahipliği yaptı. Prof. Dr. Zekeriya Kurşun'un yönettiği değerlendirme oturumuna Başkan Yılmaz Bayat, Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre, Prof. Dr. Korkut Tuna ve ben katıldım. Üsküdar'ı kültür merkezleriyle "Açık Üniversite"ye dönüştüren Başkan Bayat, sempozyumların her sene belirli bir konu çevresinde tekrarlanacağı sözünü verdi.

Seksenli yıllardan sonra bütün Türkiye büyük ölçüde şehirleşti. Tarımsal üretimden endüstriyel üretime geçme fabrikaları, üniversiteleri, hastaneleri ve alışveriş merkezleriyle birlikte şehirleri çekim merkezi haline getirdi. Bütün İstanbul gibi, Üsküdar da sağladığı imkan ve fırsatlarla Anadolu'yu kendine çekti. Prof. Dr. Gerhard Kessler "İstanbul Gecekonduları"nı incelerken vurguladığı gibi, Üsküdar'daki, Anadolu, kendi mesken ve iş sorunlarını kendisi çözmeye çalıştı.

Üsküdar Belediyesi Başkan'ı ve bütün çalışanlarıyla birlikte "Anadolu'nun İstanbulu"nu Osmanlı döneminde olduğu gibi, yeniden "Kabe Toprağı" haline getirmeye büyük özen gösteriyor. Cumhuriyet öncesi dönemde "Hac Yolculuğu" Üsküdar meydanından başlarmış. Harem'in adının da Mekke ve Medine çevresindeki barış bölgesi anlamına gelen, özel alanı simgelediği söylenir.

Muhammed Hamidullah Hoca Harem bölgesi anlayış ve ilkelerinin İslam medeniyetinde şehircilik ve çevre korunmasının temellerini oluşturduğunu her fırsatta vurgulardı. Hicaz'da Mekke ve Medine'nin çevresi Harem bölgesidir. Sözkonusu bölgede kan dökülmez, hiçbir canlı öldürülmez, ağaçlar kesilmez ve otlar koparılmaz. Harem barış ve hoşgörü içinde birlikte yaşama bölgesidir. Bu yüzden, İslam'ın ilk yıllarında Taifliler, Hz. Peygamber'den Taif'in de barış bölgesi ilan edilmesini istemiş.

Üsküdar Belediye Yönetimi, yeni dönemde misyonunu Üsküdar'ı "Kabe Toprağı" ya da "Harem Bölgesi" yapma olarak belirlemelidir. Kuşkusuz bu belediye çalışanları için büyük bir hedeftir. Ancak kurumların hedefleri ne kadar büyük olursa hedefe ulaşma başarıları da o kadar büyük olur. Misyon sağlıklı olarak belirlenirse, ona ulaşmada izlenecek vizyon da tutarlı bir biçimde kendiliğinden ortaya çıkar.

Üsküdar sanayi toplumunun değil, bilgi toplumunun kenti olmalıdır. Sanayi toplumunun odak noktasında fabrika, bilgi toplumun odak noktasında ise üniversite vardır. Üsküdar gelecekte bir üniversite ve kültür kenti olmayı amaçlamalıdır. Bu bağlamda Harem ve çevresi için yeni bir fiziksel yerleşim ve imar planlaması yapılmalıdır.

Üsküdar geçmişte olduğu gibi, bugün de barış içinde birlikte yaşamanın simgesi olmalıdır.

NAZİF GÜRDOĞAN

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu