Gazeteci çok rahat, haddinden fazla rahat... Soruyor: "Başbakan çocukları çalışmasın mı?"

İyi formüle edilmiş bir soruyla karşı karşıya olduğumuz muhakkak... İçimizden kim, "Hayır, başbakan çocukları çalışmasın!" diyebilir?

Gazeteci çok rahat, haddinden fazla rahat.... Mesut Yılmaz başbakan yardımcısıyken, onun yurdışında eğitimini tamamlayan oğlu da yurda dönünce Coca Cola bayiliği almış... Ama siz şu "dinci basın"ın yaptığına bakın: İlgili ilgisiz herkese ağızlarına geleni söylemişler... Hakkında laf edilmedik kimse kalmamış; ne Cem Kozlu, ne THY....

Gazeteci çok rahat, haddinden fazla rahat..."Ne yani" diye soruyor, "İpsiz sapsız olmalarından, barlarda veya tekkelerde gezmelerinden iyi" değil mi? Fena mı; ipsiz sapsız kalacakları yerde, bar ve tekkelerde gezecekleri yerde Coca Cola'nın filan bayiliğini (yani "hayatın tadını" çıkarmayı) seçmişler...

Gazeteci çok rahat, haddinden fazla rahat..."Başbakan çocukları çalışmasın mı?" diye soruyor ve hemen ekliyor: "Vergi kaçırmıyorlarsa, babalarının gücü sayesinde haksız rekabet yapmıyorlarsa, siyaseti kendileri için bir avantaj haline getirmiyorlarsa yapsınlar."

Yapsınlar tabii... "Barlarda ve tekkelerde gezmelerinden" de iyidir... Yeter ki "babalarının gücü sayesinde haksız rekabet yapmasınlar." Yahu ne "haksız rekabeti"? Çocuk yurda yeni dönmüş ve Coca Cola bayiliğini kapıvermiş...

Gazeteci çok rahat, haddinden fazla rahat... Soruyor: "Ne yapsınlar yani. Boş mu otursunlar?"

Ne kadar haklı... Yani şimdi bu çocuklar "boş boş" otursunlar, "bar ve tekkeleri gezsinler" ve bir de üstüne üstlük "babalarının siyasi gücü sayesinde haksız rekabet" mi yapsınlar?

Hem unutmayın: Cola zaten "gençlik kültürü"nün bir parçası değil mi? Onlar da birer genç olduklarına göre, bu konuda vır vır etmenin ne âlemi var? Ne yani, "barları ve tekkeleri" mi gezsinler istiyorsunuz?

Gazeteci çok rahat, haddinden fazla rahat... Çocuklardan birincisi babasının dünya görüşüne uygun olarak "Coca Cola" bayiliğini alsa suç, çocukların ikincisi babasının dünya görüşüne uygun olarak "Cola Turka"nın bayiliğini alınca yine suç!

Hiç düşünen yok; bu "Başbakan çocukları" hayatta ne yapıp edecekler, bar ve tekkelerden ayaklarını nasıl çekecekler, "haksız rekabet"e girmeden nasıl çalışacaklar, hiç düşünen yok...

Ne yani, ticaret yasak mı, suç mu? Hem sonra Coca Cola ve Cola Turka ile kim ilgilenecek? Bu güzel markalar heba mı olsun istiyorsunuz? Bu iki markanın aralarında yaşanacak olan tatlı rekabetin son bulmasını, ve ortaya "haksız rekabet" çıkmasını mı arzu ediyorsunuz?

Tabii ki, her Türk genci gibi ticaret onların da hakkı... Bu zamanda bu iki büyük markanın bayiliğini üstlenecek donanıma sahip iki genç bulmak kolay mı?

Ne olmuş yani "Başbakan çocukları"ysa...

Bu ülkede "Başbakan" olmak bir ailenin, bir sınıfın, bir dinin, bir grubun tekelinde mi? Bir demokraside yaşadığımıza göre "Başbakanlık" konusunda bir "haksız rekabet" yaşandığı söylenebilir mi?

O halde? Her olumlu gelişmeye bir kulp bulmakta mahir olan bu bu eleştiri sahipleri de pekâla "Başbakan" olabilirler ve de oğullarına Coca Cola ve Cola Turka bayiliği alabilirler... Madem ki toplum olarak şiarımız "fırsat eşitliği"dir, neden olmasın?

Gazeteci çok rahat, haddinden fazla rahat... "Basın da buna saygı göstermeli" diyor.

Eksik söylemiş; "saygı" ne kelime, elinden geldiğince "teşvik" de etmelidir...

Elinden geldiğince teşvik etmelidir ki, mümkünse eline cola bulaşmamış tek bir insan kalmasın bu memlekette... "Cola", yani şekerli, yani yapış yapış, yani "soğuk" içilen, yani "hayatın tadı"....

Peki bu çok rahat, haddinden fazla "rahat" gazetecinin yazdıklarından bize ne?

Şu: Hani bir yanlış anlama olmasın; hani "Tayyip Erdoğan'ın gazetesi"nden filan söz edilirken gazeteler karışmasın, diye.

KÜRŞAT BUMİN

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu