Asya steplerinden Endülüs'e geniş bir coğrafya üzerindeki müziğin tarihsel yolculuğunu yansıtan "Altaylardan Endülüs'e Yolculuk" adlı etnik müzik albümleri serisi Sera Müzik etiketiyle yayınlandı. Müzik araştırmacısı Jean-Claude Cobal ve Abdel Halim Makkawi'nin girişimleri ve eserlerde geçen ülkelerin kültür kuruluşlarının işbirliği sonucu ortaya çıkan 15 albümlük bu eser, Asyalı müziğin 2000 yıllık serüvenini sunuyor. Binlerce yıl önce, Orta Asya'dan yankılanan yürek tınılarının Hindistan'da sitarda, Bağdat'ta udda, Halep'in dar sokaklarında yankılanan ezanlarda vücut bulan şekillenişini seslendiren bu eserler udun gitara, kanunun piyanoya dönüşümünün de bir hikayesi aynı zamanda.

Koca Asya ses veriyor

Altay müziğinin zengin enstrüman ve mükemmel saunduyla yansıyan 'kömiş' adlı özgün ve büyüleyici gırtlak ve nazal (genizden gelen) sesleri ve ıslıkla söylenen dokunaklı yöresel ezgilerinden, sitar ustalarından Fadeh Shan'ın, geniş bir coğrafyaya yayılan Hindistan'ın binlerce yıllık büyüleyici geleneksel müziğinin en seçkin örneklerine, Cengiz Han'dan kaçan aydın ve din alimlerinin ortaya koyduğu hayat tarzını yansıtan kavali müziğinin, insan olmanın hakikatini işleyen eserlerine uzanıyor.

Bu şiirsel kendinden geçiş, Özbekistan, Afganistan ve Azerbaycan'da zenginleşip eşsiz bir tarih ve kültür şehri ve medeniyetler beşiği olan Bağdat, Şam ve Halep gibi, binlerce yıllık tecrübeyi bünyesinde toplayan Irak ve Suriye'de yeni bir boyut kazanıyor.

Ardından Lübnan ve yaklaşık 5 bin yıllık tarihinden gelen Yunan, Roma, Fenike, İran ve Türk izlerine 20. yüzyıldaki işgallerle İngiliz, Alman, Fransız etkileri eklenen Mısır'ın birikiminden nasibini alıyor.

Endülüs, ah güzel Endülüs

İslam ordularının fethi ile kültürel anlamda yeşeren Cezayir'in, Osmanlı dönemi medeniyet birikiminin de yansıdığı bu kültür hazinesi, Fas ve Tunus'tan da alacağını aldıktan sonra Batılı bilim tarihi araştırmacılarının dahi, yıkılışına hayıflandığı Endülüs'e ulaşıyor.

Ardından ağıtlar yakılan Endülüs medeniyetini yansıtan bu musıkî, kökenleri itibariyle Avrupa müziğinin de temelini oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Flamenco türü olan "martinette"nin Kuzey Afrika kıyısında yaşayanların aşk acısı ezgilerini yansıtması, Flamenco müzik türlerinden Saita tarzının, ezan tınılarından esinlenmiş olması, İspanyolların "oley" sözcüğünün, Müslümanların "Allah" nidasını yansıtması gibi, Hicaz makamından bir usul olan Nuba, Flamenco müziğinde; Fas'ta yaygın bir makamın Twişya'ya, Kuzey Afrika kırsal şarkılarının İnshad'a dönüşmesi de karşımıza çıkan örneklerden sadece birkaçı.

Ve bu kültür hazinesi özgün bir Güney İspanya sanatı olan Flamenko'nun, "Cante" denilen şarkıları, "Baile" denilen dansları ve aslı "Guitarra" olarak yazılan gitar ile icra edilen örnekleri ile noktalanıyor.

İnsanlık birikimini temaşa etmek

Sera Prodüksiyon imzasıyla sunulan bu müzik koleksiyonu, her biri bir coğrafyanın önemli kültürel özelliklerini yansıtan eserler olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce de 33 albümden oluşan "Klasik Türk Musıkîsi Koleksiyonu" ve "Batı Klasikleri Koleksiyonu"nu piyasaya sunan Sera, müzik alanında atılımlarını sürdürme kararlılığında. "Altaylardan Endülüs'e Yolculuk" seti dinleyeni zamanlar ve mekanlar üstü bir yolculuğa çıkarıyor, insanlığın ortak birikimini kuşbakışı temaşa etmek üzere havalandırıyor. Sizi hayatın besteleriyle karşılaştırıyor.
Bilgi için tel: 0 212 638 13 13