AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Başı açık kadınlar 'Türkiye'si...

Geriye doğru sayalım, kısa ya da uzun yaşadığımız bütün siyasal-sosyal süreçlerin bir ortak noktası olduğunu göreceğiz. İster iyi niyetle ister ard niyetle yapılsın; ülke genelinde uygulanan, uygulatılan hiçbir sosyal mühendislik projesi bir fizibiliteye dayanmamaktadır. Modernleşme, modernleştirme süreçlerinin tamamı böyledir. Dini görünürlülüğün geriletilmesi ya da tam tersine bir dönemler bunun önünün açılması da aynı fizibilite eksikliğine tekabül etmektedir. Özellikle de, etkileri halen sarsıcı bir şekilde hüküm sürmekte olan dramatik 28 Şubat süreci bu açıdan tam bir sosyal cehalet ve bilgisizlik numunesidir.

Bu da normaldir zira, ön kabuller ve sarsılmaz politik kanaatler bu ülkede her zaman araştırmaya dayalı bilginin önüne geçmiştir. Bunun en hissedilir sonuçları da din-devlet ilişkilerin tanziminde görülmüştür. Devlet, başörtüsüyle, din eğitimiyle da genel olarak dindarlaşmayla mücadele ederken sosyal fizibiliteye değil, doğrudan endişe ve korkulara, hatta iktidar savaşından bu alana düşen paya müracaat etmiştir.

Neyse ki bazı umut verici kıpırdanmalar başlıyor, karanlık kalkıyor ve Türkiye geç de olsa gözünü açıyor.

Tarhan Erdem'in geçtiğimiz haftalarda başörtülüler üzerinde hazırladığı anket bunun önemli bir adımıydı. Gerçek Hayat Dergisi de son sayısında bu araştırmanın eksik parçasını tamamlayarak, başını örtmeyen kadınlar üzerinde bir anket-araştırma yayınladı. Sadece bu iki anketin sonuçları bile, sözgelimi 28 Şubat'ın ne kadar büyük bir saçmalık olduğunu anlatmaya yetmektedir. Araştırmalar, Türk toplumunun sosyal mühendislik projesi kalıplarından bambaşka bir kimyaya sahip olduğunu apaçık ortaya koymaktadır.

Gerçek Hayat'ın Optimar şirketiyle birlikte yaptığı ankette "düşünmekle bulunamayacak", ancak araştırmayla elde edilebilecek ilginç bilgiler bulunmaktadır. Anket sonuçları, kadın-din-toplum-siyaset ilişkileri hakkında oturulan yerden ahkam kesmenin nasıl bir entellektüel acziyet olduğunu ortaya çıkartıyor.

Sadece, "başını örtmeyen" kadınlar üzerinde yapılan bu anketin bazı önemli verilerini özetleyelim...

Çocuklarınızın dini eğitim almasını ister misiniz? Yüzde 76 "evet", yüzde 22.9 "hayır."

Dini anlamda kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Yüzde 78.5 "dindarım", yüzde 14.7 "değilim."

Hacca gitmek istiyor musunuz? Yüzde 69.3 "istiyorum", yüzde 30.7 "düşünmüyorum." Namaz kılıyor musunuz? Yüzde 11 "düzenli olarak kılıyorum", yüzde 54.7 "ara sıra kılıyorum", yüzde 34.3 "hiç kılmıyorum."

Oruç tutuyor musunuz? "Yüzde 67.5 "tutuyorum", yüzde 16.7'si "hiç tutmuyorum."

Dini gece ve bayramları kutluyor musunuz? Yüzde 78.4 "evet", yüzde 8.8 "hayır."

Yılbaşını kutluyor musunuz? Yüzde 71.1 "evet", yüzde 15.6 "hayır."

Soru ve cevaplar böyle uzayıp gidiyor. Ankette, daha birçok önemli ve çarpıcı bilgi bulunuyor. Mesela, "başörtüsünün İslam'ın bir emri olduğu"nu düşünenlerin oranı yüzde 50.3'ü buluyor. Ya da, yüzde 49.9'u "kadınların Cuma namazı kılması"nı gereksiz görüyor.

Bu ülkenin nasıl insanlardan, hangi dini, sosyal ve siyasal görüşlere sahip bireylerden oluştuğunu anlamak için daha çok gayret sarfedilmesi gerekiyor. Gerçek Hayat Dergisi'nın anketi bu yönde atılan olağanüstü güzel bir adımdır. Aydınlar, yazarlar, çizerler, kanaat önderleri, politikacılar vs, bu tür bilgelere sahip olmaksızın ne Türkiye'yi anlayabilirler, ne de toplumun önüne gerçekçi bir hedef koyabilirler.

Doğru bilgi ortaya çıktıkça ve toplumun gerçek rengi görülünce, Türkiye'yi bu gerçeklere rağmen biçimlendiren sözümona aydınlanmacı cehaletin ürkütücülüğü de o kadar ortaya çıkıyor.


19 Temmuz 2003
Cumartesi
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED