Şanlıurfa'da yorgunluk atmanın, yas tutmanın, kız istemenin, kutlama yapmanın yolu hep Arapça "acı" anlamına gelen "mırra" kelimesinden geçiyor. Cenazelerin ardından taziye için gelen ziyaretçilere; iyi niyetin simgesi olarak kız istemeye gelen görücülere; iyi bir haberi ulaştıran kişilere; sıra gecelerine gelenlere; misafirlerin kalkma zamanı geldiğinde (buna halk arasında 'kovma' deniliyor) mırra ikram edilir. Mırra, ağır yemek sonrası mideye iyi gelir; çif köfte ve künefenin yanında meze olarak da çok iyi gider.

Mırra kelimesi Arapçada acı anlamına gelen 'mur'dan türetilmiş. Mırra'nın Urfa'ya komşu olan Arap kentlerinden geldiği biliniyor. Yeterince acı olması için iri ve çok kavrulmuş kahveden yapılan mırrayı günümüzde hazır kahveden yapanlar olsa da, bu yöntem pek tavsiye edilmiyor.

Sıraya gelenlere ilk olarak acı kahve ikram edilir. Mırra, özel fincanlarla misafirlere sunulur. Az miktarda konulur ve iki defa verilir. Acı kahvenin yapılması gibi içilmesinin de kendine has kuralları vardır. Bu kurallardan birkaçını şöylece sıralayabiliriz: Kahveyi içen, kahve fincanını yere koymamalı ve mutlaka dağıtana geri vermelidir. Kahveyi içenin, fincanı yere veya masaya koyması, kahveyi verene büyük hakaret sayılır. Eskiden bunun cezası, kahveyi dağıtan bekarsa evlendirilmesi ya da fincanını altınla doldurulup ona verilmesi imiş. Kuralı bilmeyenler, kahve fincanını yere koyarsa, bu kural hatırlanır ve de hoş görülür.