|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yıllardır ava çıktığı halde hâlâ çok acemi bir avcıydı. Hep de aynı yerde avlanırdı; küçük bir köyün yanındaki korulukta. Bir gün yine avlanmaya çalışırken küçük bir kaza yaptı. Oradan geçmekte olan bir köylüyü, ayağından hafifçe yaraladı. Hatasını tamir etmek için hemen yanına koşup: -Madem ki yaralanmanıza sebep oldum, izin verin köye kadar sizi sırtımda taşıyayım, dedi.. Köylü: -Sağol, ama! Yara dediğin şey küçük bir sıyrık. Bunun için beni köye kadar sırtında taşımaya değer mi? -Nasıl değmez kardeşim! Köydekiler, hiç değilse bu sefer avdan eli boş döndü diyemezler bana.
Yeni memur Müdür işe yeni başlayan memuru yanına çağırdı. Çalıştıkları işyerinin disiplinini, temizliği ve çalışkanlığını uzun uzun anlattıktan sonra sordu:
- Şefiniz size bir görev verdi mi?
-Evet efendim. Siz bizim odaya gelirken kendisini uyandırmamı tembihledi!.. Okumamış
Bilginin biri bir dostuna mektup yazıyordu. Ansızın bir saygısızın omuzlarından eğilerek mektubu okuduğunu sezdi. Bunun üzerine şöyle yazmaya devam etti: -Eğer bir sersem saygısız arkamdan eğilip bu satırları okumamış olsaydı, sana birçok sır verecektim. Bu satırı da okuyan arkasındaki adam: -Vallahi efendim, ne mektubuna baktım, ne de onu okudum dedi bilgine. Muzip fıkralar
Uykuyu en fazla seven hayvan hangisidir?
Güneşi geceleri niçin göremeyiz?
Yeşil zeytin siyah
zeytine ne demiş?
DUVAR YAZILARI Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |