AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

T E L E V İ Z Y O N
Kaybeden gazetecilik

Savaşı insani yönünden soyutlayarak sunan medyanın propagandist tavrını kınayan savaş muhabiri Mete Çubukçu, bu savaşla gazetecilikteki değerlerin de alt üst olduğunu söylüyor

  • MUSTAFA NİZAMOĞLU
    Dünya, Irak işgalini canlı yayında izliyor. Bağdat'a düşen ilk bombayla dünya savaşın canlı tanığı olurken bir başka savaşı da izledi: Propaganda savaşı. Anglo- Amerikan ittifakı, akıllı bombalarının(!) yanısıra propaganda bombasıyla da savaşla ilgili gelişmeleri kendi lehine çevirmeye çalıştı. Böylece dünya kamuoyu her gün, her saat dezenforme edilmiş haberlerle bombardımana tutuldu. Ancak, El Cezire'yle birlikte diğer Arap kanalları ve yürekli gazetecilerin çabalarıyla oyun az da olsa bozuldu ve işgalciler, kitleleri yönlendirmede tam başarı gösteremedi.

    Buna rağmen kendi halklarını ve dünyayı kandırmaya devam etmekten geri durmadılar. Dışarıda bunlar yaşanırken Türk medyası da, savaşı, teknolojik ve estetik silahların sergilendiği büyüleyici bir animasyon gibi ele aldı.

    Dışta Amerikan ve İngiliz medyası, içte de Türk medyasının savaş karşısındaki tutumu çok eleştirildi, eleştirilmeye de devam ediyor.

    Ancak en anlamlı tepki, savaşan tarafların merkezinde bulunan iki Türk gazetecisinden geldi. Anglo- Amerikan güçlerinin iki merkezinden biri olan Londra'da, NTV İngiltere muhabirliğini yürüten Zafer Arapkirli, İngiliz basınının yalanları karşısında “Utanç yığını” başlığı altında kaleme aldı. Star muhabiri Mete Çubukçu ise Bağdat dönüşünde Star'ın ana haber bülteninde, Türk medyasında savaş yanlısı yazılar yazan ve “Tam gaz Bağdat” şeklinde manşetler atanlara tepkisini, “Bu tip yazılar yazan ve manşetler atanların yarım saatliğine de olsa o bombardımanın altında kalmalarını isterdim” ifadesiyle dile getirdi.

    Hayatım boyunca unutmayacağım

    Yıllardır dünyanın farklı çatışma bölgelerinden haber geçen Mete Çubukçu'yu Ramallah işgalindeki haberleriyle tanımıştık. Çubukçu, yaşadıklarını “Bizim Filistin” adıyla kitaplaştırmıştı. Son 6 ayda aralıklarla gittiği Bağdat'ta yaklaşık 2,5 ay kalan Çubukçu, savaşın ilk 6 günü için çok kısa bir süre olmasına rağmen bu 6 günün kendisi için habercilik ve insanî açıdan ağır geçtiğini anlatıyor. Özellikle savaşın üçüncü günü yaşanan bombardımandan çok etkilendiğini, bu şok dalgasını hayatı boyunca unutmayacağını söylüyor Çubukçu ve Bağdat'tan yürek acısıyla döndüğünü kaydediyor.

    Çubukçu, odalarında oturup iktisat, reel politik, strateji yazıları yazan ve “Tam gaz Bağdat” manşetleri atanları görünce rahatsız olduğunu anlatıyor. Medyada, savaşın içeriğinden soyutlanarak farklı bir yere konduğunu kaydeden Çubukçu, “Savaşın içinden insan unsuru çekildi. Her şey mekanik, duygusuzca dile getiriliyor. Sanki orada milyonlarca insan yokmuş gibi konuşuluyor.” diyor.

    İğrenç bir propaganda

    NTV'nin İngiltere muhabiri Zafer Arapkirli, medyadaki propaganda savaşına karşı, ntvmsnbc.com'da yayınlanan Utanç Yığını başlıklı yazısında, işgal harekatını 'Özgürleştirme Operasyonu' olarak sunan bir propaganda kampanyasının, Amerikan - İngiliz basınında bütün iğrençliğiyle sürmekte olduğunu dile getiriyor.

    Arapkirli yazısında, İngiliz medyasının haberleri veriş tarzını anlatırken, dünyaya habercilik dersi vermekten pek hoşlanan anglo-sakson medyasında kullanılan dilden, yalan yanlış bilgilerden sözediyor ve bunu 'anglo-saksonlara pek yakıştı' diyerek noktalıyor. Yazısında savaşta yaşanan bir başka olaya dikkat çeken Arapkirli, BBC, SKY ve ITN'in “Sivil giyimli Iraklı milisler, koalisyon güçlerinin işini zorlaştırıyor” yorumuyla dalga geçiyor ve dünyada böyle bir abukluğun olmadığını söylüyor. Arapkirli'nin yazısı ntvmsnbc.com'dan bulunabilir.

    Bu savaş dünya basını için turnusol kâğıdı oldu

    Irak işgalinde, pek çok konuda olduğu gibi gazetecilikte de değerlerin alt üst edildiğini kaydeden Mete Çubukçu, İngiltere ve Amerika'da, gerçekleri söyleyen onurlu gazetecilerin dışlanmasına dikkat çekerek, “Bu savaş, basın özgürlüğü ve demokrasi dersi vermeye çalışan ülkeler için bir turnusol kağıdı oldu” diyor. Önümüzdeki yıllarda Ortadoğu'nun Filistinleşeceği öngörüsünde bulunan Çubukçu, bundan böyle bölgede Arap milliyetçiliğiyle İslamcılığın da farklı bir varyasyonla yükseleceğini düşünüyor.

  •  
    Havuç'un dertleri bitmiyor
    Çocuklar Duymasın'da, Havuç'un sürekli yalan söylediğini ve derslerinin kötü olduğunu öğrenen aile ne yapacağını şaşırıyor. Haluk problemi kendi yöntemiyle halletmek istiyor ancak Meltem duruma müdahale ediyor ve doğru çözümü bulmaya çalışıyor. Diğer taraftan hem Mary Hanım hem de Selçuk Bey evlenmek istemektedir. İkili henüz karşı karşıya gelmemiştir.
    atv / 20.30

    Müzik ve sohbet Türüt Show'da
    İsmail Türüt'ün sunduğu Türüt Show'a bu hafta, Arabesk-fantezi müziğin başarılı isimleri Cengiz Kurtoğlu, Hakan Altun ve özgün müziğin başarılı sesi Uğur Işılak konuk olarak katılıyor. Programda ayrıca genç seslerden Eylem, Kader ve Seyfettin Tomaçin de yeteneklerini sergiliyorlar.
    Kanal 7 / 21.15

    Irak Savaşı'na insani bir bakış
    NTV'nin Irak Savaşı yayınları arasında bulunan Savaş ve Medya, hergün saat 17.40'ta ekrana gelmeye devam ediyor. Objektifin dünya medyasına çevrildiği bu bölmüde sıkı bir medya eleştirisi de yapılıyor. Aynı kanalda haftaiçi hergün saat 19.40'ta ekrana gelen Savaş ve İnsan köşesinde ise, savaşın insani yanı ve ötekilerin bilinmeyen hikayeleri anlatılıyor.
    Bekarlardan komik hikayeler
    Yönetmenliğini Şafak Bakkalbaşıoğlu'nun üstlendiği başlıca rolleri Sümer Tilmaç, Pelin Körmükçü ve Yosi Mizrahi'nin oynadığı yeni bir dizi başlıyor. Bekarlar, dostluk ve bekarlık üzerine bir öykü anlatıyor. Dizinin ilk bölümünde, Pelin, sorumsuzlukla suçladığı Uğur'u terk eder. Yakın arkadaşları Yosi ve Hakan'la dertleşen Uğur, kendisini affettirebilmek için yol bulmaya çalışırken, ilk aşkı Yağmur çıkagelir.
    Show tv / 22.15

    Zeynep Reşat'ı yaşatmaya çabalıyor
    Berna Laçin'in rol aldığı Seni Yaşatacağım'da, Reşat'ın durumu kötüleşmiştir. Annesi durumu polise haber vererek oğlunun tedavi edilmesini sağlar. Zeynep bir kez daha Reşat'ı yaşatmak için elinden geleni yapar. Bu arada Reşat'ın adamı Ferhat yerlerini ihbar edenin Zeynep olmasından kuşkulanmaktadır.
    atv / 22.00
    8 Nisan 2003
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED