İran, Irak'ta 4 İranlı istihbarat görevlisinin tutuklandığı iddialarına ilişkin olarak, Irak'ın Tahran'daki maslahatgüzarı Halil Selman El Sübeyhi'yi Dışişleri Bakanlığı'na çağıracak. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, dün düzenlediği basın toplantısında, Irak maslahatgüzarının son günlerde bazı Iraklı yetkililerin söyledikleri sözlere ilişkin açıklama yapması gerektiğini söyledi.

Asefi, "Tahran'daki Irak maslahatgüzarının bu tutuklamalar konusunda kanıtları varsa bize sunması gerekir. Iraklı yetkililer iki komşu ülke arasında kötü ortam yaratma çabalarına da son vermelidir'' dedi. Irak İçişleri Bakanlığı sözcüsü Sabah Kadhim, Irak'ta 4 İranlı istihbarat görevlisinin casusluk ve sabotaj eylemleri hazırlamak şüphesiyle Irak makamlarınca tutuklandığını, soruşturmanın sürdüğünü ve gelişmeleri açıklayacaklarını söylemişti.

Ezzaman gazetesi de adını vermediği kaynaklara dayanarak, Teymuri Muhammed Mehdi başkanlığındaki 4 İranlı istihbarat görevlisinin Bağdat'ta bir evde tutuklandığını, tutuklama sırasında sahte belgeler,İran istihbaratı ve Irak kimlik kartları ele geçirildiğini yazmıştı.

Muhatabımız geçiçi hükümet değil, seçilmiş hükümet

Asefi, Irak Savunma Bakanı Hazım El Şalan'ın, Tahran yönetiminin, Saddam Hüseyin döneminde 1991 yılındaki Körfez Savaşı sırasında ya da öncesinde İran'a gönderilen Irak uçaklarını hemen geri vermesi açıklamasına ilişkin de şunları söyledi: "Saddam Hüseyin döneminde az sayıda uçak İran'a geldi, bu çok önemli bir konu değil. Iraklılarla görüşmemiz gereken daha fazla önem arz eden konular var. Biz bu konuları geçici hükümetle değil seçilmiş bir hükümetle görüşeceğiz.''

Irak Savunma Bakanı Şalan'ın son günlerde İran aleyhine yaptığı açıklamalar iki ülke arasındaki ilişkileri germişti. Şalan, Kuveyt'te bir gazeteye verdiği demeçte, "İran'ın Irak'a ait 130 uçağı derhal geri göndermesi gerektiğini'' söylemişti. Şalan, daha önce Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada da "İran'ın Irak'ın içişlerine karıştığını'' iddia ederek, Tahran yönetimini, "bazı sınır karakollarını ele geçirmek, Irak'a casus ve sabotajcı göndermek ve ülkesinde demokrasiyi öldürmeye çalışmakla'' suçlamıştı.

Öte yandan, Tahran Hükümeti, Guantanamo Üssü'nde tutulan İran vatandaşının durumu hakkında ABD'den bilgi istedi. Taliban ve El Kaide'yle bağlantıları olduğu gerekçesiyle tutuklanarak Guantanamo'daki hapishaneye götürülen İranlı hakkında herhangi bir bilgi edinemediklerini açıklayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi, ellerine ulaşacak bilgiye göre diplomatik girişimlere başlayacaklarını söyledi.

İranlı bir diplomat kaçırıldı

İranlı bir diplomatın Irak'ta kaçırıldığı ve rehin alındığı iddia edildi. El Arabiya televizyonunda yayımlanan video kasette, İranlı diplomat olduğu iddia edilen sakallı bir rehine gösterildi. Kimliği Feridun Cihani olarak açıklanan kişinin, kameraya doğru konuştuğu, ancak sesinin işitilemediği belirtildi. Görüntülerde ayrıca, Cihani'nin pasaportu ve İran'ın Kerbela konsolosluğu yetkilisi olduğunu gösteren kimlik yer aldı. El Arabiya, rehin alma eylemini yapan "Irak'taki İslam Ordusu'' adlı grubun, Cihani'yi mezhepler arası savaş provokatörü olmakla suçladığını ve İran'ı, Irak'ın içişlerine karışmaması yönünde uyardığını kaydetti. İran ise, kaçırıldığı bildirilen İranlı diplomatın ''kaybolduğunu'' açıkladı.

İran, vatandaşlarını Irak'a gitmemeleri konusunda uyardı

İran, kutsal mekanları ziyaret etmek üzere Irak'a gitmeyi düşünen vatandaşlarını, gezilerini iptal etmeleri konusunda uyardı. İran İçişleri Bakanlığı, Irak'taki "karışık ve güvensiz" ortam nedeniyle vatandaşlarının Irak'a gitmesini istemediklerini açıkladı. Bakanlık ayrıca, İranlılara vize vermemeleri konusunda Iraklı yetkililere çağrı da yaptı. Şii inancına göre kutsal sayılan Hz.Ali ve 12 İmam'ın kabirleri, Irak topraklarında bulunuyor.

Nükleer programla ilgili mektup yok

Asefi, İran'ın nükleer programı konusunda Avrupa ülkeleri ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile görüşmelerini sürdürdüğünü belirterek, "Tahran, İran'ın nükleer dosyası kapatıldıktan sonra mümkün olan en kısa zamanda UAEA ile ilişkilerinin normal seyrine dönmesini bekliyor'' dedi.

Avrupa ülkelerinin İran'a nükleer programı konusunda sert bir mektup gönderdiği haberlerinin doğru olmadığını belirten Asefi, İran'ın son 45 günde Avrupalılardan hiçbir mektup almadığını kaydetti.