AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M

Bu cezaevlerini inşa edenleri içeri tıkmalı

Raporunda, cezaevi inşaatlarının çoğunda malzeme çalındığını ve arızalı binalar yapıldığını vurgulayan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Sağlam 'Yapanları içeri tıkmalı' diyor.

Ceza infaz kurumlarının inşaatı için yıllardan beri ayrılan ödeneklerin iyi değerlendirilemeyip kullanılan malzemenin çalındığı ortaya çıktı. Türkiye'deki cezaevlerinin inşaatı aşamasında bir sürü mühendislik hatası yapılıp eksik malzeme kullanıldığı kaydedildi.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı M. Yılmaz Sağlam, "Ceza ve infaz kurumlarının hemen hepsinde, inşaatlar devam ederken hazırlanan projeler ya değiştirilmiş ya da standart dışı, kalitesiz malzeme kullanılarak arızalı binalar yapılmıştır" dedi. Cezaevlerinin mimari özellikleri hakkında rapor hazırlayan Sağlam, Türkiye'de ceza infaz kurumlarının mimari ve mühendislik standartlarını ortaya koyan envanter çalışmalarının bulunmadığına dikkat çekerek, buna ilgi gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Raporda cezaevleri

Raporunda, mevcut cezaevlerini mimari, estetik ve mühendislik açısından uluslararası standartlara göre değerlendiren Sağlam, şu tespitlerde bulundu:

"Hürriyeti bağlayıcı cezaların infazı bakımından, bir ülkede uygulanan infaz rejimi ile ceza infaz kurumlarının mimarisi arasında sıkı sıkıya bir bağ vardır. Kamu kaynaklarının yetersiz olması ve Osmanlı döneminde yapılan ceza infaz kurumlarından vazgeçilememesi, ceza infaz kurumlarının 'topluluk sistemi'nin olumsuz etkileri altında kalmasına neden olmuştur."

Malzemeler kalitesiz

"Ceza infaz kurumlarımızın hemen hepsinde, daha inşaatları devam ederken orijinal projeler amaçlarından uzaklaştrılarak değiştirilmiş, malzemeler standart dışı ve kalitesiz kullanılmış, proje detaylarında gösterilen usüllere uyulmamış, özellikle ısıtma ve aydınlatma tesisatları yanlış, eksik ya da arızalı yapılmış ve yeterli kontrüllük hizmeti verilmemiştir. Yapım süreleri de uzun sürdüğünden, adeta binalar yapılırken eskimiştir. Mühendislik yanlışları ve hataları, umulmadık güvenlik sorunlarını da meydana getirmiştir. Örneğin, koğuş ve şebeke kapılarının insan gücü kullanılmak suretiyle kolaylıkla açılabilmesi, koğuş ya da oda duvarlarının kolaylıkla yıkılabilmesi toplu ayaklanma olaylarını artırmıştır. Aynı şekilde, bina zeminlerinin projelerine uygun yapılmaması ve kötü malzeme kullanılması soncu, binaların tabanı adeta köstebek yuvasına dönmüş ve doğal olarak firar olaylarında yükselme olmuştur."

'Cezaevleri estetikten yoksun'

Raporunda, eski ve yeni tip cezaevlerinin tümünün estetikten yoksun olduğuna dikkat çeken Sağlam, "Ceza enfaz kurumu olarak inşa edilen yapıların tümünde herhangi bir mimari stilin izlerini bulmak olanaklı değildir" diyerek şunları kaydetti: "Batı'daki cezaevlerinde son dönemde özellikle ziyaret mahalleri ve değişik hizmet ünitelerine modern görünümler kazandırılmaya ağırlık verilmektedir. Ülkemizdeki cezaevlerinde hakim görünüm, güven vermeyen ve göze hoş gelmeyen dış kesitler, yeterli genişlikte ve aydınlıkta olmayan iç mekanlar, kirliliğin ve pis kokuların rahatsızlık verici boyutlara ulaştığı yaşam üniteleri ve tüm bu olumsuzlukların yansıdığı yüzler."

  • EVİN GÖKTAŞ ANKARA



  • 21 Nisan 2003
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED