|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
hafıza tazeliyor
Türk resim tarihinin ilk grup sergileri olan 'Galatasaray Sergileri', Yapı Kredi Kültür-Sanat Merkezi'nde günümüz sanatseverlerinin karşısına çıkıyor.
ÖMER ÇAKKAL
Maziden bugüne yaşananlar Cemiyet üyesi bir grup ressamın aynı yıl eğitim gördükleri Paris'ten dönmeleri, durgun havanın hareketlenmesini sağlıyor. Cemiyet üyeleri çok geçmeden 1916'da Galatarasaray Yurdu'nda resim tarihimizin ilk ortak resim sergisini açıyorlar. 190 eserin katıldığı ilk sergiyi, art arda yapılan sergiler takip ediyor. 1. Dünya Savaşı'nın sürdüğü 1917 yazında Harbiye Nezareti'nin temin ettiği bir atölye kuruluyor ve sanatçılar savaş resimleri yapıyorlar. Amaç, müttefik kuvvetler arasında sanat yoluyla bir birlik kurmak. Bu tablolar aynı yıl Galatasaray'da halka açılıyor. Bir yıl sonra Viyana'ya giden tablolar, plânlandığı halde savaş nedeniyle Berlin'e gidemeyip, Avustralya'da hapsoluyor. İlerde, bu resimlerden 56 tanesi bugünkü İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nin temelini oluşturan koleksiyonun temelini oluşturacaktır.. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti 1919'dan itibaren çeşitli isimlerle yoluna devam ediyor. 1928'e gelindiğinde Paris'ten dönen genç kuşakla İstanbul'daki sanatçılar arasında sanata bakış anlamında fikir ayrılığı baş gösteriyor. Bundan en çok zarar görense Türk tarihinin ilk resim birliği olan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti oluyor. Çatışma, bir kaç yıl içinde bölünmelere ve yeni derneklerin oluşmasına neden oluyor. 1952 yılında Galatarasay Yurdu binasının tadilat görmeye başlaması, Türk tarihinin ilk ortak ressamlar birliğinin etkinliğinin git gide düşmesine ve Galatarasay Sergileri'nin unutulup gitmesine neden oluyor.. Tozlu sayfalardan gün ışığına Derneğin kuruluş döneminde yaşayan sanatçıların bir bir gerçek aleme göç etmesiyle adı tarihin tozlu sayfalarında kalan bu birlik, YKY editörlerinden, sanat tarihi tutkunu Ömer Faruk Şerifoğlu'nun uzun soluklu çalışması sonucu günümüzle buluştu. Bugüne kadar adam akıllı hiç bir araştırmaya konu olmayan Galatasaray Sergileri'nin bir konsept halinde sunulduğu sergi, İstanbul'un sanat merkezi Yapı Kredi'de yeni takipçilerini bekliyor. Zengin ve kayıtsız kalınamayacak bir arşiv
Sanat tarihi eğitiminin üzerine Galatasaray Sergileri üzerine master tezi hazırlayan serginin küratörü Ömer Faruk Şerifoğlu, serginin yola çıkışını şöyle anlatıyor: "Bu konuyu önce, sanat tarihi sevgimi ve daha bir çok şeyi borçlu olduğum Sezer Tansuğ'a açtım. 'Mutlaka çalışılmıştır' dedi. Araştırdık. Bir iki ansiklopedik bilginin dışında hiç bir çalışma yapılmamış bu konuda." Bu eksiklikten yola çıkan Şerifoğlu, farklı kaynaklardan bilgiler toplamış ve sonunda birliğin arşivine ulaşmış. Şerifoğlu, elde bulunan arşivi bir araya getirdiğinde karşılaştığı tabloyu şöyle özetliyor: "İlk anda hepimiz şaşırdık. 1916 - 1951 yılları arasında 35 yıl zarfında onlarca sergi açmış olan bu birlik, yeni nesle inanılmayacak bir arşiv bırakmış. Tablolar, gazete ve dergi küpürleri, çeşitli sergi biletleri, davetiyeler ve katologlar.." Şerifoğlu, tezini sunduktan sonra projeyi Yapı Kredi Sanat Merkezi yönetimine götürüyor. İlgiyle karşılanan proje, çok geçmeden sanatseverlerin önüne çıkarılıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|